Şimdi ne olursa olsun hiçbir şey söyleme ve Yapma. | Open Subtitles | مهما يكن ما يحدث الآن لا تفعل أو تقول شىء |
Sana yalvarıyorum, lütfen bunu Yapma. Bunu ben yapmıyorum, biz yapıyoruz. | Open Subtitles | ـ أتوسل إليك لا تفعل هذا ـ أنا لا أفعل هذا |
Anakin bana ya da konseye danışmadan bir şey Yapma. | Open Subtitles | آنيكين لا تفعل شيئاً دون استشارتي أنا أو المجلس أولاً |
Kırmızı, beyaz, mavi bayrak için yapmayın. Kendiniz için yapın. | Open Subtitles | لا تفعل هذا لأبيض ، أحمر وأزرق أفعل هذا لنفسك |
- Hayır. Sus. Düşünmem gereken bir şeyler var sanırım. | Open Subtitles | لا تفعل ، أظن أن لديّ بعض التفكير لأقوم به |
Hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun. | Open Subtitles | لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال |
Onları korkutmak istemedim, o yüzden senden hiç bahsetmedim, lütfen Yapma. | Open Subtitles | لم أرد إخافتهم، لذا لم أخبرهم عنك. لذا رجاءاً لا تفعل |
Seni görmeye geliyorum. Ben gelene kadar hiçbir şey Yapma. | Open Subtitles | أنا في طريقي إليك الآن لا تفعل شيئا حتى أصل |
Ona da öyle demişler hiçbir şey Yapma, rektör olacaksın. | Open Subtitles | هذا ما قالوه له لا تفعل شيئا ً وستصبح الرئيس |
Hepsini unut. Benim yaptığımı Yapma. Acının her aşamasını yaşa. | Open Subtitles | فلتنس كل ذلك لا تفعل مثلما فعلت تجوب مراحل الأسى |
Bunu Yapma. Onunla fikir birliği vardığımız anlara düşürme beni. | Open Subtitles | لا تفعل هذا بي لا تضعني بموقف اتوافق معه فيه |
Bir sonraki sefer, bizi bir arkadaşınla tanıştırıyor olduğunu sezersen Yapma. | Open Subtitles | في المرة القادمة تشعر أنك تريد تعريفنا بأحد أصدقائك لا تفعل |
- Hayır, baba, Yapma! - Bebek, bu tek yoldur. | Open Subtitles | ـ كلا، أبي، لا تفعل ـ عزيزتي، إنها الطريقة الوحيدة |
Seni kayıktan o itti! Ona Yapma demiştim üstelik! Ben hayalet değilim. | Open Subtitles | تير أنت الذي دفعته من على القارب أخبرتك أن لا تفعل ذلك |
Tanrım, bu hiç adil değil. Lütfen bana bunu Yapma. | Open Subtitles | .يا إلهي, هذا ليس عادلاً .رجاءاً, لا تفعل هذا بي |
Lütfen bunu Yapma. Güvenli geçiş izni için senden yardım istedim. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك لا تفعل هذا لقد طلبت منك باحترام عبورا آمنا |
- Lütfen, lütfen lütfen, Yapma! - Lütfen. Sorun yok, güven bana. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك، أرجوك، لا تفعل أرجوك – لا بأس، ثقي بي –. |
Burada da yok. Bunu sakın bir daha bana Yapma | Open Subtitles | ولا هنا , ايضا لا تفعل ذلك بي ابدا مجددا |
Hayır. Hayır. Hayır, yapmayın. | Open Subtitles | . لا، لا ، لا تفعل قف مكانك لكي تراك أمك |
Benim yapmayacağım bir şey yapmayın. Ki bu da her şey serbest anlamına geliyor. | Open Subtitles | لا تفعل أي شيء ما كنت أفعله وهذايمنحكفسحةمنالوقت. |
- İsteğini yerine getirmeye çalışıyorum. - Hayır, hiç de bile! | Open Subtitles | ـ أحاول إعطائك ما أردت ـ لا، أنت لا تفعل ذلك |
Neden bir şey yapmıyorsun? Yalanınızı örtbas etmek için insanları öldürmeyin. | Open Subtitles | لم لا تفعل شيئاً.ألغ العملية لا تقتل هؤلاء الناس لتخفي كذبتك |
Dinle, bunu yapmayan adamlarla da çıktım... | Open Subtitles | أستمعي ، لقد واعدتُ رجال لا تفعل ذلك، ثقي بي |
Onu sıkıştırdığınızda, plazma, sıkıştırma hızından daha hızlı bir şekilde soğuyor. Yani, sıkıştırmaya çalışıyorsunuz, fakat plazma soğuyor da soğuyor, ve kesinlikle hiç bir şey yapmıyor. | TED | إذا حينما تضغط على هذا، تبرد البلازما أسرع من سرعة الضغط، لذا فأنت تحاول ضغطه، لكن البلازما تبرد وتبرد وتبرد وبعدها لا تفعل شيئا على الإطلاق. |
Bu menajer, isimsiz oluşturup bir daha yapmamaya karar verdiğim Kara Liste'yi kullanarak bana müşterisini satmaya çalışıyordu. | TED | كان هناك عميل يستخدم القائمة السوداء هذا الشيء الذي صنعته بشكل مجهول وقررت أن لا تفعل مرة أخرى ليبيع عميله لي |