- Jesse, annenin tabağını uzat lütfen. | Open Subtitles | جيسي , مرر لأمك طبق , من فضلك ؟ مممم , أين السمــك ؟ |
Evlat, millete saçmalıklarını anlatmayı bırak da bezelyeyi uzat. Dede. | Open Subtitles | يا فتى، مرر الفصاوليا هنا قبل أن تلمسها بنفسك |
Sadece pas ver. Sana hemen geri vereceğiz. Haydi. | Open Subtitles | هيا ، مرر الكره فقط وسوف نعيدها لك مره اخرى |
- Büyük düz tornavida ver. Belki bir tür sinyal vardır. | Open Subtitles | مرر ليّ ذلك مفك البراغي الكبير، ربما إنها إشارة من نوع ما. |
Tamam. Buddy, topu Jimmy'e at. | Open Subtitles | حسناً يا بادي مرر الكره لجيمي عن خط الثلاث نقاط |
Bana onlardan bir tane uzatır mısın? | Open Subtitles | مرر لي أحد تلك الكعكات أيها الوغد الأخرس |
Şu yeşil şeyi uzatsana. Babacığım beni onunla görmeyi seviyor. | Open Subtitles | مرر لي ذلك الشيء الأخضر أبي يفضل رؤيتي به |
1,500. Teraziyi uzat, Willie. | Open Subtitles | هذا 1500 جنيه مرر الميزان , ويلى |
Ama ben yutmam. Sucuğu uzat. | Open Subtitles | لكن الحيلة لن تنطلي عليّ مرر الشطائر |
- Şu domuz pirzolasını uzat. - Hangi şu domuz pirzolasını uzat? | Open Subtitles | مرر لي حصّتهم من اللحم المفروم - ماذا تقول ؟ |
Hayır, şu domuz pirzolasını uzat bakalım. | Open Subtitles | مرر لي حصّتهم من اللحم المفروم |
Oğlum, taşını at ve kasetleri bir sonrakine ver. | Open Subtitles | يا صاحبي ، خذ دورك ثم مرر تلك الأشياء ، يا رجل |
Michaelangelo, bana "dimethyl chlorinide" ver. | Open Subtitles | مايكل أنجلو مرر لي كلورينايد الديميثال |
Kablocuya 50 dolar ver, bütün film kanallarını sana bedava verir. | Open Subtitles | مرر لرجلَ السلكَ 50$ ، سَيَعطيك جميع القنوات السينمائية مجاناً |
Raj, tebrikler tanrım hayatımı sana bağışladı telefonu gelinime ver | Open Subtitles | لتعش طويلا ، مرر الهاتف لـ " بريا لن أفعل ذلك |
Topu at! Topu at! Hücuma dikkat! | Open Subtitles | مرر الكرة، مرر الكرة راقب الهجوم، نعم، نعم |
- Koşana at ve hızlı oyna. - Tamam efendim. | Open Subtitles | مرر له عند الكسر دوما والعب سريعا - نعم سيدي، نعم سيدي - |
Baba? Affedersin. Şarabı uzatır mısın? | Open Subtitles | ابي ارجوك , مرر لي الشراب من فضلك |
Bu gece ziyafet var, şu pudingi uzatsana. | Open Subtitles | سنقيم وليمة الليلة، مرر لي حلوى الرز |
Diğerlerine de bilgi verin. Söyleyin, çenelerini kapalı tutsunlar. | Open Subtitles | . مرر الكلام مباشرتاً إلى الآخرين أخبرهم أن يغلقوا أفواههم |
Sağa kaydır, sağa kaydır, sola kaydır. Sola kaydır, sağa kaydır. | Open Subtitles | مرر لليمين، لليمين، لليسار، لليسار، لليمين. |
Kesinlikle. Evinizin tapusunu şuradan geçirin. | Open Subtitles | بالطبع ، مرر سند ملكية منزلكهنافحسب.. |
"Bisküvi versene," ya da "El bombam nerede?" diyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقول: "مرر لي البسكويت"، أو "أين قنبلتي اليدوية؟" |
Topu çocuğa atın. | Open Subtitles | مرر الكرة إلى الفتى |