Çok büyük, detaylı resimler yapıyorum, Yani insanları böyle çiziyorum. | TED | أرسم صورًا رمزيّة كبيرة، مما يعني أنني أرسم أناسًا. كهذه. |
Yani birkaç spritzer içip yanağa ufak bir öpücük kondurmuş. | Open Subtitles | مما يعني أنها تناولت بعض الشراب وقبّلتها على خدّها بسرعة |
Gemiyi hafifletmek zorunda kalacağız, Yani birimizin geride kalması lazım. | Open Subtitles | يجب أن نخفف وزن السفينة، مما يعني وجوب بقاء أحدنا |
Bu da demek oluyor ki, yeni kocamı bile göremeyeceğim. | Open Subtitles | مما يعني أنني أنا حتى لا أستطيع رؤية زوجي الجديد |
Biz Yani, iksir olmadan ona yenmek olamaz biz Gölgeler Kitap bizim için bulmak için bir cadı gerekir . | Open Subtitles | لا يمكننا أن نقضي عليه بدون الجرعة ، مما يعني نحتاج لساحرة لتبحث لنا . عن هذا في كتاب الظلال |
Yani, onun peşine düşersen, ailemi görme fırsatımı yok edersin. | Open Subtitles | مما يعني أنك إن قتلته ستضيع عليَّ فرصة رؤية عائلتي |
Yani bu zihnimin yarattığı bir şey ve gerçekte soruyu kendime soruyorum. | Open Subtitles | مما يعني أن هذا وهم ابتدعه عقلي مما يعني أنني أسأل نفسي |
Yani, tek semptom çığlık, kaldı ki, tanıda işimize yaramaz. | Open Subtitles | مما يعني أن الصراخ هو العرض الوحيد لا يشير لشئ |
Yani katil, tekneyi kıyıya götürmek için onu yerine takmak zorundaydı. | Open Subtitles | مما يعني أن القاتل كان عليه إعادته لأيصال القارب إلى الشاطئ |
Yani asıl soru neden nöbet geçirdiği değil, nöbetlerinin neden kötüleştiği olmalı. | Open Subtitles | مما يعني أن السؤال ليس سبب إصابته بالنوبات بل لماذا تزداد سوءاً؟ |
Yani ameliyat sonrası oluşmadı, ve nörolojik bir şey değil. | Open Subtitles | مما يعني أنه ليس أثر من العملية و ليس مخياً |
- Yani bu her kimse ya da neyse hâlâ hedefinin peşinde. | Open Subtitles | مما يعني أنّ هذا الرّجل، أو أياً تكن ماهيته، يحاول تحقيق هدفه. |
Yani bu insanları kaçıran her kimse önce felç ediyor. | Open Subtitles | مما يعني أنّ من يخطف هؤلاء الناس يشل حركتهم أولاً، |
Yani ölmeden önce bir süre için... biraz önce söylediğim belirtileri göstermiştir. | Open Subtitles | مما يعني أنها قبل أن تموت عانت من الأثار التي ذكرتها للتو |
- Ya da adrenalin. Yani, elediğimiz kalp sorununu tekrar göz önüne alıyoruz. | Open Subtitles | أو بالإبينفرين، مما يعني أنّ مشكلة القلب التي استبعدناها، علينا الآن أن نسترجعها |
Bu da demek oluyor ki Olivia Pope şantaj yapıyor. | Open Subtitles | أن أماندا تانر تبتزّك مما يعني أن أوليفيا بوب تبتزك |
Bilmiyorum, Bu da demek oluyor ki elimize koz geçirmemiz gerek. Hadi. | Open Subtitles | بالفعل، مما يعني أنّنا يجب أن نجد موطن نفوذ ما، فهيّا بنا. |
Bu, sıfıra ulaşmak için daha fazla şey yapmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | مما يعني أنه يجب علينا بذل المزيد من الجهد للقضاء على الملاريا. |
Bu da demektir ki zencilerin büyük umudu AIDS'e yakalanmış. | Open Subtitles | مما يعني أن الأمل الأسود الكبير لديه مرض نقص المناعة |
Bu demek oluyor ki, doktorlar ve hemşireler... ...hastaların sağlıklarına yeterli zamanı ayıramıyorlar. | TED | مما يعني أن الأطباء و الممرضات الموجودين لن يتوافر لهم الوقت لرعاية المرضى. |
Birinde bir yaz geçirdin. Bu benden daha fazla bildiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | لقد قضيت صيفا ً فى احداها مما يعني أنك تعرف أكثر مني |
Alan küçülüyor ve bunun anlamı da çevrimiçi olduklarında bilgisayarları kullanabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، الحقل يتقلص مما يعني ...إنه يمكننا إستخدام الحاسوب عندما يتم |
Laboratuar değerleri dehidratasyon gösteriyor. Bunun anlamı hastanın sorunu sadece sıcak çarpması. | Open Subtitles | التحاليل تظهر علامات الجفاف مما يعني أن المشكلة قد تكون ضربة شمس |
ki bu aynı zamanda seninle tanışmamızın da 20. yıl dönümü oluyor. | Open Subtitles | لأول يوم بالصف الثالث مما يعني أيضاً الذكرى العشرون لأول مرة قابلتك |
bu demektir ki, 90 dakika sonra kanımdaki alkol tamamen gitmiş olacaktır. | Open Subtitles | مما يعني أنه لم يكن هناك كحول في دمي بعد 90 دقيقة |