ويكيبيديا

    "قصد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilerek
        
    • kazara
        
    • kasıtlı
        
    • kazayla
        
    • İsteyerek
        
    • farkında
        
    • olarak
        
    • kastetti
        
    • amacı
        
    • istedi
        
    • özellikle
        
    • yanlışlıkla
        
    • kasten
        
    • istemeden
        
    Her günkü kadınların hikayeleri Küresel ve ulusal hikayelerimizdeki bilerek ihmal edilen hikayeler. TED قصص المرأة اليومية التي قد حُذِفَت قصصها عن قصد من تاريخنا الوطني والعالمي.
    ve işte bu yakalayış, parmak izleridir çünkü bilerek veya bilmeyerek ne yaparsak yapalım, biliyorsunuz ki izler bırakıyoruz. TED و هذه التقاط الأثر لبصمة إبهام, السبب بقصد أو بدون قصد, أيا يكن ما نفعله فإننا نترك آثارنا هنا.
    Yani bu yüzden gitmeye hazır olduğumu düşünerek tamamen net olabilirim fakat kazara bir dokunaça dokunuyorum ve yanlışlıkla kendimi şokluyorum. TED وهكذا يمكنني أن أكون واضحًا تمامًا، التفكير بأنني مستعد للبدأ، لكن عن طريق الخطأ ألمس المجس وبدون قصد أقوم بصدم نفسي.
    Fen bilimleri kasıtlı olarak yapılandırılmışken onlar kasten yapılandırılmamışlar. TED إنها عن قصد غير منظمة، في حين أن العلوم منظمة بشكل مقصود.
    Tek umudum kazayla sesle çalışma tuşuna basmış olmak. Open Subtitles لا يسعني إلا أن آمل أني شغّلت زر التقاط الصوت دون قصد.
    Yine mahalleleri, iş yerlerini ve okulları isteyerek böldük. TED مجددًا قمنا عن قصد بالفصل بين الأحياء وأماكن العمل والمدارس.
    farkında olmadan adalet, güzellik, naziklik gibi değerlerin uzunluk, kütle, ağırlık gibi bilimsel niceliklere benzer olduğunu varsayıyoruz. TED نحن نفترض دون قصد منا بأن القيم كالعدالة والجمال والحنان مجانسة للكميات العلمية، كالطول والكتلة والوزن.
    Kendini burada tutmak için bilerek saçmalıyor olabileceğini hiç düşündün mü? Belki de. Open Subtitles هل فكرت أنك ربما تفسد الأمور عن قصد لمجرد أنك تريد البقاء هنا؟
    Hey, Geum Jan Di, bilerek yaptın bunu, değil mi? Open Subtitles ،أنت، غيوم جاندي أنت فعلت ذلك عن قصد ، صحيح؟
    bilerek mi böyle ahmak gibi davranıyorsun ahmak gibi davranmaya hakkın olduğunu göstermek için mi bilmiyorum her halükarda ahmak gibi davranıyorsun. Open Subtitles لاأعلم إن كنت تتصرف بحقارة عن قصد أو فقط لتُبين أنه من حقك أن تتصرف بحقارة في كلتا الحالتين فأنت تتصرف بحقارة
    Eğer lastik patlaması kaza değilse bunu biri bilerek yapmış olmalı. Open Subtitles لم يكن انفجار إطارنا صدفة، ثمة من وضعه هنا عن قصد
    Bazı yerlere bilerek gittik bazı yerlere alay ederek gittik. Open Subtitles لقد ذهبنا الى أماكن مملة عن قصد للسخرية من الآخرين
    Tamam, az dinle bakalım, eğer hatırlarsan geçen sene bilerek, kasten anne babanın lafına karşı gelip partiye kaçtın, tamam mı? Open Subtitles حسناً، أصغِ إلي، إن كنت تذكرين، في العام الماضي قمت عن قصد بالخروج عن طاعة والديك والتسلل خارجاً لارتياد حفل، حسناً؟
    Çünkü ben ofisine girdiğimi, kanıtları bulduğumu ve kazara kapıyı açık unuttuğumu ve kim olduğu bilinmeyen biri tarafından dayak yediğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد بأنني اقتحمت مكتبه ووجدت الادلة ثم تركت بابه مفتوحاً من دون قصد بعد ذلك اعتدى عليه شخصا ما و قام بضربه
    Ama hayatta kalmak için, larvanın bol bol ışığa ihtiyacı var ki bu da, besi hayvanı otlandığında kazara oluşuyor. Open Subtitles على العموم، حتى تنجو تحتاج اليرقة للكثير من الضوء والذي يحدث عادة عندما تقوم المواشي عن غير قصد برعي الأعشاب
    Hatta yere bile düşürdüm. Ama bir kez bile cihaz kazara sıfırlanmadı. Open Subtitles وأسقطته حتى، لكن ولا مرة لم يعد الجهاز للوضع الأصلي دون قصد.
    Sen kasıtlı olarak gizli projeyi tehlikeye attın. Onu geri alıyoruz. Open Subtitles لقد عرّضت المشروع للخطر عن قصد نحن سنعيده
    Yani, sen - sen oradasın, yerden 200metre yüksekte. Bilirsin? Ve kasıtlı bir şekilde sahip olduğun tek güvenliği bırakırsın, havada uçup geçmek için. Open Subtitles أعني بأنك معلقة بإرتفاع 50 قدم عن الأرض ومن ثم وعن قصد تفكين يديك عن وسيلة الأمان الوحيدة لديك
    Pis parmağımla kazayla onun yüzünü çizdim. Bak... Open Subtitles لقد خدشت وجهه دون قصد بأظفري القذر، انظري
    Onlar yürürken, farklı bir bakış açısı hakkında beyin fırtınası yapmayı isteyerek düşünüyorlar. TED إنهم يفكرون عن قصد حول منظور جديد خلال المشي.
    Aslında birçok iyi niyetli programın farkında olmadan durumu daha beter hale getirdiklerini öğrendiğimde şok oldum. TED صدمت عندما عرفت أن الكثير من هذه البرامج الجيدة تزيد الأمر سوءا من غير قصد
    Artık doğrudan ya da dolayı olarak üç cinayetle bağlantılı. Open Subtitles إنه الآن مربوط بقصد أو بغير قصد بثلاثة جرائم قتل
    McArthur sana "acılı" demekle ne kastetti? Open Subtitles ما هو قصد ماكارثر عندما أشار إليك بالمحطم؟
    Tanıdık görünüyordu rağmen, gibi bir amacı vardı. Open Subtitles . مع أنه بدا مألوفاً ، كما لو كان لدي قصد
    Bence "seni arayacağım" demek istemedi. "Seni asla aramayacağım." demek istedi. Open Subtitles ''لا أعتقد أنّه قصد ''سأتّصل بكِ، ''بل ''لن أتّصلَ بكِ أبداً.
    kazara kendimi veya başkalarını vururum diye özellikle kaçındım. Open Subtitles أنا في الحقيقة فعلتها من دون قصد لتفادي اي أعراض غير سارة
    Ve... bunun için özür dileyemem çünkü kasten yaptığım birşey değildi bu Open Subtitles ولا يمكنني أن أعتذر عن ذلك لأنني لم أفعل ذلك عن قصد
    Yani uçan jetin titreşimleri patlamayı tetikleyince Velid istemeden kendini havaya uçurdu. Open Subtitles لذا، وليد بغير قصد فجّرَ نفسه عندما الإهتزازات مِنْ الطائرةِ سبّبَت الإنفجارُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد