"مدرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Koç
• eğitimli
• eğitmeni
• antrenörü
• hocası
• antrenör
• koçum
• Patron
• koçluk
• koçuyum
• eğitmen
• patronum
• eğitilmiş
• eğitim
• antrenörüm

Metropolis'li bir Koç yardımcısının, oğluna futbol öğretmesine izin verir misin?
هل ستسمح لمساعد مدرب من ميتروبوليس بتعليم أبنك لعب كرة القدم؟

Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim.
كمدرس، تمت إهانتي عندما طلب مني مدرب أن أمده تقارير للمنهج

Eğer Shiloh kazanan bir Koç alabiliyorsa, ona ihtiyacımız yok.
إذا كانت شيلوه تستطيع تعيين مدرب ماهر فلا داعي للقلق

- Seibold çetin ceviz çıktı. - eğitimli bir askerdir kendisi.
نعم , ولكن كان من الصعب طبعا , انه جندي مدرب

Ayrıca yeni bir yüzme eğitmeni tuttum.
عليك أن تعلمي بأنني قمتُ بتعيين مدرب سباحة جديد

Yarına kadar bir Koç istiyorsan en müsait durumdaki kişi o.
هو أفضل مدرب متاح الآن إن كُنت تود تعيين مدرب غدًا

- Ama tutamam Koç. - Henüz kaymaya başlamadık.
لكن يا مدرب لا أستطيع أن احبسها نحن لم نتزلج بعد

Elini kaldıran tek ödlek olmanı istemedim, Koç.
لم أشأ أن تكون الفتاة الوحيدة الرافع ليده، يا مدرب

Koç! Dördüncü deneme bir yarda! Mola lazım!
يا مدرب انها الرابعة و واحد نحتاج وقتا مستقطعاً

Benim, sana takım doktoru olarak kalçası ağrıyan... bir çocuğu muayene etmeni isteyen Koç olduğumu düşün... ve lütfen maça çıkmadan önce temiz raporunu hazırla, tamam mı?
إعتبرْني مثل مدرب طلب منك فحص ولد مَع مؤشر لاَلام الورك وكطبيب الفريق, رجاءاً أعطِه

Görünüşe göre... içinizden bazıları okul politikasını ihlal ederek... kendi başına bir Koç kiralamaya çalıştı.
ان بعضكم حاول مراوغه سياسه المدرسه واستخدام مدرب جديد من تلقاء نفسه

Bir olaya karıştım ve eğitimli biriyle tartışmam gerektiğini düşünüyorum.
لدي حادثة و شعرت أني أود مناقشتها مع مدرب محترف

Marilyn, oyunculuk eğitmeni Lee Strasberg'le rolüne çalışmak için New York'a gitti.
سافرت مارلين لنيويورك لتنجز دور مع مدرب التمثيل خاصتها لي ستراسبورج

Takım antrenörü tarafından, gerginliğe bağlı kas spazmı tedavisi uygulanmış.
لقد تمت معالجته لتشنج العضلات العسير من قبل مدرب الفريق

Annenin bile yakın zamana kadar flamenko dans hocası ile bir ilişkisi vardı.
. الأم كان لديها علاقة غرامية مع مدرب الرقص الغجري حتى فترة قريبة

Kişisel antrenör ile vücut çalışmış gibiydi... muhtemelen beslenme uzmanıyla da.
حتماً ظل يتمرن مع مدرب خاص وأخصائي في التغذية

Çocuklar ligindeki koçum bir keresinde maçtan sonra bir şey için beni azarlıyordu.
أجل ، لقد كانت قاسية أتذكر كان لديّ مدرب كرة بعد كل مباراة

Harika bir iş. Çocukları seviyorum ve Kate harika bir Patron.
إنه عمل جيد , وأنا أحب الأطفال وكيت هو مدرب رائع.

Beni yeni gelenlere koçluk yapmam için işe aldılar ama buraya geldiğimde, oyuncu bulma sorumlusu olduğumu söylediler.
قاموا بتعييني مدرب للاعبي الاستقبال لكن عندما جئت هنا أخبروني أن اكتشاف المواهب مسئوليتي أنا أيضا

Sen, rock grubunun baş solistisin... bense lise takımının futbol koçuyum.
فأنت المغني الرئيسي لإحدى الفرق وأنا مدرب كرة في المدرسة الثانوية

Burada da Mozambik'teki ekibimiz var. İçlerinden biri Mozambikli kardeşlerine gerekli becerileri öğreten Tanzanyalı bir eğitmen.
هذا هو فريقنا في موزامبيق. مدرب واحد من تنزانيا ، الذي نقل المهارات لثلاثة من زملاءه في الموزمبيق.

- Joey, tatlım, dün benimle patronum hakkında konuştuğun için teşekkürler.
شكرا ليتحدث معي أمس حول هذا الشيء مع مدرب بلدي.

Bu adam sihirbaz, komando, veya eğitilmiş bir asker değil, Hz.
هذا الرجل ليس ساحر ليس كوماندو ليس جندي مدرب وليس رسول

Gizli işler çevirmek için eğitim aldım. Ama ben, "Merhaba. Paint ball.
أنا مدرب علي التسلل و المراوغة، ثم آت إلي أصدقائك و أقول:

Benim antrenörüm olamazsın. Ama antrenörümü yediğine inanırım.
لا يعقل أن تكون مدربي ، لا أصدق أن هناك مدرب بهذا الوزن.