Los Angeles'ta yapacak bir işim var. İş bitti mi, gerisi fark etmez. | Open Subtitles | لديَ شئ لأفعله في لوس أنجليس حالما يتم هذا الشئ , لا يهم |
Bir adam tanımıştım, adı Michaux veya Michelet, unuttum, Her neyse... | Open Subtitles | كنت اعرف شخصاً, اسمه مش او ميشرا, لا أذكر, لا يهم |
- Bak, yıllar önce ne olduğunun bir önemi yok... | Open Subtitles | أنظري , لا يهم ما حدث كل هذه السنين الماضية |
Her gün akşam saat 6'da, kime e-posta gönderdiğiniz veya ne yaptığınızın önemi yok, masalar tavana doğru yükseliyor. | TED | وفي السادسة مساء كل يوم، لا يهم من تقوم بإرساله بريدا إلكترونيا أو ما تفعله، تصعد المكاتب إلى السقف. |
Ama Sorun değil. Biz cesur olanı ağırlamaktan mutluluk duyarız. | Open Subtitles | لَكن لا يهم نحن نوَدُّ أَن نرحب بأيّ شجاع جداً |
- Bu kadın da kim? - Kim olduğumu Boş ver. | Open Subtitles | لا يهم الذي أَنا، لَكنَّك في الخطرِ العظيمِ. |
Boşver. Ayrıca, bugün Pazar. | Open Subtitles | حسناً ، لا يهم بالإضافة إلى أن اليوم هو الأحد |
ne pahasına olursa olsun, ne kadar uzakta olursan ol seni bulacağım. | Open Subtitles | سأجدك لا يهم كم سيستغرق ذلك من الوقت لا تهم المسافة سأجدك |
Los Angeles'ta yapacak bir işim var. İş bitti mi, gerisi fark etmez. | Open Subtitles | لديَ شئ لأفعله في لوس أنجليس حالما يتم هذا الشئ , لا يهم |
Her an ölebiliriz ama hiç fark etmez. - Çok güzel. | Open Subtitles | أعني, قد نموت في أي دقيقية ولكن لا يهم, فالمنظر جميل |
fark etmez. Aslında bana gereken kapağında daha büyük harflerle bit yazanı. | Open Subtitles | لا يهم ذلك، في الحقيقة اي شيء فيه كلمة قمل بحروف كبيره |
Önemli olduğunu düşünüp de bana söylemek istediğiniz şey Her neyse söylemeyin. | Open Subtitles | مهما كان ما تعتقدين, ان ما تريدين اخبارى به هام لا يهم |
Olan Her neyse, yüzündeki ifade korkunçtu. | Open Subtitles | لا يهم ماذا كان ذلك إنما شكل وجهه كان مخيفا |
Sanırım onu bir genelevde yakalamış olmamın da bir önemi yok. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يهم أني كشفته في بيت دعارة بوسط المدينة. |
Eğer ona ulaşayacaksa nerede olduğunu bilmesinin bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم معرفته لمكانها إذا كان لا يستطيع الوصول إليها |
Madem sordunuz başkalarının ne söylediği önemsiz ama bence tam bir centilmensiniz. | Open Subtitles | أعنى ، طالما قد سألت لا يهم ما يقوله الآخرون إنك جنتلمان |
Yarın ne olacağı o kadar da fark etmiyor çünkü insanız. | Open Subtitles | لا يهم ما الذي سيحدث في الغد لأننا رجال.. أليس كذلك؟ |
Dünyanın başka bir yerinden gelmesi, farklı bir türden olması ya da şu endişe verici marmelat alışkanlığı hiç Sorun değil. | Open Subtitles | لا يهم إذ أتى من الطرف الآخر للعالم أو أنه كائن من نوع مختلف أو أن لديه عادة مقلقة مع المربى |
Bu Sorun değil öyle, çünkü onları öldürdüler. | Open Subtitles | لا يهم كثيراً ، الطريقة التي تخلصوا بها منهم |
- Kahretsin, Doktor, Ben götürürüm seni. Sorun değil. - Boş ver , Palmer. | Open Subtitles | اللعنة , دكتور , ساحضر المصعد لا مشكلة لا يهم , بالمر |
Boşver. Beni istasyona götür ve ben her şeyi hallederim. O işi hallettim bile. | Open Subtitles | لا يهم, فقط أوصلني لمحطة القطار وسأهتم ببقية الاشياء |
ne kadar sürerse sürsün. ne kadar uzak olursa olsun. | Open Subtitles | لا يهم كم سيستغرق ذلك من الوقت لا تهم المسافة |
- Bilmiyorum, hiç Farketmez. Mesele o değil. Bunu uzun zamandır düşlüyorum... | Open Subtitles | لا أعرف الى أين الى أي مكان لا يهم ليس هذا المغزى |
Bende mi, sende mi? Nerede yapacağımız benim için önemli değil. | Open Subtitles | مسكنك أم مسكني, بالنسبة لي لا يهم المكان الذي سنفعلها فيه. |
Boşversene, Kendi cenazemi planlamaya başlamak istemiyorum. kötü şans getirir. | Open Subtitles | لا يهم. لَنْ إذهبْ التخطيط جنازتي الخاصة. |
Bilemek için bakteri, bitki ya da herhangi bir hayvan olsun bilemek için ne kullandığınızın hiç bir önemi yoktur. | TED | لا يهم أي نوع من الرواسب تستخدمها في الطحن سواء كانت بكتيريا او اي من النباتات الاخرى او الحيوانات. |
Hafta içi ya da hafta sonu olup olmadığı önemli değildi. | Open Subtitles | لا يهم إذا كان يوم عادي أو في عطلة نهاية الاسبوع |