10 a nasıl engel olabiliriz ve 10 un çoğalmamasını nasıl sağlarız? | TED | كيف يمكنني منع الـ 10 ومنعها من أن تكون أكثر من 10؟ |
Şu anda bunun olmasına engel olabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | الآن، أنتِ الشخص الوحيد الذي يستطيع منع هذا من الحدوث. |
Bunun bir nedeni, en popüler doğum kontrol yöntemlerinin nadiren bulunması. | TED | سبب واحد هو الاكثر شيوعا وسائل منع الحمل نادرا ما تتوافر. |
Ancak okyanus plastiğini engellemek insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat. | TED | ولكن منع البلاستيك من تلويث المحيط ربما سيصبح أفضل فرصة للبشرية. |
Görünüşe göre biri soygun yapmamış bir soygunu engellemeye çalışmış. Güzel maske çocuklar. | Open Subtitles | يبدو لي أن ثمة من كان يريد منع السرقة لا أن يقوم بالسرقة |
Dürüst olmak gerekirse, suçu önlemek daha fazla insan ve kurum gerektiriyor. | TED | لأكون صادقًا معكم، منع الجريمة تأخذ أكثر بكثير من أشخاص عديدين وإصلاحيات. |
Ama bu sefer cinayet, önlemeye çalışmam gereken bir şey! | Open Subtitles | ولكن هذه المرة,الجريمة هو شئ يجب ان احاول منع حدوثها |
Şimdi gözlerime bak ve bana "Buna engel olamazdın" de hadi. | Open Subtitles | الآن انظري في عينيّ وأخبريني أن منع ذلك لم يكُن بإمكاني. |
Burada yapmaya çalıştığım ise sana sakar dememe engel olmak. | Open Subtitles | ما أحاول فعله هنا هو منع نفسي من وصفك بذلك |
Ama engel olamıyorum. Sana şimdi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لكنى لا أستطيع منع نفسى أريد أخبارك الأن |
Hükûmetin kontrol alanlarından, eylemlerini izole ederek, gizleyerek saklanmaya çalışıyorlar ve biz onlarla aynı nehirde balık tutmak zorundayız. | TED | انهم يحاولون الاختباء من مقدره الحكومه على عزلهم و منع نشاطهم , لذا علينا السباحه كلنا في نفس المحيط. |
Yani "Avukatlar doğum kontrol için ne kullanır?" diye sorduğumda ve cevap da "kişilikleri" olduğunda sana atıfta bulunmadığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لذا ان قلت ما الذي يستخدمه المحامين كوسيلة منع حمل؟ و الجواب هو شخصياتهم اريدك ان تعرف انني لا اشير اليك |
O bölgeleri artık biz kontrol etmezsek terörü nasıl engelleriz bunu da sorduk. | Open Subtitles | وتساءلنا ايضاً كيف يمكننا منع الإرهاب طالما نحن لا نسيطر على تلك الأقاليم |
Şu anda uğraşım, bu operasyonun kağıttan bir ev gibi çökmesini engellemek. | Open Subtitles | الان، ما يهمني هو منع هذه العملية من الانهيار كبيت من الورق |
Thomas'a karşı sunulacak diğer tanıkların, Komitede ifade vermesini engellemeye çalışıyor. | Open Subtitles | منع اللجنة من عقد جلسة إستماع لشاهد آخر تقدّم ضد توماس |
Kontraseptifler bu süreci önlemek için tasarlanmışlardır ve üç ana yöntemle çalışırlar. | TED | تم تصميم وسائل منع الحمل لمنع هذه العملية، وتعمل بثلاث طرق رئيسية. |
Hayatını felaketleri önlemeye çalışmakla geçirdiğin zaman kendine vakit ayırmak zor oluyor. | Open Subtitles | قضاء حياتك في محاولة منع الكوارث من الصعب أن تعطي نفسك استراحة |
Hastasının hayatını kurtarmak zorunda da değildim. Ama bazen kendime hakim olamıyorum işte. | Open Subtitles | لم أضطر لإنقاذ مريضه أيضًا، لكنّي أحيانًا أعجز عن منع نفسي. |
Fakat sen ona yardım edemezsin. İki saniye bir bak, çünkü kadın uygun değil. | Open Subtitles | لكنك لا تستطيع منع ذلك, لأنه لا إمرأة محترمة تنظر لك للحظتين. |
Aslında sen değilsin. Diğer taraf sadece yönetimin bir şeyler başarmasını durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً، لستِ السبب، وإنّما الجانب الآخر يُريدون منع الإدارة من تحقيق أيّ شيءٍ. |
Gecenin ortasındayız, geceyi durdurmak imkansız. | Open Subtitles | تائهة في الليل، لا يمكنك منع الظلال من الإقتراب |
O burada dini yasakladı ama ben şimdi İtalya'ya, hıristiyan olmaya gidiyorum. | Open Subtitles | في البدايه منع الدين هنا، لكن الآن سأذهب لإيطاليا لأصبح مسيحياً |
Prens Verona sokaklarında kavga çıkarılmasına kesin yasak getirdi. | Open Subtitles | لقد منع الامير بشدة هذا التقاذف فى شوارع فيرونا |
Burada kolunu kırdığı için hapse girdiği ve senin için geçici yaklaşma yasağı çıkarttığı yazıyor. | Open Subtitles | يقول هنا بأنه دخل السجن جراء كسر ذراعك وقد أصدر أمر منع ضدك |
Enfeksiyonu önleme, insanları koruyarak ya da sivrisinekler yok edilerek yapılabilir. | TED | حسنًا، منع العدوى يكون إما بحماية الناس أو القضاء على البعوض. |
Kule ile bağlantıya geçene değin uçaklara rehberlik eden bu kurum, havada işlerin ters gitmesine mani olmakla yükümlüdür. | Open Subtitles | المسؤول عن توجيه الطائرات حتى مراقبة حركة الطائرات تتولى المسؤولية عملهم منع أي شيء سيء من المنع أثناء الطيران |