ويكيبيديا

    "والشيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şey
        
    • İşin
        
    • Asıl
        
    • şeyse
        
    • Sonra
        
    • ilginç
        
    • ortak
        
    • olan ise
        
    Bu onları daha az mutlu yapmadı, sadece pek bir şey katmadı. TED والشيء الآخر الذي وجدناه هو أن المبلغ المالي لم يكن ذا أهمية
    Beynimizin foksiyonu kadar karmaşık bir şey ise binlerce genin etkileşiminden şekilleniyor. TED والشيء المعقد هو أن وظيفة أدمغتنا تتشكل عن طريق تفاعل آلاف الجينات.
    Önemli olan kimseye bir şey olmadan onu bulmamız. Kendisi de dâhil. Open Subtitles والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه
    İşin ilginç yanı, hareket eden parçası yok. TED والشيء الهام أنه ليس هناك أي أجزاء متحركة.
    Ve Asıl mesele şu, bu insanlardan binlercesi çoktandır orada. TED والشيء هو، انه يوجد الآلاف من هؤلاء الناس بالفعل هناك.
    Harika olan başka şeyse medyada insanlar tasarımdan bahsederken aslında tarzdan bahsediyorlar. TED والشيء الآخر الرائع في هذا انكم تنظرون الى هذا و في وسائل الإعلام عندما يقول الناس تصميم ، انهم يعنون في الواقع النمط.
    İşemek için tuvaletini kullanmak isterler, ve Sonra silahlarla vurulurlar. Open Subtitles يريدون استخدام الحمام للتبول، والشيء التالي انهم يحقن انفسهن بالمخدرات.
    Önemli olan şey ise bunların neler olduğunu sen bulmalısın. Open Subtitles والشيء المهم أنك يجب أن تفهمي ما هي هذه الإستعمالات
    Diğerlerinden farklı olarak sahip olduğum bir şey daha var: size ilgi duyuyorum. Open Subtitles والشيء الآخر الذي املكه .. ولا يملكه الباقين هو اهتمامي بكم ايها الرفاق
    Ve anneme minnettar olduğun son şey, bana gözlerini ve bakışını vermiş. Open Subtitles والشيء الأخير الذي أمتن لك فيه يا أمي أنك أعطيتني بصرك الثاقب
    Bizi hayal gücünün ötesinde işler yapmaktan alıkoyan tek şey kanun adamlarının kamu yararı adına koyduğu ahlakî kısıtlamalar. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي يمنعنا من إنجاز عمل مثالي، هي هذه التقييدات الأخلاقية التي يضعها القانون تحت مسمى النظام العام.
    Ve bir sonraki bildiğin şey kendini daha iyi hissetmen? Open Subtitles والشيء التالي الذي تعلميه انك تشعري أنك راضية عن نفسك؟
    Sonra duymak istediğim şey, kağıdın üzerindeki kaleminin hareket sesi olacak. Open Subtitles والشيء القادم الذي أريد سماعه صوت حركة قلمك الرصاص على الورق
    Beni bu durumdan kurtaracak tek şey ise hamburger yemek. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي أعرفه سيجعلني غير عالقة.. هو البرغر المشحم.
    Bunu değiştirebilecek tek şey hâlâ seninle birlikte olma şansı olduğunu bilmesi olurdu. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي قد يغير ذلك هو إن علم بأن لديه فرصة معكِ.
    Diğer bir şey de, mıknatıslarda başa bela delikler açılıyor olması. Open Subtitles ـ والشيء الآخر هو انهم يحفرون هذه الثقوب اللعينة في المغناطيسيات
    Yaptıkları en ilginç şey yılda bir akşam yemeği daveti verip birbirlerinin sırtına vurup film yıldızlarıyla fink atmak. Open Subtitles والشيء الوحيد المثير الذي يفعلونه هو إقامة حفلة عشاء كبيرة مرة في العام. حيث يربتون على ظهور بعضهم البعض
    İşin iyi yanı, o gelinceye kadar birbirimizi görebiliriz. Open Subtitles والشيء الجيد هو اننا يمكننا رؤية بعض حتى تصل إىل هنا
    Asıl gerçek olan 1973 yani tam içinde olduğumuz şu an. Open Subtitles وعام 1973 هو الواقع بالتأكيد والشيء الوحيد الموجود هو الوقت الحالي
    Gerçekten daha fazla şok edici tek şeyse insanların gerçeği ört bas etmek için söylediği yalanlardır. Open Subtitles والشيء الوحيد والاكثر صدمة من الحقيقة الأكاذيب التي يقولها الناس
    Sebepleri ne olursa olsun, hepsinin tek bir ortak noktası vardı kendilerini güvende hissetmiyorlardı. Open Subtitles والشيء الذي كانوا يشتركون به لسبب ما هو عدم شعورهم بالأمان
    Güzel olan ise, bu topluluklar her yerdeler. TED والشيء الجميل هو أن هذه المجتمعات موجودة في كل مكان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد