ويكيبيديا

    "لمعرفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Öğrenmenin
        
    • bilmek
        
    • bilmem
        
    • bulmak
        
    • öğrenmeye
        
    • diye
        
    • öğrenmem
        
    • öğrenmemiz
        
    • bulmaya
        
    • bulmamız
        
    • bilmemiz
        
    • bilmenin
        
    • bilecek
        
    • bilmesi
        
    • öğrenmeliyiz
        
    Eğer, eski bir deniz komandosu iseniz, hala elinizden geleni yaparsınız. ama bunu Öğrenmenin bir tek yolu vardır. Open Subtitles إن كنت من القوات البحرية من المحتمل أنه ما زالت لديك تلك المهارة، لكن هناك طريقة وحيدة لمعرفة ذلك
    Ama ne olursa olsun, bunu Öğrenmenin tek yolu oturup konuşmak. Open Subtitles ولكن مهما يكن ، فالطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي الجلوس والتحدث
    Ben sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum. Open Subtitles أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي
    Ne yapılması gerektiğini biliyorsun. Ve bunu yapacağını bilmem gerekiyor. Open Subtitles تعـلم ما ينبغي الـقيام به وأحتاج لمعرفة أنك ستقوم بهذا
    Hükümetlerimiz denizaltılarımıza ne olduğunu bulmak için kaynaklarımızı birleştirme kararı aldı. Open Subtitles لقد اتفقت حكوماتنا على اتحاد مصادرنا لمعرفة ما الذى حدث لغواصاتنا
    Hesabını bulmaya çalıştım ama nereden bağlandığını öğrenmeye imkan yok. Open Subtitles ولكن لا يوجد وسيلة لمعرفة المكان الذي كانت تدردش منه
    Gerçeğin önündeki engeli aşabiliyor muyum diye görmek için bir gün daha ver. Open Subtitles أعطنى يوماً واحداً لمعرفة إذا كنت أستطيع الخوض خلال هذه الكتلة إلى الحقيقة
    Yapın şunu! Acilen nakliye aracının geliş zamanını öğrenmem lazım. Open Subtitles أيّها الرئيس، إنّي بحاجةٍ ماسةٍ لمعرفة موعد وصول وسيلتي النقل
    Politikalar hakkında birşey Öğrenmenin çok iyi bir yolu geçmişe bakmaktır. TED و الطريقة المثلى لمعرفة المزيد عن السياسة هو النظر إلى ماتم فعله في السابق
    Öğrenmenin tek yolu gitmek ve keşfetmek. TED الطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي الذهاب والاستكشاف.
    Öğrenmenin bir yolu var. Bu gece Colomb Caddesinde bir yürüyüş yap. Open Subtitles :هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك امش الليلة على شارع كولمبس
    Kate, hepimiz ona inandık. Ama bu adamın gerçekten ne düşündüğünü bilmek imkansız. Open Subtitles كيت , كلنا صدقناه و لكن لا يوجد طريقة لمعرفة بما يفكر به
    Ama satış yaptığım insanların çoğu bunu bilmek zorunda değil. Open Subtitles لكن معظم الناس التى أتعامل معهم، لا يحتاجون لمعرفة ذلك.
    Karşımızdakinin kim olduğunu bilmek için profile ihityacımız yok. Korkağın teki. Open Subtitles لا نحتاج إلى مواصفات لمعرفة نوع الرجل الذي نواجهه، إنه جبان
    Cevap ver, Peter.. İyi olduğunu bilmem gerekli. Aksi taktirde seni programdan çıkaracağım. Open Subtitles يجيبني، بيتر لست بحاجة لمعرفة ان كنت لا بأس خلاف ذلك سوف يأخذك
    Bağlılığın takdire şayan fakat şu an her şeyi bilmem gerekiyor. Open Subtitles ان ولائكِ لجديرٌ بالثناء ولكني بحاجة لمعرفة كل شيء في الحال.
    Sadece bunu nasıl düzelteceğimi bulmak için biraz zamana ihtiyacım var. Open Subtitles أنا فقط بحاجة الى بعض الوقت لمعرفة كيفية جعل هذا الحق.
    Hele ki çocuklarınızın ne yaptığını öğrenmeye çalışırken gördüğünüz tek tepki homurdanma, "iyi işte" cevabı ve saç savurup geçmeyken. Open Subtitles لمعرفة مالذي يحدث مع أولادكم حيث كل ما أحصل عليه منكم هو النوم أو انكم على بخير أو تسرحون شعركم
    Muhtemelen aileyi kim daha çok utandırabilir diye kız kardeşini örnek alıyor. Open Subtitles إنه على الأرجح يتبع مثال أخته لمعرفة من يستطيع إذلال الأسرة أكثر
    - Doğru röntgeni alabilmek için nerenin acıdığını öğrenmem gerekiyordu. Open Subtitles احتاج لمعرفة مكان الألم حتى استطيع طلب الاشعة السينية الصحيحة
    Sebebini anlamak için ilk önce DNA'mızın nereden geldiğini öğrenmemiz işimize yarar. TED لمعرفة السبب، يجب في بداية الأمر معرفة من أين ينحدر حمضنا النووي.
    Babanla görüşebilme şansım olabilir mi? Evimin yolunu bulmaya çalışıyorum da. Open Subtitles هل يمكنني التحدث مع أبيك أحتاج لمعرفة طريق العودة إلى وطني
    Ama şuan bu işi çözmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor. Open Subtitles ولكن علينا أن نفعَل ما في وسعنا لمعرفة ذلك الأن.
    Yakın zaman dek, aslında bir aşının nasıl çalıştığını bilmemiz gerekmiyordu. TED حتى مؤخرا, لم نكن في حاجة لمعرفة كيف بالضبط يعمل اللقاح.
    Bir yerçekimi kuyusuna yakınsın. Nerede olacaklarını bilmenin yolu yok. Open Subtitles أنت قرب حافة ابار الجاذبية لا مجال لمعرفة أين سيكونوا
    Amanda'nın kalp atışını kapımın dışında olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordum. Open Subtitles والآن أعرف نبض أماندا بشكل كافي لمعرفة أنها تقف خلف بابِ
    Hele bir caniyle burun buruna gelip, onu öldürdüğünü bilmesi? Open Subtitles ولكن لمعرفة انها جاءت قريبة جدا إلى وحش وأنها قتلته؟
    Onların yöntemlerini ve araçlarını anlamamız gerekiyor ve onlardan bir şeyler öğrenmeliyiz. TED نحناجُ لمعرفة ما هي مهاراتهم وما هي أدواتهم ونحنُ بحاجة للتعلم منهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد