ويكيبيديا

    "مثله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • böyle
        
    • onun
        
    • öyle
        
    • Ona
        
    • aynı
        
    • bunun gibi
        
    • daha
        
    • da
        
    • o
        
    • benzer
        
    • böylesini
        
    • gibi bir
        
    Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz. Open Subtitles حقيقةً، لو انني لست مخطئا انت شخصياارتديت مزيج مثله هذا الصباح، فضيلتك
    Bir düşün, nasıl çekici bir adam ki, böyle büyüleyici bir adama direnebiliyorum... Open Subtitles يمكنك أن تتخيل كم هو جذاب كيف لى أن أقاوم سحر شخص مثله
    onun gibi 100 yaşında değilim. Dinlenmek için bir hafta uyumam. Open Subtitles لستُ مسناً جداً مثله لا أحتاج إلى أسبوع نوم لأستعيد نشاطي
    öyle bir kızın böyle bir deliyle müttefik olduğunu düşünmek korkunç. Open Subtitles من المريع التفكير بأن فتاة مثلها متورطة مع رجل مجنون مثله
    Kocanı düşün-- bu Ona karşı birşey değil, çünkü gerçekten onu sevdim-- o erkek egemen bir topluluktan geliyor. Open Subtitles هناك شيىء بخصوص زوجك وهذا لا يجعله سيئآ لأنى حقآ أبدو مثله انه يأتى من مجتمع غالبيته من الرجال
    Evet, böyle bir ruhla daha önce karşılaşmadık. Onu neyin öldüreceğini bilmiyoruz. Open Subtitles و نحن لم نلق مثله من قبل، فلسنا متأكدين من كيفية قتله
    Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. Open Subtitles رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا
    Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. Open Subtitles رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا
    Ben uzun süre kayıp kalmak istiyorum böyle bir adam düşünmüyordu. Open Subtitles . لم أظن أن شخصاً مثله قد يبقى ضائعاً لوقت طويل
    böyle bir adamı elinde tutmak zor olmuyordur eminim. Gülümseme. Open Subtitles أراهن أنه لا تواجهين صعوبة في الحفاظ على رجل مثله
    Onunla aynı acımasızlıkla davranabilmeniz için onun gibi düşünmeyi öğrenmek zorundasınız. Open Subtitles عليك أن تفكر مثله و تتصرف بنفس طريقته في إنعدام الرحمه
    Ve sen de harekete geçip onun gibi savaşmak istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles و أنت تتمنى أن تكون مشهوراً و أن تحارب مثله أليس كذلك؟
    Kimse beni onun gibi güldüremedi. Şaka biriktirmeyi ilim haline getirmişti. Open Subtitles لا يوجد شخص يستطيع غضحاكى مثله كان يعمل على جمع النكات
    Hayır, öyle olmadığından emin olmak için, bu yüzden birlikte olabilirsiniz. Open Subtitles لا، للتأكد من أنك لست مثله بحيث يمكن أن تكون معا
    Gelinimi öyle bir Tanrı adamını cazip bulduğu için suçlayamam. Open Subtitles لا يُمكنني لوم زوجة ابني على الانجذاب لرجل دين مثله.
    Ona benziyor ama o arabanın içinde sevdiğin adama dair hiçbir şey yok. Open Subtitles يَبْدو مثله لكن هناك لا شيء من الرجلِ الذي أحببتَه في تلك السيارةِ.
    bunun gibi götler, eskiden yattıkları bir kızla, tekrar yatacaklarını düşünmeseler bir kızı ziyaret etmak için seyahat etmezler. Open Subtitles لكن حقير مثله لن يسافر كي يزور صديقته وان فعل فقط كي يضاجعها وإن لم يستطع فيبحث عن أخرى
    Bu da dünyanın daha önce görmediği evrensel bir trafik sıkışıklığına neden olacak. TED وذلك سوف يوصلنا الى اختناق مروري عالمي لم يرى مثله العالم من قبل.
    Norman Bates deli olabilir fakat bu dünyada tek deli o değil. Open Subtitles ولكن أذا كان نورمان بيتس مجنون فهناك أشخاص كثيرون هنا مجانين مثله
    Uzun zaman önce babam burada çalışırken annemin de buna benzer bir tane vardı. Open Subtitles كان لديها واحد مثله عندما عمل والدي هنا منذ زمن طويل
    Bu garip aslında. böylesini daha önce görmemiştim, bu kadar ufağını. Open Subtitles هو غريب، مع ذلك، أنا لم أرى مثله من قبل، وبصغره أيضاً
    Siz gerçekten Marlon gibi bir çocuğun kütüphaneye gittiğini düşünüyor musunuz? Open Subtitles هل تظنون حقاً فتى مثله يقضي أي وقت في المكتبة ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد