700 olamaz. Sakın bana bu ceket için 700 dolar ödedim deme. | Open Subtitles | محال أن يكون 700، لا تقل إنك دفعت 700 دولار مقابل سترة |
Bana Clark'ın iştahının nasıl olduğunu, hangi yemekleri sevdiğini... Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي إنك قد تتذكر كيف كانت شهيته على الطعام |
Böyle doğmuşum. Bunların kötü olduğunu Sakın söylemeyin, sadece ve sadece ergenliğe bağlı olduğunu, veya sadece kız olduğum için böyle olduğunu. | TED | لا تقل أن كل ذلك سلبي أن ذلك هو إحساس المراهقين وأن ذلك فقط لأني فتاة |
Hayır, birşey söyleme, Yoksa sana yemin ettiririm ve sen de bana bir sürü şey anlatırsın. | Open Subtitles | لا,الاّن لا تقل شيئاً وإلا جعلتك تقسم وتخبرني بأشياء كثيرة |
Bunu itiraf etmek ne terbiyesizlik. Hayır, tek kelime etme. | Open Subtitles | يجب أن تخجل لأنك تعترف بذلك لا، لا تقل آي كلمة أخرى |
Karım dedi ki... oğlumla böyle konuşma... tutamayacağın sözler verme. | Open Subtitles | زوجتي اخبرتني لا تقل هذا لولدي لا لتقديم الوعود الفارغه |
Evet ama Sakın bana bununla ilgili düzmece bir şey yok deme. | Open Subtitles | نعم، لكن لا تقل لي انه لا يوجد شيء مخادع بهذا |
Sakın bana sabahın bu saatinde konuşmak için geldiğini söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لى أنك جئت فى هذا الوقت الغريب .. لتناقشنى فى أمر ما |
Kocası da onu meraktan kurtulurmuş. Düşünüyordum da, bunu yapmak istiyorum, hayır deme Sakın. | Open Subtitles | كنت افكر وأريد القيام بهذا، لذا لا تقل لا |
Sakın notu benim gönderdiğimi ve burada neler olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تقل إن تلك الملاحظة مني ولا ماحدث هنا ليلة أمس |
Bana asla deli deme. Bana bir daha deli deme Sakın! | Open Subtitles | لا تقل لى ذلك ابدا لا تقل لى ذلك ابدا مرة اخرى |
Arabayı eve geri götürmeyeceğiz deme Sakın. | Open Subtitles | من فضلك لا تقل أننا لن نعيد السيارة للمنزل |
Bu deli kafama silah dayamışken bunu söyleme Sakın. | Open Subtitles | لا تقل ذلك و هذا المخبول يصوب مسدسا الي رأسي |
Sakın bana bunun telsiz ekipmanı olduğunu söyleme. | Open Subtitles | اوه لا.لا,لا. لا تقل لي ان هذا هو الراديو |
İşin aslı, Sakın bana bir kelime daha etme! | Open Subtitles | في الحقيقة لا تقل لي اي كلمة اخرى بعد الآن |
Sakın bana çocukken hiç denemediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لى إنك لم تحاول فعل هذا وأنت طفلاً |
"kızıl saçlı" ya da "kız" deme Sakın. "Şüpheli kişi" de. | Open Subtitles | لا تقل فتاه ولا شعر أحمر قل شخصية مشبوهة |
Sakıncası Yoksa Çin pirzolası nedir söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | لا تقل لي بأنك لا تعرف ما هي الأضلاع الصينية؟ |
Başka kelime etme. | Open Subtitles | بدلا من تأييد الآخرين ضدي لا تقل آي كلمة أخرى |
- Böyle konuşma! - Polis her an gelebilir! Anlat! | Open Subtitles | لا تقل هذا تكلمى, ستصل الشرطة فى اى لحظة |
Ve uygun koşullarda yeni bir dünya en az eskisi kadar mümkündü. | Open Subtitles | و تحت ظل الظروف الصحيحة فاحتمالية عالم جديد لا تقل عن القديم |
Böyle Yapma adamım. Dokuz yaşından beri seni kolluyorum. | Open Subtitles | لا تقل هذا الهراء أنا أحميك منذ كنا فى التاسعه من عمرنا |
- Bir şey söyleme. - Ama bir şey söylememiz lazım. | Open Subtitles | ـ لا تقل أى شئ ـ علينا أن نقول للجمهور شيئاً |
Sizin için hiç birşey yapmadığımı söylemeyin bana çünkü şu anda sizi bekliyorlar. | Open Subtitles | لذلك لا تقل أني لم أفعل أبدًا شيئًا من أجلك لأنهما تنتظرانك الآن |