Bir keresinde bir kızla çıkmıştım. Ona her vuruşumda altına ediyordu. | Open Subtitles | لقد واعدت فتاة من قبلـ كل مرة أغازلها تتبول على نفسها. |
Bunu hep yapan biriyle çıkmıştım. Sadece 20 dolar veriyorsun. | Open Subtitles | واعدت رجلاً كان يفعل ذلك دائماً، ارشه بعشرين دولار |
En saygın en gösterişli, iyi arabaları olan iyi giyinen adamlarla çıktım. | Open Subtitles | لقد واعدت رجال الذين هم عمليين وهاوين الحيوانات وافضل السيارات واجمل الملابس |
Evlilerle çıktım, kız arkadaşım bile oldu iki kız arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لقد واعدت شخص متزوج، وكانت لدي صديقة حميمة اثنتان صديقتان حميمتان |
Burun ameliyatı olan biriyle çıktın. Ne farkı var? | Open Subtitles | واعدت نساءاً أجرين جراحات بالأنف، ما هو الفارق؟ |
birlikte olduğum son birkaç erkek bu işi yâpmaya daha hevesliydi. | Open Subtitles | صحيح، آخر من واعدت من الرجال كانوا أكثر تشوقاً للتطرق إليها |
Yok yok. Ama bildiğimiz kadarıyla ofisten iki kişiyle çıktı. | Open Subtitles | لا , لا , هي بالفعل قد واعدت شخصين في المكتب وهذا ما نعرفه |
Ben bir kadınla çıkıyordum, pardon düzelteyim. Ben bir orospuyla çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد واعدت هذه المرأة, دعيني أيد صياغة ذلك, واعدت هذه العاهرة... |
Babanla çıkmıştım ama savaşçı olmayı seçtim. | Open Subtitles | واعدت والدك الحقيقي ولكنني إخترت حياة المقاومة |
- Sülfürik. Bir Porsche ve saç mandalları eklersek bu adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | إضف سيارة بورش ومقابس شعر و سأكون قد واعدت هذا الشخص |
Senin sapık yaşantını sevmiş olmalılar. Bir kez bir Mormonla çıkmıştım. | Open Subtitles | لابد أن حياتك الشاذه أعجبتهم واعدت مبشراً ذات مره. |
Lisede, müzik öğretmenimle çıkmıştım. | Open Subtitles | أني واعدت مرة معلمة الموسيقى في المدرسة العليا |
Sonra siyahi bir kızla çıktım ve babası deli gibi gülüyordu. | Open Subtitles | اوه, اه, بعدها واعدت فتاة سوداء, ووالدها كان يضحك بجنون, يارجل. |
Bir sürü erkekle çıktım ve hepsi de bir manken kadar güzel olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لقد واعدت العديد من الرجال و جميعهم أخبرونى أني في جمال عارضات الأزياء فيما عدا أنى أعمل لكسب عيشي |
Biliyor musun? Ben onlardan bazılarıyla çıktım. Kısa,şişman ve fakir olanlarla. | Open Subtitles | لقد واعدت هؤلاء الرجال قصير القامة و السمين و الفقير |
Seri katille sadece tek bir gece çıktın ve eğer biz televizyonla bayıltmasaydık seni de öldürebilirdi. | Open Subtitles | لقد واعدت القاتلة لليلة وحسب وقد كانت لتقتلك لولا أننا قمنا بضربها بالتلفاز |
Boşanma avukatımdın ama dava sürerken karımla birlikte olup beni bıraktın. | Open Subtitles | انت كنت المحامى الخاص بى فى قضية طلاقى .حتى واعدت امراتى خلال المحاكمات |
Bir arkadaşım, eski sevgilimle çıktı ve ben de sorun olmadığını söyledim. | Open Subtitles | حيث كانت لي صديقة واعدت خليلي السابق وأخبرتها بأني موافقة على ذلك ، ولكني حقاً لم أكن كذلك |
Bir keresinde, Hintli bir çocukla çıkıyordum, ve bir atın böbrek üstü bezlerini çiğnedim. | Open Subtitles | و احدى المرات واعدت رجلاً هندياً و مَضغتُ على غدّة الحصانِ الكظرية |
Benim çıktığım bir adam sizin çıktığınız bir kadınla çıkabilir. | Open Subtitles | حتى اننى واعدت رجلاَ الذى واعد امرأة انت قمت بمواعدتها. |
bu bana, zamanında birkaç Ukraynalıyla çıkmış olduğumu hatırlattı. | Open Subtitles | سأفكر بذلك، واعدت بضعة أوكرانيين في يومي |
O, George Gershwin' le flört etmiş, ve biliesiniz, ayrılmışlar. | TED | وهي قد واعدت جورج غيرشوين، وهكذا، لنخرج من الأمر. |
Hiç başına geldi mi bilemiyorum, ama hocalarımdan biriyle çıkman diğer çocuklara, hayatımın sonuna kadar benimle alay etmeleri hakkını verir. | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك أنك أنك إن واعدت أحد المدرسين فإن ذلك سيعطي بقية الفتية |
Charlotte ile çıkmaya başladığımdan beri, sizi kendi arkadaşlarım olarak görüyorum. | Open Subtitles | أشعر منذ أن واعدت , شارلوت أنكم أصبحتم أصدقائي |
Alicia Silverstone'un oynadığı karakter eski üvey kardeşiyle çıkmıştı. | Open Subtitles | شخصية اليسا سليفرستون واعدت الاخ غير الشقيق لصديقها السابق |
Bir ara kocamla çıkıyordu. | Open Subtitles | لقد واعدت زوجي ذات مرة |
Biriyle çıkmayalı çok uzun zaman oldu. Son 40 yılda çok şey değişti mi? | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ واعدت هل تغيرت القواعد في 40 سنة الفائته؟ |