"مدين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• borçluyum
• borçlu
• borcum
• borcun
• borcu
• borçlandım
• borçlusunuz
• borçlandın
• minnettarım
• borçluydum
• borç
• borcunuz
• borcunu
• borçlusun

Bu şartlar altında, Mösyö, size bir özür borçluyum. Bir miktar da para.
تحت هذه الظروف يا سيدي، أنا مدين لك بالاعتذار و ارجاع بقية نقودك.

Bunu bana çok görme JJ. Onlara birçok iyilik borçluyum.
لا تنسب لي هذا أنا مدين له بالعديد من المجاملات

Büyük jüri olayında ona yardım ettiğin için sana borçlu olduğumu söylüyorum.
لهذا السبب أنا مدين لك بجعله يواجه أمر هيئة المحلفين العليا هذه

Kim ona bir şey sorsa o da aynısını diyecektir. Bana borçlu.
و هذا تماماً ما سيقوله اذا سأله أحد , فهو مدين لي

O burada, çünkü ona borcum var ve gitmeden önce ödemek istedim.
إنها هنا لأنني مدين لها بالمال وعلي أن أدفع لها قبل رحيلي

Bana trendeki olaylar ve eşinle olan olaylar yüzünden iki borcun var.
مرة في القطار, مرة في منزلك مع الطفله انت مدين لي مرتين

Bana 22 bin papel, artı dokuz yıllık faiz borcu var.
إنّه مدين لي بـ 22 ألفاً بالإضافة إلى فوائد تسع سنوات

Seninle iş yaptığımdan beri veri dairesine borçlandım Ermeni mafyası peşime düştü.
والان العبث معك انا مدين لاريس بالمال والمافيا الارمانية , جاءت لملاحقتي

O daima güvenebileceğim tek kişi. Ona çok şey borçluyum.
إنها الوحيدة التى يمكننى الإعتماد عليها أنا مدين لها كثيرا

O bir soytarı, ama benim soytarım, ve ona borçluyum.
بل العكس ، لكنه محسوبٌ عليّ و أنا مدين له

Size çok şey borçluyum. Siz olmasanız, asla ikinci bir şansım olmazdı.
اسمعي، أنا مدين لكِ بمعروف كبير، ولمْ أكن لأحظى بفرصة ثانية لولاكِ.

Hayır, "Sana bir iyilik borçluyum" tam da bu anlama geliyor.
لا، هذا بالضبط ما تدين به حين تقول أنا مدين لك.

Hey, sana yirmi yıllık bakıcılık borçluyum ve ayrıca onları tanımayı çok isterim.
مهلا، أنا مدين لك 20 سنة لروضة الأطفال، و أحب أن أتعرف عليهم.

Seni öldürebilirim, ama benim için yaptığından dolayı sana borçluyum.
انا كنت استطيع ان اقتلك ولكني مدين لك بما فعلته لي

Sekizini de kazanırsam, bana kumarbazlar cennetinde sekiz hafta borçlu olursun.
الفوز ثمانية مرات ، أنت مدين لي ثمانيةأسابيع على المقامرين موحدة

Şu an ben de borçlu durumdayım, yani bu ikimizin de problemi.
أنا مدين الآن , لذا هي نوعا ما مشكلتنا على حد سواء

Sana bunları anlatıyorum çünkü ona borçlu olduğumu anlamanı istiyorum.
وأنا أخبرك بهذا لأني أريدك أن تفهم أني مدين لها

Ya Sing Sang'e olan 100 dolar borcum ne olacak?
ماذا عن سينغ سانغ ؟ أنا مدين لها بمئة دولار

Sana yanlış bilgi verilmiş. İspanyol'a bundan çok fazla borcum var.
يبدو إنكي مخطئه أنا مدين أكثر من ذلك بكثير لذلك الأسباني

Bir dost olarak, bana ödemeye söz verdiğin 40.000 dolar borcun var.
إنك مدين لى بـ 40ألف دولار ولأننى إتخذتك كصديق وصدقت أنك ستردهم

- Bana 50,000 borcu olan biri var. - Olabilir. Peki.
هناك شخص مدين لى ب 50 يمكننا أن نحضرها منه الان

Sana tekrar borçlandım gibi görünüyor. Beni kurtarmaktan yorulmuş olmalısın.
يبدو أنّي مدين لك مُجددًا، حتمًا بدأت تضيقين ذرعًا بإنقاذي.

Bence geçen sene hayatınızı kurtardığım için bana bu kadarını borçlusunuz.
أضن أنك مدين لي بذلك بعد أن أنقدت حياتك العام الماضي.

İşimiz bitti sanırım. Bize on dolar daha borçlandın. Belki de yirmi.
. أعتقد أننا أتممنا المهمة أنت مدين لنا بـ10 دولارات أخرى ، ربما 20

Ve akıl hocalarım için minnettarım ve hepinizin de olduğuna eminim.
لذلك أنا مدين بالشكر لهم، و أنا واثق أنكم كذلك.

Başta, az bir değişiklik vardı fakat bu genç adama fazlasını borçluydum.
كان هُناك تغييراً طفيفاً في البداية لكني كُنت مدين بالمساعدة لهذا الشاب

Hayır, ama sana büyük bir borç ödemeliymişim gibi davranıyorsun.
لا , و لكنك تتصرف و كأنني مدين لك بدينٍ كبير علي أن أسدده

Yani ufak bir çabayla bize borcunuz olan 392 bin doları hâlâ ödeyebilirsiniz.
أوضح لك أنك بمجهود بسيط يمكنك دفع ال93 ألفاً التي أنت مدين بها

Bana uzun süredir 52,000 borçlusun. Niye borcunu ödemiyorsun?
أنت مدين لى ب52 من مدة طويله لماذا لم تدفع؟

Bence bu tatlı, masum ve çok çekici genç bayana bir özür borçlusun.
أعتقد بأنك مدين لهذه السيده البريئة بإعتذار جذّاب جداً رغم ذلك أعتذر لشابة