Umarım ikiniz bunu geride bırakabilirsiniz, ama bırakamazsanız ve konuşacak biri lazım olursa, ya da ağlayacak bir omuz... | Open Subtitles | انتم يمكنكم تخطي هذا واذا كنتِ لاتستطعين. واذا كنتِ بحاجه لشخص للتحدث معه او مجرد كتف لكي تبكي عليه.. |
Ve sonra bunu arkadaşlık ile kıyaslar. İki insan yan yana durur, öylesine ki, omuz omuza gibi ve ikisinin de gözleri ortak bir hedefte kilitlenir. | TED | ثم قارن ذلك مع الصداقة. عندما يقف شخصين بجانب أحدها الآخر، كتف بكتف، مع عيونهم متجهه نحو هدف مشترك. |
Yavaş ol biraz. Affedin beni. Bazen dengemi sağlayabilmek için birinin omzuna yaslanmam gerekiyor. | Open Subtitles | أعذرينى ، أحياناً أود الإتكاء على كتف شخص ما ، لكى أحافظ على توازنى |
Boğuşma izleri var. Kurbanın sağ omzu yerinden çıkmış,.. ...kafatası çatlak. | Open Subtitles | حسناً، هناك آثار مقاومة كتف الضحية مخلوعة وجمجمتها كسرت |
Bir kolu yukarıda sallanıyordu bükülmüş eli, arkadaşının umursamayan omzunda kuvvetli bir tepki gösteriyordu." | Open Subtitles | ولوحت ذراع واحدة بالتحية واليد المنحية سقطت بثقل الاحتجاج على كتف صديق غير منتبه |
Kurbanın omzunu çıkarmasına yetmez. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون هذه القوة كافية لخلع كتف الضحية |
dayanıklıIıkları, fedakarlıkları ile savaşan erkeklerle omuz omuza yürürler. | Open Subtitles | بمعاناتهن وتضحياتهن يمشين كتفاً إلى كتف مع رجالهن المقاتلين |
O birini seçer seçmez, ağlayacak bir omuz arayan 100 tane depresif kız olacak. | Open Subtitles | حالما يختار واحدة سيكون هناك 100 بنت مكتئبة تبحث عن كتف للبكاء عليه |
Kurşunu çıkarmak için parmaklarını kurbanın omuz yarasına sokmuş. Hepsi kendini kurtarmak için. | Open Subtitles | لقد حشر أصابعه في جرح كتف الضحية لإستعادة الرصاصة |
Simon, annesine ağlayacak bir omuz verirken ben de konuşmaya istekli insanlarla kaynaştım. | Open Subtitles | بينما سايمون يقدم كتف اللملمة لوالدته لتبكي عليه إختلطت مع زميل من المناصرين للكنزة الصوف بلا أكمام |
Başını yaslayacak bir omuz ararsan, ben her zaman hazırım. | Open Subtitles | إذا كنت في حاجة الي كتف لتتكئ عليه أنا تحت أمرك |
Hepiniz beraber çalışıyorsunuz, siper olarak, omuz omuza. | Open Subtitles | الآن ، أنتم جميعاً تعملون مع بعضكم. في المكاتب .كتف لكتف |
Sol kolunuzu solunuzdaki üyenin omzuna yerleştirmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | و وضع يدكم اليسرى على كتف الرجل الذي على يساركم |
Birden Willy kalbini tuttu, kafası Bebe'nin omzuna düştü. | Open Subtitles | تسند ويلي الكبير بيدها .. عندما فجأه وضع يده على قلبه و رخى رأسه على كتف بيبي |
Yemek servisi, Tea Leoni'nin omzu hangi maddeden yapıldı? | Open Subtitles | الحرفة تصلّح، الذي صنع كتف الشاي ليوني منه؟ |
omzu çıkmış, kaburgaları incinmiş. Sanırım işi bitti. | Open Subtitles | لديه كتف مخلوع وكدمات بالضلوع أعتقد أن الأمر انتهى |
Niye gidip en iyi arkadaşının omzunda ağlamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهب للبكاء على كتف صديقك الجديدة؟ |
Silah tutan elin omzunu vurursun. | Open Subtitles | كتف اليد التى تحمل السلاح مكشوف |
Çünkü olağanüstü hareketli omuzu bacaklarının dalı içeriye doğru kavrayabilmesini sağlar. | Open Subtitles | بفضل كتف استثنائي متنقل يمكّنها من ثني أرجلها إلى الداخل للإمساك بالفرع. |
Kızınızın omzundaki el sanırım babasına ait? | Open Subtitles | واليد التي على كتف ابنتك إنها يد أبيهم على ما أعتقد |
İçeriden, bebeğin omzunun yönünü değiştirmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أحرك كتف الصبى نحو الداخل , حسنا ؟ |
40 yıllık omzun tedavisi neymiş biliyor musun? | Open Subtitles | أتضح، تعرفين ما علاج كتف عجوز بعمر الـ40؟ |
Gerald'ı omzundan vuran pisliği aramanı kolaylaştırabilirdi. | Open Subtitles | لذلك الوغد الذي وضع الرصاصة في كتف جيرالد لقد جاء إلى فقط |
Sağ omuzda trafik kazası sonucu travma vakası. | Open Subtitles | أذيّة سيرٍ كليلة، كتف أيمن... |
Bu sabah Holly'nin omuzundaki şey sütyen miydi? | Open Subtitles | هل كانت هذه حمالة على كتف هولى فى الصباح؟ |
Ayakta durup, güzel görünüp, kılıçla omuzlarına dokunmayı mı? | Open Subtitles | أن تقف باستقامة وأن تبدو جميلة وتضع سيفاً على كتف بعض الناس؟ |
Suçun yarısından fazlasının binicinin omuzlarında olduğundan eminim. | Open Subtitles | انا متأكد ان نصف اللوم على الاقل يقع على كتف الفارس |