Evet, Sanki hayat o anda donmuş ve evren tüm sırlarını açıklayacakmış gibi. | Open Subtitles | أجل، كأنّ الحياة تجمّدت في تلك اللحظة والكون على وشك كشف كلّ أسراره. |
Ağzımın içinde pamuk var gibi hissediyorum. Sanki pamuk ağzımdaymış gibi. | Open Subtitles | داخل فمي ملمسهُ كالقطن، كأنّ لدي قطنا داخل فمي. |
Sanki o siyah torbalar, onları yeryüzünden silmişti. | Open Subtitles | كان الأمر كأنّ تلك الأكياس السّوداء مسَحَتهم من الوجود.. |
Görgü tanıklarının ifadesine göre yerlerde Sanki ağır bir cisim düşmüş gibi delikler açılmış. | Open Subtitles | يقول شاهدوا عيان إنّ هنالك فتحات في الأرض، كأنّ أحداً أو شيئاً قد سقط بقوّة ممّا أحدثها. |
Sanki bir şey düşmüş gibi bir çarpma sesi... - ...ve sonra ışıklar sönüp yandı. | Open Subtitles | تحطّم و كأنّ شيئاً سقط و بعدها أومضت الأنوار |
Ama Sanki biri onun kafasını karıştırmaya çalışıyor gibiydi. | Open Subtitles | قد جعلوا ذلك يبدو كأنّ أحدهم يعبث برأسها كما تعلمون. |
İsa, Sanki yanına oturup, sigaranı onunla paylaşabilirsin gibiydi. | Open Subtitles | عقيدتهم كأنّ بإمكانك الجلوس وتبادل الكلام معهم |
Sanki meleklerin beni kolladığını hissediyordum. | Open Subtitles | ينتابني هذا الشعور و كأنّ الملائكة تحرسني |
Daha çok ölmek üzere olduğumu biliyordum, Sanki bir şey beni öldürecekmiş gibi. | Open Subtitles | كنت أعلم أنني سأموت كأنّ شيئاً آتٍ ليقتلني |
Sonuca varamıyorum yani. Sanki kafamda bir sabotajcı var. Her türlü amatörce hatayı yapıyorum. | Open Subtitles | لا أنجز المهمة، كأنّ هناك مخرباً في رأسي، أرتكب كل خطأ للمبتدئين. |
Sorun trombositlerinde, Sanki üzerlerinde ısırık izleri varmış gibi. | Open Subtitles | إنها الصفيحات، يبدو كأنّ عليها علامات عضّ |
Sanki hiçbir şey olmamış, kimse ders almamış gibi. | Open Subtitles | و كأنّ شيئاً لم يحصل و كأنهم لم يتعلموا عبرة من ذلك |
Tabii, siz bunu ispatlayabilirsiniz Sanki. | Open Subtitles | أجل، كأنّ بإمكانكِ إثبات ذلك هل حصلتِ على هذا من الفتاة؟ |
Sanki bütün dünyanın sana ihtiyacı varmış gibi. Ama ondan kendin için bir şey istediğinde bu başkasının kaybı oluyor. | Open Subtitles | كأنّ العالم يحتاجك، لكن إن أخذتِ منه شيئاً لنفسكِ، |
Delice gelebilir ama Sanki herkes benden kaçıyor. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا يبدوا غريباً لكن يبدوا كأنّ الجميع يتجنّبني |
Fotoğraf çekmek için eğildim ve bir de bakmışım ki... Sanki kamyon çarpmış gibiydi. | Open Subtitles | انحنيتُ فقط لألتقط صورة، و بعدها فجأة و كأنّ شاحنةً صدمتني |
Sanki Tanrı'nın evinde yaşıyoruz ve onun şişman kız kardeşi küveti taşırıyor. | Open Subtitles | إنّه كأنّ ساكن الشقة السمين التي تحت الرب دخل إلى الحوض ثمّ طفح الماء |
Ama beni tanımıyor gibiydi. Sanki hafızası silinmişti. | Open Subtitles | لكنّها تصرّفت كأنّها لا تعرفني، كأنّ ذاكرتها قد مسحت |
O gün silahı elime alışımı hatırlamıyorum bile. Sanki başka biri yapıyor gibiydi. | Open Subtitles | لا أتذكّر إمساكي بالسلاح ذلك اليوم كأنّ شخص آخر يقوم بالأمر |
Sanki bir daire, bir genç kızı, mutsuz bir kız kurusuna çevirebilirmiş gibi. | Open Subtitles | و كأنّ شقّةً صغيرةً يمكن أن تتحوّل إلى هدفٍ للعانسات الحزينات. |