ويكيبيديا

    "هُناك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • var
        
    • orada
        
    • oraya
        
    • burada
        
    • vardı
        
    • vardır
        
    • oradan
        
    • Oradaki
        
    • Bir
        
    • şurada
        
    • yok
        
    • oldu
        
    • da
        
    • oradaydı
        
    • varmış
        
    Biraz üzerine kafa yorarsan bundan başka yapılabilecek Bir şey var mı? Open Subtitles أعني، حينما تفكر بذلك، ليس هُناك أكثر مما تستطيع فعله من ذلك.
    Ama ilk defa geri dönmek için de Bir nedenim var. Open Subtitles و هي أيضاً أول مرة يكون هُناك سبب كي أعود لها.
    Şimdiden birkaç gün orada yaşayacağımı hissediyorum, ama terfi harika olur. Open Subtitles أشعر بالفعل إنني أعيش هُناك بعض الأيام، لكنه سيكبر بشكل رائع.
    Tezgâhın önünde durdum ve memura kibarca neden orada olduğumu anlattım. Open Subtitles وصلتُ إلى الشُباك و شرَحتُ للموظَفة بالهَمس لماذا جِئتُ إلى هُناك
    Sadece oraya git ve bebeği bu geceliğine evden götür. Open Subtitles فقط اذهَبي إلى هُناك و أَخرجي الطِفل من المنزِل الليلة.
    Biz artık gidiyoruz. Bir polis arabası bütün gece burada olacak. Open Subtitles . سنذهب الأن , هُناك سيارة شرطة واقفة هُنا طوال الليل
    Envanter problemleri var ve koordinasyonu ben sağlıyorum, yarın yapsak? Open Subtitles ،و أوَتعلمين، أنا من يقوم بالتنسيق هُناك لذا، ربّما غداً؟
    Doktor, senin denek açısından gümüşe bağışıklık konusunda herhangi Bir gelişme var mı? Open Subtitles أيها الدكتور، طبقاً لموضوع إختبارك هل مازال هُناك حصانة مُثبتة لي ضد الفضة؟
    Karşımızdakinin ya motorlu araçlar bürosunda bağlantıları var ya da orada çalışıyor. Open Subtitles إنّا نتعامل مع شخصٍ لديه شخصٌ داخل إدارة السيّارات أو يعمل هُناك.
    Güvenliğin büyük Bir kısmını hallettim ama içeri girdiğimizde icabına bakmak için yeterli zamanımızın olmayacağı Bir şey var. Open Subtitles لقد تمكّنت من التخطيط لإقتحام نظام حمايتهم كاملاً. ولكن هُناك شيئاً واحداً لن نملك له الوقت الكافي.. ونحن بالداخل.
    - Ne çok silah var. - Bazı saldırılar oldu. Open Subtitles هُناك الكثير من المسلحين ـ لقد تعرضنا مُسبقاً لهجمات
    Ama ailesi için yapman gereken Bir fedakârlık daha var. Open Subtitles لكن هُناك أكثر من تضحية يجب .عليك أن تقدمها لعائلتها
    Arkadaşının yeri, orada ol, yada arkadaşın kurtlara yem olur. Open Subtitles في منزل صديقك كُن هُناك وإلا صديقك سيكون طعاماً للديدان
    Beni o civarda görürsünüz, babam hep orada takılır da. Open Subtitles ربما رأيتنى أتمشى هناكَ لأن أبى دائماً يقضى وقته هُناك
    orada süs niyetine duran şu eski kamyoneti tamir edebilirim. Open Subtitles يمكنني أن أصلح نلك الشاحنة القديمة الموجودة هُناك في حديقتك
    Konuşma tarzına göre sanki orada seninle buluşacakmış gibi geldi. Open Subtitles وتذهب إلى برج الطقوس يبدو وكأنه كان لديه مقابلة هُناك
    O herifler, tıpkı tahmin ettiğiniz gibi, ailenizi oraya götürmüşler. Open Subtitles هؤلاء الرجال ، أخذوا ذويك إلى هُناك كما اعتقدت تماماً
    Desene oldukça yetenekli Bir aşçısın ve burada Bir iş görüşmesi ayarlayabilmişsin. Open Subtitles يا إلهي، حسناً، لابدّأنّكشيفٍموهوب.. لتحصل على مُقابلة عمل هُناك. إنّهُ عملٌ رائع.
    Bu evde Bir kural vardı ve sen onu bozdun! Open Subtitles كان هُناك شرطاً ما في هذا المنزل وانت من تعداه.
    Şeytanı dışarı çıkarmak için çok eski Bir büyü vardır.. Open Subtitles يوجد هُناك سحر قديم بإمكاني إستخدامه كي نسحب الشر للخارج.
    oradan aşağı doğru bakması gerekiyordu, yarım Bir adammış gibi hissediyordun. Open Subtitles قريباً عندما تنظر هُناك للأسفل ستظن إنك تنظر إلى نصف رجل.
    Oradaki Bir kömür parçasından elmas elde etmenin imkanı yok. Open Subtitles ليس هُناك فرصة لتحصل على ألماس من قطعة فحم. هُناك.
    Taksilerin, otobüslerin ya da ona zarar verecek insanların olmadığı Bir yerde. Open Subtitles حيث لم يكُن هُناك سيارات أُجرة أو حافلات أو غرباء قد يأذونها.
    - Hiç sanmıyorum efendim. - İzin verirseniz efendim sanırım onu şurada gördüm. Open Subtitles ـ لا أظن ذلك، يا سيدي ـ معذرةً سيدي، أظن إنني رأيتها هُناك
    Buna imkan yok. Bu gece olabilirdi belki, ama artık olamaz. Open Subtitles لا، ليس هُناك فرصة حسناً، كان هُناك ولم تَعُد بعد الآن.
    Babası beni izlemesi için dedektif ve şarkıcı tuttuğu zamanlarda da oradaydı. Open Subtitles كان متواجد هُناك عندما استعان والده بمخبرين ليتتبعوني ومغنية من خارج النادي.
    Bayan Allison anons yaptı. Dışarıda Bir çeşit serseri varmış. Open Subtitles . السيدة أليسون أعلنت أن هُناك مُتصيد أو شىء كهذا فى الخارج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد