ويكيبيديا

    "وعلمت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordum
        
    • öğrendim
        
    • anladım
        
    • biliyordu
        
    • biliyordun
        
    biliyordum ki eğer bunu yeterince iyi yaparsam bu şampiyon zihniyeti yarışmaya yansıyabilirdi. TED وعلمت أنني إذا بذلت جهداً كافياً، فستنعكس الصحة النفسية للأبطال على أرض المواجهة.
    Tehlikede oldugunu biliyordum çünkü ta çoklu evrenin ötesinden hissettim. Open Subtitles وعلمت أنك في خطر لأني استبصرت الأمر عبر الأكوان المتعددة
    Şans sonunda bana gülmüştü ve bunu mahvetmiştim. biliyordum ki ikinci bir şansım olmayacaktı. TED أخيرا حصلت على فرصتي، لكنني ضيعتها، وعلمت أنني لن أدعى قط مرة أخرى.
    O anda sana güvenmem gerektiğini bilecek kadar çok şey öğrendim. Open Subtitles في هذه اللحظة علمت كل شيء وعلمت أنني أستطيع الوثوق بك
    13 yaşındayken başımdan geçen törenin kadın sünneti olarak bilindiğini öğrendim. TED وعلمت أن هذا الاحتفال الذي حضرته عندما كان عمري الـ 13 ، كان يطلق عليه ممارسة تشويه الأعضاء التناسلية للإناث.
    Yıllar önce, sonunda bir problemim olduğunu anladım ve yardıma ihtiyacım olduğunu biliyordum, Yardım istemekten çekiniyordum. TED منذ سنوات مضت، عندما أدركت أخيراً أنني أعاني من مشكلة وعلمت أيضاً أنني أحتاج للمساعدة، كنت خائفاً جداً من طلبها.
    Ve bu evde yalnız olmanın ve hayatımın sensiz olmasının nasıl bir şey olduğunu anladım. Open Subtitles وعلمت ماهو شعور أن أكون وحيده في المنزل أن لا أجدك في حياتي
    Bir ödül daha kazanmanın, benim için pek önemi olmadığını biliyordu. Open Subtitles وعلمت أن فوزها بالثالث لن يعني لي الشيء الكثير
    Polislerin cinayet işlemek için en istekli adamın peşinden gideceğini biliyordun. Open Subtitles وعلمت أنّ الشرطة ستلاحق الشخص الذي يملك الدافع الأكبر لإرتكاب الجريمة.
    Ve biliyordum ki bir gün, toplumuma, bir şey; küçük bir şey katacaktım. TED وعلمت أنه في يوم ما وأود أن أساهم في شيء، ولو كان أمرا بسيطا لمجتمعي.
    O zamanlar, 35 yaşındaydım ve bunun, doğuştan özürlü bir çocuğumuz olma ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geldiğini biliyordum TED حينها، كنت في ال 35 من عمري وعلمت أنه لدينا نسبة مخاطرة مرتفعة أن ننجب طفلًا بعيب خلقي
    Ayağımı tereddüt etmeden soldaki kısma attım ve yaptığımı biliyordum. TED اندفعت قدمي نحو الجدار من على اليسار بدون تردد، وعلمت أنني قد فعلتها.
    dedim. Bunu topluluğa karşı dile getirirsem finansal bir kayıp yaşayacağımı biliyordum TED وعلمت أنني لو تحدثت عن ذلك علنا، سأواجه خسارات مادية.
    Onun için herşeyi yapacağını biliyordum. Open Subtitles وعلمت أنك ستفعل أى شىء لأجلها عرفت فى هذا الوقت أنك المناسب لهذه المهمة
    Bu kızların da benzer çizgi filmlerle büyüdüklerini öğrendim. Tek farkı propagandanın Güney Kore ve ABD karşıtı olmasıydı. TED وعلمت أيضًا أن هؤلاء الفتيات كبرن وهن يشاهدن كرتونًا مشابهًا، لكنه حملة إعلامية ضد كوريا الجنوبية والولايات المتحدة.
    Sonra Thugee tarikatının gerçekten eskiden var olduğunu ve anlatılmayacak şeyler yaptığını öğrendim. Open Subtitles وعلمت لاحقاً أنها حقيقية وقامت بصورةٍ شنيعة
    Ölmekte olan kardeşini gördüm ve tılsımın çalındığını öğrendim. Open Subtitles حين وجدت أختك تموت وعلمت أن التميمة قد سرقت
    Onda bir şeyler olduğunu anladım ve buraya getirdim. Open Subtitles معي اجلبه ان عليه شاهدته,ينبغي عندما وعلمت المسرح الى
    Sonra Bess'e baktım ve anladım intikam yolu uzun, yalnız ve asla çıkamayacağın bir yoldur. Open Subtitles بعدها رأيت بيس وعلمت طريق الانتقام مظلم وملئ بالوحده والذي لن تخرج منه ابدا
    Arabasını otoparkta görünce bir şeyler olduğunu anladım. Open Subtitles رأيت سيارته مركونة وعلمت ان هناك شيء ما أنتِ بخير ؟
    Gecenin sonunda, Grant hiç denizkızı olduğunu görebiliyordu ve ben hiç Rick Hardy biliyordu. Open Subtitles في نهاية الليلة , غرانت رأى بأنني لست حورية وعلمت بأنه ليس ريك هاردي
    Bilgisayarlar tekrar açılıp, bir sonraki mahzen envanterini kaydedene dek güvende olduğunu biliyordun. Open Subtitles وعلمت أنك بأمان حتى يقوم الحاسوب مرة أخرى بجرد أجهزة المخبأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد