Biz geleceğe onu göndermek için gerekiyordu, bir kara ışıklı onu açın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نعيده للمستقبل لا أن نحوله إلى مرشد أسود |
Tehlikeli bölgeden uzak durman gerekiyordu. Sadece bilgi toplamalısın. Duydun mu? | Open Subtitles | كان من المفترض أن تبقي خارج منطقة الخطر أتفهمين هذا ؟ |
- Gelemedim. Burada işinin başında olman gerekiyordu. Kimse ne yaptığının farkında değil. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون هنا لا أحد يعرف ماذا تفعل بحق الجحيم |
Senin kendini riske atman gerekirdi. Onun yerine Aaron attı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تقف أنت بجانبي بدلا من آرون |
O yalan makinesi testine girmesi gereken bendim ama ona sırtımı döndüm ve şimdi de bu oldu, ama bir daha asla. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أخضع لاختبار كشف الكذب ولكنّني خذلته وبعد ذلك حدث كل هذا ولكن لن أقوم بذلك مجدداً، حسنٌ ؟ |
Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا |
Semptom raporlarınızı doldurmanız ve biz sizi çağırınca buraya gelmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تملأ تقرير أعراضك وتأتي عندما نتصل بك |
- Sır olarak kalması gerekiyordu. - Bunu geride bırakabiliriz. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون الامر سرا نستطيع تجاوز هذا |
Yeni bir müvekkille buluşmam gerekiyordu dokuz yaşındaki bir çocuğa yanlış teşhis koymuş ve neredeyse onu öldüren bir pediyatrist. | Open Subtitles | ليس هنالك محاكمات كان من المفترض أن ألتقي بموكّل جديد طبيب أطفال أخطأ في تشخيص طفل في التاسعة من عمره |
Mikey mi? Üç saat önce beni Poncho'dan kurtarması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يأخد صاحب العباءة منذ ثلاث ساعات |
Sabıkalı olmayan biriyle iletişime geçmem gerekiyordu ve tanıdığım tek kişi de sendin. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اتواصل مع شخص غير مجرم وكنت الوحيدة التي اعرفها |
California'dan sorunlu bir adamı yeni bir hayata başlaması için buraya getirmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يجلب صاحب مشكلة من كاليفورنيا, ليبدأ حياة جديدة هنا |
Basit bir soygun olması gerekiyordu her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
- Yapacak bir şeyim kalmamıştı Toni. - Bana sahip çıkman gerekiyordu. | Open Subtitles | لا اعرف مالذي افعله غير ذلك كان من المفترض ان تهتمي في |
Jimmy'yi aylar önce ameliyat etmem gerekiyordu ama uçağımız düştü. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أجري العملية لـ جيمي قبل أشهر |
Bunu geçici bir ilişki olması gerekirdi. | Open Subtitles | لقد لقد كان من المفترض أن تكون علاقة قصيرة. |
Yarın gelip asıl yapman gereken işi yapmaya devam et. | Open Subtitles | عد غدا إلى عملك الذي كان من المفترض أن تفعل. |
Aslında hepsini Komutana vermem gerekiyordu ama bazılarını kendime sakladım. | Open Subtitles | واستبدلها بارواق فارغة كان من المفترض ان اعيدها كلها للقائد |
Sözde beraber vakit geçirecektik. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نقضي بعض الوقت مع بعض. |
güya güçlü yanımız olmalıydı, değil mi? | TED | كان من المفترض أن يكون قوتنا، أليس كذلك؟ |
Benim de sokağın karşısına bir sinyal alıcısı yerleştirmem lazımdı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقوم بوضع إشارة تتبع عبر الشارع |
Dün otelden çıkış yapması gerekiyormuş ama eşyaları halen odasındaymış. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يتركها بالامس, ولكن اغراضه لازالت هناك |
Hani buluşacaktık? - Boş ver. | Open Subtitles | أين كنت كان من المفترض أن نلتقي في مخزن النبيذ |
Eğer Gezgin vardıysa yapması gerektiği gibi bombayı etkisiz hale getirirdi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يصل المسافر، ليبطل القنبلة كما هو مقرر. |