Sırf bu maymun türünde olduğunu bildiğimiz En az üç virüs türü var. | TED | هناك ما لا يقل عن ثلاثة فيروسات تعلم بوجودها في هذا القرد بالتحديد. |
Bu kasada,bu tarz yerlerden En az on tane var. | Open Subtitles | هناك ما لا يقل عن عشرة أماكن مثلها في البلدة. |
En az 20 kişi yaralanmış, yedisi de hastaneye kaldırılmış. | Open Subtitles | ما لا يقل عن 20 جريح سبعة منهم في المستشفى |
Konuya böyle de bakabilirsiniz ama bu Benim hoşuma gitmez. | Open Subtitles | لكن المرء يضر البعض و هذا ما لا أحبه كثيراً |
İyi tavsiyeye değer veririm ve Neyi bilmediğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أقدر الإستشارة الجيدة، وأنا ذكية بما يكفي لأعرف ما لا أعرفه |
Ama Google'ın yapamayacağı bir şey var: Bir daha interneti domine edemez. | TED | ولكن ما لا يمكنهما فعله هو استعادة موقعهما كطرفين مهيمنين على الإنترنت. |
Ve yüreğimin derinliklerinde aklımdan bile geçiremeyeceğim şeyleri bana yaptıran nedir? | Open Subtitles | وهو ما يجبر فطرتي الطبيعية، على فعل ما لا أحلم بفعله |
- Bir şeyler lazım. - Yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً ما لا يوجد أي شيء لنفعله |
Diğer insanların ne düşündüğünü umursamamak insanın mutlu olmasındaki En önemli şeydir. | Open Subtitles | جهل ما لا يستطيع الناس التفكير به انه احد مفاتيح السعادة البشريه |
Ama En kötüsü de kalplerinde bunca zehir olanlar herkesi kontrol edemedikleri için sefil halleriyle ruhumuzu öldürmeye çalışanlardır. | Open Subtitles | و الأسوأ من ذلك كله من حاولوا قتلنا و الذين لديهم من الحقد والغل ما لا يستطيعوا التحكم فيه |
Kürsüye koyacağımız En az bin kadar şahit olacak ama. | Open Subtitles | نعم,صحيح, لدينا ما لا يقل عن 1000 شاهد إثبات عليه. |
En azından akşam okuluna falan gidip insan içine karışsın, değil mi? | Open Subtitles | ما لا يقل عن بضعة الفصول الليلية، أليس كذلك؟ حول بعض الناس |
En azından, Laurel aptalca bir soru sorarken sevimli görünmeyi başarabiliyor. | Open Subtitles | ما لا يقل عن لوريل الساحرة عندما يطلب مني أسئلة غبية. |
Dün En son senin bana söylemediğim şeyi telefonda kapatmaya çalıştığından beri konuşmadık. | Open Subtitles | ليس منذ الأمس على الهاتفحينماكان.. يغطي أياً كان ما لا تريد إخباري به. |
Annem aşırı gergin ve Benim ona veremeyeceğim bir şeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أمي متوترة للغايه و هي بحاجه لشيء ما لا يمكنني تقديمه لها |
Eğer gerçekten bir şey varsa, burda Benim yapabileceğim birşey yok. | Open Subtitles | إذا كان هناك فعلاً شيء ما لا يوجد شيء يمكنني فعله |
Bir erkeğe Neyi yapıp Neyi yapmayacağını söylersem eğer artık şefleri olamam. | Open Subtitles | إذا قلت رجل أن تفعل ما لا تريد أن تفعل أنا لم يعد الرئيس. |
Kim olduğunuzu, Neyi bilip bilmediğinizi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من أنت و ما الذي تعلمه و ما لا تعلمه |
Doktorların neden daha önce bir şey bulamadıkları hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو لماذا لم يكتشفه الأطباء من قبل |
Paranın yapabileceği şeyleri biliyorum ama daha önemlisi, yapamayacağı şeyleri de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما يفعله المال والأهم، أعرف ما لا يمكن للمال أن يفعله |
Ama doğru olmayan bir şeyler görürsen kaç ve kendini kurtar. | Open Subtitles | لكن, اذا رأيتِ أبداً شيء ما لا يبدو صائباً أركضي للتلال |
Anlaşılan o ki, ağzına alamadığın hiç bir şeyi vajinandan içeri sokmamalısın. | Open Subtitles | بوضوح، عليك ألا تضع في مؤخرتك ما لا تستطيع وضعه في فمك. |