Şimdi bir şeye benzedi. Evet, daha önce böyle bir şey görmemiştim. Bir Rockmand tümörün var. | Open Subtitles | اوه الان انتى تتحدثي انا لم الاحظ ذلك من قبل و لكنك لديك ورم هنا |
Neyle karşı karşıyayız bakalım? Kan pıhtısı mı, Tümör mü? Ne? | Open Subtitles | إذًا إلامَ أنظر هنا، دماء متخثّرة، أم ورم خبيث، أم ماذا؟ |
Efendim, aslında operasyonu yaparken lenf tümörünü farkettiğimiz için şanslıyız. | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي, نحن محظوظون لأننا وجدنا ورم لمفاوي وقت العملية |
Ama sonra bir tümörüm olduğunu öğrendim ve sağlık sigortam da yoktu. | Open Subtitles | لكن ثمّ عندما إكتشفتُ بأنّني كَانَ عِنْدي ورم وأنا ما كَانَ عِنْدي تأمين صحي، |
Beyin tümörü mü var, yoksa kurtulmak istediği kocaman bir uru mu? | Open Subtitles | مصابة بورم في الدماغ ورم خبيث وضخم تريدني معالجته؟ |
Sorunlarımdan biri de bu. Onun yerine içimde ur çıkar. | Open Subtitles | لا يمكنني التعبير عن الغضب، هذة إحدى مشاكلي، بدلاً عن ذلك أنمي ورم |
Görünür bir kitle yok, yani biyopsi pozitif çıksa bile, onu erken yakalarız. | Open Subtitles | لا يوجد ورم واضح، لذا حتّى لو جاءت الخزعة إيجابيّة فقد اكتشفناه مبكّراً |
Sadece küme başağrısı olsaydı, göz çevresinde şişlik de olurdu. | Open Subtitles | لو كان صداع عنقودي فقط لكان لديه ورم حول عينيه |
Ön temporal lobuna baskı yapan beyin tümörünün alınması için geldi. | Open Subtitles | جاء لازالة ورم في المخ الذي يضغط على الفص الجبهي الأمامي |
Bir yumru var, orası kesin. | Open Subtitles | إنهُ ورم. حسناً، لا جدوى من التردد بشأن ذلك |
Gri Solucan tam olarak bu yüzden müzakerelerde yer alıyor. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الذي يجعل ( جراي ورم ) جزء من هذه المفاوضات |
Şimdi bir şeye benzedi. Evet, daha önce böyle bir şey görmemiştim. Bir Rockmand tümörün var. | Open Subtitles | اوه الان انتى تتحدثي انا لم الاحظ ذلك من قبل و لكنك لديك ورم هنا |
Yani devasa bir tümörün içinde uçuyoruz. | Open Subtitles | إذن , نحن نُحلق بالمنطقة ومعنا ورم عملاق |
Bir kara deliğe çekiliyorum diye bağırıyordu o yüzden anüsünde Tümör mü aramalıyız? | Open Subtitles | كانت تصرخ بأنّها كانت تُمتص داخل ثقب أسود أينبغي علينا إذن البحث عن ورم بفتحتها الشرجيّة؟ |
- Schatzie, bu beyler bir tümörüm olduğunu söylüyorlar. - Tümör mü? | Open Subtitles | شازي، هؤلاء السادة المحترمين يقولون إنه ورم - ورم؟ |
Tüm bu adamlar, inme, kanın pıhtılaşması ve karaciğer tümörünü yapıyorlar. Foreman haklıydı. | Open Subtitles | كل ما يفعل هو السكتة جلطة الدم، ورم الكبد |
Ama sonra bir tümörüm olduğunu öğrendim ve sağlık sigortam da yoktu. | Open Subtitles | لكن ثم عندما إكتشفت بأنّني كان عندي ورم وما كان عندي تأمين صحي |
Kahvaltıda beyin tümörü mü yedin? | Open Subtitles | هل أنت كان عندك ورم دماغي للفطور؟ |
Görüşünü etkileyecek büyüklükte bir ur MR'da ortaya çıkardı. | Open Subtitles | لو كان لديه ورم سيؤثر على بصره لظهر لنا هنا |
Görünür bir kitle yok, yani biyopsi pozitif çıksa bile, onu erken yakalarız. | Open Subtitles | لا يوجد ورم واضح، لذا حتّى لو جاءت الخزعة إيجابيّة فقد اكتشفناه مبكّراً |
Haftalar, aylar, yıllar... bu dönüşen tek hücreden sonra, kendini doktorunla göğsündeki şişlik hakkında konuşurken bulabilirsin | TED | ربما لمدة اسابيع , أشهر , سنوات وبعد عمليات التحول تلك للخلايا قد تحتاج زيارة طبيب لأجل ورم في صدرك |
zaman hastalığı ortaya çıktı bir beyin tümörünün neden olduğu. | Open Subtitles | إتضح بأن مرض مرور الزمن عنده سببه ورم في الدماغ |
Koşucunun düşüp kafasını vurduğunu ve kocaman bir yumru oluştuğunu. | Open Subtitles | مثل عدَّاء يوجد على رأسه ورم بحجم أربع بوصات |
Gri Solucan kellemi alabilir, ejderhalarınız beni parçalayabilir. | Open Subtitles | غراي ورم) يستطيع أن يقطع رأسي) أو بإمكان تنانينك أن تفجرّني. |
Worm, bu çocuğu durdurabilirsin. Onu sola gitmeye zorla, ve yanından geçtiği anda, üstüne doğru sıçra. | Open Subtitles | ورم" يمكنك الإمساك بهذا الفتى" أجبره على الإتجاه الأيسر وعندما ينجح في العور إقطع عليه الطريق |
Örneğin bir tümöre karşı kemoterapi veya gen tamiri geçirecek dokuya gen tedavisi uygulamak gibi. | TED | مثلا، العلاج الكيميائي إلى ورم أو علاج الجينات للأنسجة حيث يجب إجراء إصلاح للجينات. |
Oldukça önemli, çünkü bir veya iki milimetre küpten daha büyük her bir tümör normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip. | TED | هذا أمرٌ مهم جدًا لأن كل ورم بحجم أكبر من حجم مليمتر مكعب أو اثنين لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي. |
- Vater ampulasının yanındaki hassas bir tümörden kaynaklanıyor | Open Subtitles | ورم مـن الأمبولـة الكبديـة البنكريـاسيّـة |