ويكيبيديا

    "قصير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • az
        
    • küçük
        
    • kısa
        
    • biraz
        
    • hemen
        
    • dar
        
    • ufak
        
    • çabuk
        
    • kısasın
        
    • çok
        
    • kısadır
        
    • yakın
        
    • kısayım
        
    • kısa-vadeci
        
    Durumun nezaketini takdir etmenizi arz ediyorum, zamanımız çok az! Open Subtitles أتوسل إليكِ أن تقدّري خطورة الموقف يوجد لدينا وقت قصير
    Bakın, birkaç saat sonra şehirden ayrılacağım o yüzden çok az vaktim var. Open Subtitles اسمعي , انا في طريقي لخارج البلدة وقد ظننت , لدي وقت قصير
    Düğünden sonra gelin ve damat Seville'da küçük bir balayına çıktılar. Open Subtitles بعد الزفاف، العريس و العروس غادراً لشهر عسل قصير في سيفيل
    Sonra küçük, keskin bir bıçakla, ki bu bıçağın avantajı... Open Subtitles بواسطة سكين حاد و قصير حافته ستقطع حتى الوصول للعظم
    uygun koşullar altında daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur. TED في ظروف ملائمة، إنه طريق قصير نحو المزيد من الدمار.
    biraz dinamit sözü verirsek Angel'ı araç bulmaya ikna edebilirim. Open Subtitles ممكن ان احصل على ملاك لكى يجد لنا طريق قصير
    Bu iksir sayesinde işi hemen bitirebilirim ve canlı kalırım Open Subtitles بإستعمال تلك الجرعة سانتهي في وقت قصير جدا واظل حيّا
    Ama kendimi affedeceğimden adım gibi eminim, çünkü çok az zamanım kaldı. Open Subtitles لكني متأكده تماماً بأني سوف اسامح نفسي, لان متبقي لدي وقت قصير,
    Durum odasındaki görüşmenin kaydı kaçıranlar tarafından az önce yayınlandı. Open Subtitles لدينا تسجيل من غرفة العمليات أطلقه الخاطفين قبل وقت قصير
    Fotoğrafçılar olarak, bilirsiniz ki Eğer kısa pozlama bir fotoğraf çekerseniz az ışık almış olursunuz TED كمصورين ، كما تعلمون أنه إذا أخذتم صورة بتعرض قصير للضوء ، ستحصل على القليل جداً من الضوء
    küçük adamın böyle yetenekli olacağını düşünmezdim. - Ayrılmalı mıyız? Open Subtitles لا يمكنك معرفة ما لذي يستطيع فعله رجل قصير مثله
    Yarın görüşürsünüz... 130 cm lik küçük çocukla buluşmaya mı? Open Subtitles أعرف لمَ أنتِ غاضبة جداّ سترينه ليلة الغد، ثمة غروب آخر دائماّ رأيته يتأمل الغروب البارحة إلى جانب رجل قصير
    Her Cuma 20 soruluk küçük bir imtihanımız olacak. Open Subtitles لدينا عشرونَ سؤالاً بإختبارٍ قصير بكلّ جمعة
    çok ağır bir nesnenin momentumu, hızlı gitmese bile büyük olur, ki bu yine çok kısa dalgaboyu demektir. TED والجسم الثقيل له قوة دافعة كبيرة حتى وإن لم يكن يتحرك بسرعة ما يعني مرة أخرى طول موجي قصير.
    Şimdi size denizaltındayken çektiğim kısa bir film göstermek istiyorum. TED الان اريد ان أعرض عليكم فيلم قصير صورته من غواصة.
    Lütfen, başım iyileşene ve biraz gücümü kazanana kadar kalmama izin ver. Open Subtitles أرجوكِ ، اتركيني أبقى لوقت قصير فقط حتى يصفو رأسي وأستعيد قوتي
    Böylece biraz zaman geçince bir nevi ücretlere alışıp hepsi geri geleceklerdir. TED ليعودوا بعض وقت قصير وذلك لأنهم تأقلموا وتعوّدوا على الرسوم.
    Bulduğum sperm izine göre, ölmeden hemen önce bir cinsel ilişkiye girmiş. Open Subtitles من السائل المنوي الذي وجدته لقد قامت بالجنس قبل وفاتها بوقت قصير
    İşte bu dar görüşlülüğünüz yüzünden kurt adamların sonu geldi. Open Subtitles انظر، هذا السلوك قصير البصيرة هو ما يودي بالمذؤوبين للتهلكة.
    Babam bana bir koca buldu, Allah'ım ne ufak vücutluydu! Open Subtitles لم يكن له حجما أصلا. من الأفضل أن تناديه يا قصير.
    Tıpkı, hızlı parlayan ama çabuk sönen bir mum gibi. TED مثل الشمعة ذات اللهب الوهاج التي تُستهلك في وقتٍ قصير.
    Şimdi bile kötü bir gün geçirsem, öz kardeşime bundan bahsedemiyorum çünkü belki sen de kötü bir gün geçirmişsindir ve sen kısasın. Open Subtitles وحتى الآن حين أعاني من يومٍ سيء لا يمكنني الحديثُ مع أخي عن ذلك إذ لربّما تعاني أنتَ أيضاً من يومٍ سيء، وأنتَ قصير
    Anaların doğurduğu insanların hayatı kısadır ve sefaletle doludur. Open Subtitles الرجل الذي يُولد من رحِم إمرأة، ولكن الوقت قصير لنعيشه وهو مليء بالمأساة
    Ancak camdaki mineral izi gösteriyor ki, yakın zamana kadar tamamen doluymuş. Open Subtitles لكن البقايا المعدنية على الزجاج توضح انها كانت مليئة الى وقت قصير
    Ben çok kısayım görünüşüm çok komik Linda. Open Subtitles إنني قصير إنني أحمق بدرجة أنهم لا ينظرون لي
    Fakat kısa-vadeci toplumlarda öyle değilmiş gibi hissederiz. TED ولكن في مجتمع قصير الأمد، ننتهي إلى الشعور بالعكس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد