Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. | TED | ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة |
Derhâl arka kapıdan çık ve kimseye bir şeycik söyleme. | Open Subtitles | اخرجى من الباب الخلفى الآن ولا تقولى اى شئ لأحد |
Ben ön taraftan girerken, sen de arka kapıdan gireceksin. | Open Subtitles | يجب أن تدخل من الباب الخلفي بينما أباغتهم من الأمام |
Cesetler Kapıya göre nerede bulunuyordu, kaç tane pencere vardı. | Open Subtitles | الجثث كانت على مقربة من الباب. كم كان عدد النوافذ، |
Hemşire, onu kapının dışına çıkarırsanız, harika olur. | Open Subtitles | ايتها الممرضة ، لو امكنك ان تخرجيه من الباب الجانبي سيكون ذلك عظيما |
Bu kapıdan çıkacak ilk kişi... kurşun yağmuruyla karşılaşacak anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أول شخص سيخرج من الباب سيصبح سلطة رصاص هل فهتم ؟ |
Tam şurada duran ve kapıdan fırlayıp çıkan şu tipi tanıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ذلك الشخص الذي كان هنا للتو؟ الذي خرج من الباب لتوه؟ |
Ön kapıdan saate dokuz adım... ve bu odaya üç adım daha. | Open Subtitles | تسع خطوات من الباب الأمامي إلى الساعة وثلاثة خطوات أخرى لهذه الغرفة |
Sizi gördüğüme sevindim çocuklar. O şey, kapıdan geçip gidiverdi. | Open Subtitles | انا سعيد لرؤيتكم يا رجال هذا الشىء جاء من الباب |
- Üzülmemiştin ki. Arkana bile bakmadan, şu kapıdan çıkıp gittin. | Open Subtitles | أنت لم تكن آسفاً أنت خرجت من الباب و لم تعد |
Adamın biri evin yanında koşuyordu. Arka kapıdan geliyordu. Ceketini ve birkaç şeyi bagaja koydu ve arabasına atladı. | Open Subtitles | وعندها رأيت ذلك الشخص ، يخرج من الباب الخلفي ومن ثمّ القى بمعطفه وبعض الأشياء الأخرى، في صندوق السيارة |
Onlara yanlış masada olduğunu söyle - ve kapıdan sıvışıp git. | Open Subtitles | أخبريهم أنكِ تجلسين على الطاولة الخطأ ثمّ تسلّلي من الباب الجانبي |
Sonra, bom! Arka kapıdan fırlayıp koridorda koşturdu. Herkes heyecandan ölecekti. | Open Subtitles | ثم فجأة يندفع من الباب الخلفي ويصعد الممر والجميع مشدوهين تماماً |
Ön kapıdan çıkmış, park yerindeki bakım kamyonuna düz kontak yapmış. | Open Subtitles | خرج من الباب الأمامي، وقام بتشغيل شاحنة صيانة موجودة بمنطقة الانتظار |
Sekiz aylığına gittikten sonra tekrar kapıdan girmenin ardından mı? | Open Subtitles | عندما خطيت رجلك من الباب بعد ان غبت لثامنيه شهور? |
Güvenlik kamerası 1:30 gibi arka kapıdan çıkarken çekmiş onu. | Open Subtitles | كميرة المراقبة إلتقطته وهو يخرج من الباب الخلفي,في تمام 1: |
- Yani? - Yani kapıdan tanımadığı biri girse görürdü. | Open Subtitles | حسناً أذاً، إن اقترب أحد من الباب ولم يتعرف عليه |
Kapıya gitti, açtığında da yüzüne doğrultulmuş bir silahla karşılaştı. | Open Subtitles | فهى تقترب من الباب تفتحه لتجد مسدس مصوب الى وجهها |
Bilgisayarın başından kalktı. Ön Kapıya yürüdü. Ali'nin yaşadığını birine anlatmaya gitti. | Open Subtitles | لذا تركت الحاسوب، وخرجت من الباب كي تذهب لشخص ما وتخبره أن |
Bu, neden ön taraftan saldırıp sonra arkadan gelerek bize sürpriz yaptığını açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسّر سبب قيادتها لنا إلى الباب الأمامي ثم مفاجأتنا من الباب الخلفي |
Ve tek yapıcağın bizim kapının dışına çıkmamıza izin vermekti. | Open Subtitles | وكان كل ما عليك القيام به هو ان تدعنا نخرج من الباب |
Telefonlarını kuşanan ekiplerimiz ve gönüllülerimiz kapı kapı dolaşarak, her evin kapısını çalarak hiç okula gitmemiş veya okulu bırakmış bir kız olup olmadığını tespit ediyor. | TED | وبناء على هذا، تذهب فرقنا ومتطوعونا من الباب إلى الباب لكل أسرة لإيجاد كل فتاة قد تسربت أو لم تسجل بالمدرسة. |