Kel. "Faili meçhul banka soygununa ilişkin..." "Failin Garland Humphrey olduğu düşünülmektedir." | Open Subtitles | كيل تتذكرون اننا سجّلنا المحادثة الهاتفية |
Kel, belki de hata yapıyoruz. Belki birkaç gün daha alabiliriz. | Open Subtitles | كيل" ربما كل هذا كان خطأ" هكذا سنحتاج إلى أيام إضافية |
Geçmişi değiştiremem Cale, ama, umarım sana bir gelecek verebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أغير الماضى يا.. كيل ولكنى أتنمى أن أمهد لك المستقبل |
Bu Rus Mafyası. Kesin olarak Vasily Kell. | Open Subtitles | هذه مافيا روسية فاسيلي كيل على وجه الدقه |
Keel, sanırım senin için Teal'c'ın silahıyla bunun icabına bakabiliriz. | Open Subtitles | كيل ، يمكننا أن نراعى ذلك لك بأسلحه فريست تيل. |
Özel Ajan Richard Gill in canını burnundan getirip Joey in intikamını alacağız. | Open Subtitles | لنحيل حياه عميل جوى للجحيم ونرد له كيل جوى |
Kısa bacak Jeju adasına, Choi Han Kyul ise New York'a gidiyor. | Open Subtitles | تذهب السيقان القصيرة إلى جزيرة جيجو، يذهب هان تشوي كيل إلى نيويورك. |
Kel Shak Lo denen şeyde hayatta kalacaksam daha fazlasını öğrenmeye ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | إذا أردت النجاة من "كيل شاك لو" فسيلزمني أكثر مما تعلمه لي |
Dostum. Seni gördüğünde Kel'in yüzünü görmeliyim. | Open Subtitles | أتوق لرؤية تعابير وجه كيل عندما يراك. |
Kel Sateda'da birkaç piyade bölüğünü komuta etmişti. | Open Subtitles | قاد كيل عدة وحدات مشاة فى ساتيدا. |
Haydi Kel, üç ameliyat önce iki dizim vardı. | Open Subtitles | بالله عليكي يا "كيل" ، ليس عندي سوى ركبتين و خضت ثلاثة عمليات جراحية |
Logan Cale'e eğlence yok. Dünya sona doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | لا وقت للمرح بالنسبة للوجان كيل العالم يوشك على الإنتهاء |
Sesharrim gezegenine hoş geldin, Cale. | Open Subtitles | أهلاً بك يا كيل فى كوكب سشاريم |
Cale, iyi misin? | Open Subtitles | كيل.. هل أنت بخير.. |
O yüklü bir sahte faturaya karşılık, Kell yarısını ona vermeyi teklif etti. | Open Subtitles | أنها مزورة لبوليصة شحن بحيث يطر كيل لتسليم نصفها |
Kell, tanığın bu sabah adliyeye götürüleceğini biliyordu. | Open Subtitles | كيل عرف أن الشاهده كانت في طريقها الى المحكمة صباح اليوم |
Bu da kulağa pek hoş gelmiyor. Keel başka hiç bir yere gitmediğini söylemişti. | Open Subtitles | لا أحب صوت هذا يقول كيل أنه لم يوصعى مكان آخر |
Evet, ama Keel'ın onun burada olduğu hakkında hiçbir fikri olmamasına yetecek kadar uzun yıllar mı? | Open Subtitles | نعم، وهى مدة طويلة على كيل ، لذلك لم يعرف أنها كانت موجودة |
Ajan Dunham'ın hayatına tamamen bulaşmalı. | Open Subtitles | وهي في حاجة إلى أن تماما منغمسين في الحياة كيل دنهام. |
En başta Han Kyul'u ağabey diye çağırıyordun. | Open Subtitles | انت بدأت بدعوة هان كيل أخّوك منذ البداية, |
Tonya'nın erkek arkadaşı Beaver Kill'e gittiğini söylemişti. | Open Subtitles | " صديق " تانيا " قال أنه كان في " بيفر كيل |
Dün başkan Kiel gecikme yüzünden sitem etti. | Open Subtitles | الرئيس [ كيل ] أتى لزيارتي بالأمس |
Kil, neden öğüdümü tutmadın? | Open Subtitles | (كيل). لماذا لم تتبع تحذيراتي؟ |
Biliyorsun dalaverelerin Bay Cahill'i epeyce hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | هل تعرف ، السيد "كيل" خاب رجاءه فى افعالك |
Kapıyı zorlayarak içeri giriyorum ve banyoda Bayan Kyle'ı öldürüyorum. | Open Subtitles | أدخل بالقوة و أقتل السيدة كيل هنا في الحمام |
Ve Bülbülü Öldürmek'le Robert Mulligan. | Open Subtitles | و روبرت موليغان لفيلم تو كيل أموكينغ بريد |
Hatırladın mı? Kelly, bak bakalım bununla ne yapabiliriz. | Open Subtitles | انظر ما يستطيع كيل يان يفعل بذلك اوه واو |
Yarın oğlum Cal'ın doğum günü ben de özel bir şeyler yağdırabilir misin diye merak ettim. | Open Subtitles | غداً عيد ميلاد ابني (كيل) وكنت أتسائل إن كنت تستطيع جعلها تمطر شيئاً خاصاً |