ويكيبيديا

    "هناك طريقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolu var
        
    • yol var
        
    • yolu vardır
        
    • yolu yok
        
    • mümkün
        
    • bir yolu olsaydı
        
    • yol vardır
        
    • bir şekilde
        
    • başka bir yolu
        
    • bir yolu olmalı
        
    • bir yol
        
    Ancak onları kolayca hatırlamanın bir yolu var: Neyin çevrelediğini hatırlamak. TED ولكن هناك طريقة أسهل لتذكرهم إذا تذكرت ما الذي يحيط بهما.
    Bunu kesinleştimenin bir yolu var, ve hatta ben bunu tanımlanabilir kılabilirim. Open Subtitles هناك طريقة يمكنك بها جعل الأمر دقيقاً للغاية وبوسعي جعلها واضحة أيضاً.
    Bunu bana kanıtlamanın tek yolu var. Onun cebini ara. Open Subtitles هناك طريقة واحد لتثبتى هذا لي اتصلى بها على هاتفها
    İnsanlara yemekleri daha önce hiç görmedikleri biçimde gösterebileceğimiz bir yol var mı? TED هل يوجد هناك طريقة نعرض بها الغذاء للناس بطريقة لم يشاهدوها من قبل؟
    Şimdi hayvanlar aleminde, statüyü yükseltmenin sadece bir yolu vardır, ve bu üstünlüktür. TED في عالم الحيوان ، هناك طريقة واحدة فقط لزيادة هذه المرتبة وهو الهيمنة.
    İkna edildim ki bu nesneyi oradan ... onu öldürmeden çıkarmanın yolu yok. Open Subtitles لقد تأكدت انه ليس هناك طريقة اخرى لازالة الجسم من الفتاة دون قتلها
    Öğrenmenin kolay bir yolu var. Doktorlarınızdan birine tahlil yaptırın. Open Subtitles هناك طريقة سهلة لنعرف اجعل أحد أطباءك يجري لك فحصاً
    Hayır. Fırlatmayacağım. Bu kabustan uyanmanın tek bir yolu var. Open Subtitles لا, لن أفعل, هناك طريقة واحدة لأهرب من هذا الكابوس
    Bir kızın senden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamanın tek bir yolu var: çaktırmadan öp. Open Subtitles هناك طريقة مؤكدة لمعرفة إن كانت الفتاة معجبة بك .. اسرق منها قُبلة
    Bir bilgisayar simülasyonuna bakıyorsanız bundan emin olmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة مؤكدة النجاح لمعرفة إذا كنتم تنظرون إلى محاكاة حاسوبية
    Ayakkabı kutusunda yaşamakla sonlanan eziyetten kurtulmanın tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة للخروج من القمع الناتج عن العيش بصندوق حذاء،
    Açıkca görülüyor ki, bunu halletmenin tek bir yolu var. Open Subtitles من الواضح أنه هناك طريقة واحدة للتعامل مع هذا الموقف
    Belli ki bunu çözmenin tek bir mantıklı yolu var. Open Subtitles من الواضح أنّ هناك طريقة عاقلة واحدة لحلّ هذا الأمر.
    Madem öyle auramızın hangi kategoriye girdiğini öğrenmenin yolu var mı? Open Subtitles هل هناك طريقة لتعلُّم كيفيّة تصنيف كلّ نوع من هالات الطاقة؟
    Ajan Rossabi'nin benim NA'da olduğumu bilmesinin tek bir yolu var. Open Subtitles كان هناك طريقة واحدة ليعلم العميل عن دخولي في سلك المخدرات
    Eğer istediğiniz sabit destekse, bunu elde etmenin tek yolu var. Open Subtitles اذا الدعم الثابت هو ما تريدة هناك طريقة واحدة لتحقيق ذلك
    Snart, o aletin oradan çıkmasının tek bir yolu var. Open Subtitles سنارت، هناك طريقة واحدة فقط أن التكنولوجيا الخروج من هنا.
    Bu söyleşiyi sürdürecek tek bir yol var... tek yönlü haberleşme. Open Subtitles جاك, هناك طريقة واحدة فقط لإجراء محادثة يكون أحد طرفيها متخفي
    Bunu yapmak için bir doğru, bir yanlış yol var. Henüz avucumuzda değil. Open Subtitles هناك طريقة صحيحة وطريقة خاطئة لفعل ذلك هو ليس في جيبنا حتى الأن.
    Belki farklı bir yolu vardır? Kayaya farklı bir açıdan baksam... Open Subtitles ،ربما هناك طريقة أخرى ماذا إذا هاجمت الجلمود من زاوية مختلفة
    Çok geç olacak. Aktarma ışınını tekrar ayarlamanın başka yolu yok mu? Open Subtitles إنه يستهلك وقتا طويلا هل هناك طريقة لإعادة توجيه شعاع الناقل ؟
    O kayıp olduğu sürece kaç kişinin hayatının tehlikede olduğunu hesaplamak mümkün değil. Open Subtitles طالما انها في عداد المفقودين ليس هناك طريقة لحساب عدد الاشخاص المعرضين للخطر
    Keşke beni ne kadar utandırdıklarını anlatmanın bir yolu olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو أن هناك طريقة لأفهمهم لأي درجة هم مُحرِجون
    Tamam ama 50.000 dolar bulmak için mutlaka başka bir yol vardır. Open Subtitles حسنا، يجب ان يكون هناك طريقة اخرى للحصول على خمسون الف دولار.
    Biraz düşünelim, anne. Yani, belki onunla mantıklı bir şekilde anlaşma- Open Subtitles دعينا نفكر في هذا يا أمي ربما هناك طريقة للتفاهم معها
    Büyü konusunda o kadar güçlü değilim. başka bir yolu olmalı. Open Subtitles ليس لدى سحر بهذه القوى يجب أن يكون هناك طريقة أخرى
    Bu işi halletmenin bir yolu olmalı. Sadece altı hafta. Open Subtitles لابد أن هناك طريقة لترضى بهذا إنها فقط ستة أسابيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد