Maris ve ben sana söylemek için hazır olmanı bekliyorduk. | Open Subtitles | ماريس وأنا كُنْتُ أَنتظرُ لإخْبارك عندما شَعرتُ بأنّك كُنْتَ مستعدّ. |
Bir kaç yıla kadar, duygusal olarak hazır olduğunda tonla seks yapacaksın. | Open Subtitles | في بضعة سَنَوات، عندم تكون مستعدّ عاطفياً، سَيكونُ عِنْدَكَ أطنانُ مِنْ الجنسِ. |
Ünlü biriyle takılmaya hazır mısın? | Open Subtitles | هيه، هل تَعتقدُ بأنّك مستعدّ لكي تكون عالقاً مع واحدة مَشهورة؟ |
Gerçekten iyi bir moral konuşmasıydı, işte şimdi güne hazırım. | Open Subtitles | حقاً، كلامك يعطيني حيويّة ونشاط، وأنا مستعدّ لبدأ هذا اليوم. |
- hazır olduğunu söylediğini sandım. - Ben hazırım. hazırım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنّك قلت أنّك مستعداً ـ أنا مستعدّ، أنا مستعدّ |
Kanatlı yaratık gecenin karanlığında uçuyor ve beni hazır buluyor. | Open Subtitles | تطير المعركة المجنّحة خلال الليل ويجدني مستعدّ |
Kanatlı yaratık gecenin karanlığında uçuyor ve beni hazır buluyor. | Open Subtitles | تطير المعركة المجنّحة خلال الليل ويجدني مستعدّ |
Zengin olmaya hazır mısın, evlat? | Open Subtitles | أنظر هنا هل أنت مستعدّ للإغتناء؟ اضرب قليلاً |
- Ve çalışmaya hazırım. - Çalışmaya hazır mısın? | Open Subtitles | وتعرف، أنا مستعدّ للعمل. هل أنت جاهز للعمل؟ |
Colonnade'ı beğendim. Ama babamın henüz oraya gelmeye hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | بقدر أَحْبُّ الصَفَّ، لَستُ أَبّاً متأكّداً مستعدّ للتحركَ لحد الآن. |
İnsanlığa olan bütün inancımı kaybetmeye hazır değildim. | Open Subtitles | لست مستعدّ جدا لحد الآن لفقد كلّ ي إيمان في الإنسانية. |
Neden ben? Eğer bunu soruyorsan, demek ki bilmek için hazır değilsin. | Open Subtitles | اذا اردت ان تعرف يجب ان تطلب ثمّ أنت لست مستعدّ للمعرفة لحد الآن |
Neden ben? Eğer bunu soruyorsan, demek ki bilmek için hazır değilsin. | Open Subtitles | اذا اردت ان تعرف يجب ان تطلب ثمّ أنت لست مستعدّ للمعرفة لحد الآن |
Hiç hoş değil. Fakat, benim gibi çılgın bir kardeşi onun yerini almaya hazır. | Open Subtitles | لكن أخً مثلي أنا مستعدّ لأطلاق مهارته الأستثنائية. |
Bu bizim son şansımız. Bu riski göze almaya hazır mısınız? | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا الأخيرة هل أنت مستعدّ لتحمّل الخطر؟ |
Bu bizim son şansımız. Bu riski göze almaya hazır mısınız? | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا الأخيرة هل أنت مستعدّ لتحمّل الخطر؟ |
Çevrenizi öğrendiğiniz zaman hazır olacaksınız. | Open Subtitles | ستكون مستعدّ عندما تَعْرفُ عندما تعرف أرضك جيداً ، مفهوم ؟ |
Gerçekten iyi bir moral konuşmasıydı, işte şimdi güne hazırım. | Open Subtitles | حقاً، كلامك يعطيني حيويّة ونشاط، وأنا مستعدّ لبدأ هذا اليوم. |
Sizinle bu kafilede kalacağıma dair bahse girmeye hazırım. | Open Subtitles | مستعدّ أن أراهنك بأنّني سأبقى بتلك القـافلة |
Yani gerçekten senin şu hurdadan kurtulmaya hazırsın. | Open Subtitles | لذا أنت مستعدّ جداً للتخلّص من كومتك القديمة؟ |
Sen hazırsan ben de bu küçük gerçeğe hazırım. | Open Subtitles | إنّي مستعدّ لقليل من الحقيقيّة إن كنت مستعدّة. |
Size ilgi gösteren her genç kadına emekli maaşınızı, bağışlamaya hazırsınız. | Open Subtitles | أيّ شابّة التي تُشوّفُك أيّ إنتباه، أنت مستعدّ للتَوْقيع على صكِّ راتب تقاعديكَ. |
Umarım sen daha büyüğüne hazırsındır, Scamboli. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّ تكون مستعدّ لواحدة أكبر، يا سكامبولي |
Ressamı çağır. Sanırım artık hazırız. | Open Subtitles | أحضر الرسّام، أعتقد أنّه مستعدّ |