Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. | TED | بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم. |
Ailemde bir sürü mucit vardı. Böyle fikirleri olan insanlar. | Open Subtitles | أتيت إلى الدنيا من عائلة مخترعين ناس مليئون بالأفكار كهذه |
Şirket yöneticileri kötü insanlar... ama bu olay gerçekten benim hatam. | Open Subtitles | .. مدراء الشركة ناس قساة و لكن كل هذا حدث بسببي |
- Kesinlikle. Ne yazık ki öyküler gerçek insanları anlatmıyor. | Open Subtitles | من المثير للشفقة أن القصص لا تتكلم عن ناس حقيقيين، |
Köpek insanların köpek insanlarla ve kedi insanların kedi insanlarla evlenmesi gerektiğinin dışında. | Open Subtitles | ناس الكلاب يجب أن يتزوجوا ناس الكلاب وأصحاب القطط يتزوجو أصحاب القطط ؟ |
Kıyıda insan görebiliyordunuz fakat ne yaptıklarını görmek mümkün değildi. | Open Subtitles | تستطيع رؤية ناس على اليابسة لكن بعيدون ولايمكنك معرفة مايفعلونه |
Gördünüz mü, Kuantum kafede çalışanlar kesin emirlere alışkın insanlar gibi görünmüyorlar, çünkü burada her şey şansa bağlıdır. | Open Subtitles | أنت ترى,هم غير معتادين على ناس يضعون طلبات مؤكدة هنا فى مقهى الكم لأنه هنا كل شىء محكوم بالصدفة |
İnsanlar onlara gelecek ve bunlar da onlara bu küçük marka yemini verecekler. | Open Subtitles | ناس سوف يذهبون إليهم وسوف يمنحوهم هذه القطعة الصغيرة من العلامات التجارية كطعم. |
Bu teşkilatta Sloane'u adalete teslim etmek için çalışan insanlar var. | Open Subtitles | هناك ناس في هذه الوكالة الذي يعمل لجلب سيوان إلى العدالة. |
Bu üst sınır insanlar hakkında duyduğum bir fıkrayı hatırlattı. | Open Subtitles | نعم, هذا يذكرني بنكتة سمعتها عن ناس من الطبقة المتوسطة |
Gün sonunda, iyi insanlar ve iyi yemekler biraraya geldi. | Open Subtitles | . كانه غذاء جيد ، ناس جيدون . الأثنين سوياً |
Oraya gidip adamlarıma taşınması gereken insanlar olduğunu söylemen gerek. | Open Subtitles | أحتاجك لتخرج وتخبر رجالي أن هناك ناس هنا بحاجة للحمل |
İnsanlar çöpten bir şey alıp sonra çok para ettiğini öğreniyorlar. | Open Subtitles | ناس ياخذونها من القمامات ثم يكتشفون انها تسوي الكثير من المال |
Sonsuzluk insanları seni dost,müttefik ve değerli savaşçı olarak kucaklar. | Open Subtitles | ناس فورآيفور يقبلونك بسرور كصديق , حليف , ومحارب جدير |
Evet, insanların size borcu var ama kimse ödeme yapmaz. | Open Subtitles | نعم، هناك ناس الذين ندينهم بمال، لكن لا أحد سيدفع |
Parktan koşarak geçerken milyonlarca insan frizbi oynayıp piknik yapıyordu. | Open Subtitles | ركضت بالمتنزه. كان هناك ناس يلعبون الفريسبي، سيكون عنده النزه. |
Sürekli sizin gibi insanlarla uğraşmaktan, bende duygusal bir boyun ağrısı oluştu. | Open Subtitles | أنا عانيت من شد عاطفى من التعامل مع ناس أمثالك كل يوم |
Burada seçkin insanlara servis yaptığının farkında değil. | Open Subtitles | هو لا يعلم أنه يتعامل مع ناس ذو طبقة راقية |
Bu askerlerin dikkatini başka yöne çeker ve D'Haran ordu protokolünü izleyip Demmin Nass'ı kumanda çadırının güvenliğine götürmelerini sağlar. | Open Subtitles | هذا سوف يشتت الجنود، و يتبعون نظام "الدهارن" العسكري، . .يجب ان يأخذوا "ديمن ناس" الي الامان في خيمه القائد |
Nas, Daylight'a çok benzer olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وقال ناس لي أنها مشابهة جدا لضوء النهار. |
Bizler geçinmeye çalışan dürüst insanlarız. | Open Subtitles | نعم ماذا عن هذا, نحن ناس شرفاء، نحاول كسب العيش |
Pek çok kişi işlerime bulaştı. Başarısız oldular. | Open Subtitles | ناس كثيرة حاولت تقحم نفسها بأعمالى دون نجاح |
Mısırlı sosis ve nacho yiyen insanlardan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن ناس يأكلون قرون الذره و البطاطا الصناعيه |
Sen bir aralar oradakileri iyi adamlar olarak yazanlardan mıydın? | Open Subtitles | الم تكتب مقالات علي انهم ناس طيبون لفترة من الوقت؟ |
Sue Sylvester kayıt yapan ilk 700 artist arasında, Millet! | Open Subtitles | سو سلفستر على قائمة الـ700 أغنية الأكثر تحميلا يا ناس |
Ve tekrar Nasse'ı yaşanan bir yer haline getirmek güzel değil mi? | Open Subtitles | و أليس من اللطيف ان تُبعث الحياة فى منزل ناس ثانية ؟ |
Bariz bir şekilde ev ödevi sorularını yollayan kişiler de vardı. Bana onları kendileri için çözdürmeye çalışıyorlardı. | TED | هناك ناس آخرين يرسلون لي أسئلة من الواضح أنها واجباتهم المنزلية ويريدون مني أن أؤديها عنهم. |