Orada söylediğin şey çok tatlıydı. Çok dokunaklıydı. Neredeyse söylediğine inandım. | Open Subtitles | كان كلاماً لطيفاً ما قلتيه هناك، مؤثر للغاية كدت أن أصدقه |
Doktor üzerinde bir kez, Neredeyse koşuyor 'için şanslı var. | Open Subtitles | . لقد كنت محظوظاً لمرة واحدة ، كدت أدهس طبيباً |
Bu sabah hiçbir şey olmadı. Denerken Neredeyse boynumu kırıyordum. | Open Subtitles | هذا الصباح , لا شئ كدت أدق عنقي من المحاولة |
Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
Beni terk ettiğinde ben de istiyordum. Ve Nerdeyse evde kederimden ölüyordum. | Open Subtitles | قلت ذلك عندما تركتني زوجتي و كدت اموت من الحزن في بيتي |
Gitmem gerektiği halde burada kalarak geleceği Neredeyse yok ediyordum. | Open Subtitles | أنا كدت أدمر الزمن ببقائي عندما كان يجب أن أرحل |
Bu benim ilk görevim adamın ve Neredeyse bacağımı kaybedecektim. | Open Subtitles | في اول تعيين لي بالكاد كدت افقد ارجلي يا رجل |
Bunu, bana Neredeyse ölmek üzere olduğum günü hatırlatması için taşıyorum. | Open Subtitles | إنني أحمل هذه معي لأتذكر اليوم الذي كدت أن أموت به |
- Evet, evet. Sendikasız bir işte çalışırken Neredeyse boynumu kırıyordum. | Open Subtitles | كدت أخسر رقبتيّ بسبب ذلك العقد كُنت أقوم بتشييدّ أبراج الكهرباء. |
Dün Neredeyse yüzümü asit dolu bir lavaboda yıkıyordum, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر حينما كدت أن أغسل وجهي بالأمس في مغسلة مليئة بالحامض؟ |
Neredeyse başarıyordum. Tüneldeki ışığı ve geri kalan her şeyi görmüştüm. | Open Subtitles | لقد كدت أن أصل، لقد رأيت الضوء في النفق وكل شيء. |
- Hayır, biz özür dilemeliyiz çünkü oğlunun kafasını Neredeyse duvara geçiriyordun. | Open Subtitles | لا ، لا يتوجب علينا الإعتذار لأنك كدت تخرق الجدار برأس ابنها |
Liseli kız arkadaş hikâyenle beni Neredeyse aptal yerine koyuyordun. | Open Subtitles | انت كدت تخدعني عندما تحدثت عن صديقتك في مدرسة الثانوية |
Çin'de Kral'ın mezarını kazdığım zaman, kanalizasyon patladı ve ben Neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | عندما حفرت قبر الملك في الصين, المجارير السفلية انفجرت و كدت اموت. |
Neredeyse kralin ayagina iserken sövalye olan ilk adam olacaktim. | Open Subtitles | كدت أن أكون أول رجل يقضي إربه على حذاء الملك |
Bir keresinde sağdakiyle Az kalsın çıkıyordum. Kadın, dolap işinde. | Open Subtitles | كدت أواعد التي على اليمين، هي تعمل في مجال الخزانات |
Evet, tekerlekli sandalye ile giderken konuşamazsın. Az kalsın arabama çarpıyordun. | Open Subtitles | لا، لا يمكنك، ليس وأنت تمشي بهذا كدت أن تصطدم بسيارتي |
Sahibinin beyaz halısına meyve suyu döküp Az kalsın bebeğini öldürüyordu. | Open Subtitles | سكبت العصير على سجادة المالكة البيضاء و كدت أن أقتل ابنها. |
Dört nala koşuyordu, sırtından öyle bir vurdum ki, Nerdeyse hayvan ikiye ayrıldı. | Open Subtitles | لقد كان في كامل سرعته, اصبته في المنتصف, كدت ان اقسمه لنصفين. |
Dr. Mullis yaptığı deneylerden bahsediyordu ve Az daha bilimadamı olacağımı hatırladım. | TED | كان الدكتور موليس يتحدث عن تجاربه وأدركت بأنني كدت أن أصبح عالماً |
Bu soygunla Neredeyse zengin oldum sayılır. | Open Subtitles | ماذا؟ كدت أصبح ثرياً بفضل عملية سرقة النُزل |
- Kovulmak üzereyiz! - Ben Pulitzer ödülünü almak üzereyim. | Open Subtitles | كدنا ان نفصل من العمل وانا كدت انال جائزة الـبليتذر |
Ama şans eseri, gelmiş geçmiş en kısa soruşturmayı yapmak üzereydim. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ, كدت على وشك أن أشارك في أقصر تحقيق على الإطلاق |
Ama Onu canlı istiyordum ve ona çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | إلا إني اردته حياً، و قد كدت ان اقبض عليه |
Onu tamamen unutmuşum. Evet, burada bir Willow var, doğru. | Open Subtitles | لقد كدت أن أنساها، أجل لدينا فتاة تدعى ويلو هنا |