"وقح" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaba
• kabalık
• kabasın
• utanmaz
• küstah
• saygısız
• kabayım
• kabaydı
• kabaca
• pislik
• küstahça
• terbiyesiz
• arsız
• cüret
• yüzsüz

Görüşürüz. - Tam bir ucube. - kaba olmamaya çalışsan?
هل تعتقد أنه ليس بإمكانك أن تكون وقح معه ؟

Özür dilerim tatlım, çok kaba bir hastayla beraberdim, kalbi zırt pırt durdu.
أعتذر يا حبيبتي فقد كنت برفقة مريض وقح ،استمر قلبه بالتوقف توفي الآن

Sebepsiz yere en iyi arkadaşıma inanılmaz derecede kaba davrandın.
لقد كنت وقح جدا مع صديقي الطيب بدون أي سبب.

kabalık etmek istemiyorum ama bana da kaşar ve deli gibi görünüyorsun.
لاأريد أن أكون وقح, ولكنه يبدو كـ عهر و جنون بالنسبة لي

- Onunla bu şekilde konuşma. Çok kabasın.
لا تُتكلّمْ معها مثل الذي عَملتَ، أنت رجل وقح.

Seni utanmaz, seni acımasız! Hintçede tüm bildiklerim bunlar.
أنت وقح ، عديم الرحمة لا أَعرف كلمات أكثر بالهندية

küstah! Ne siktiriboktan bir demokrasi.
ياله من وقح هذه هي الديمقراطية بكل هراءها

Aman Tanrım, bu birine söylenmeyecek çok kaba bir söz.
يا إلهي، هذا شيء وقح جدًا كي تقولينه لشخص ما

Geçen gün sana kaba davrandığım için özür dilemek istedim.
أنا فقط أردتُ أَنْ أَقُولَ آسف لأنْ يَكُونَ وقح إليك.

Biraz kaba ve görgüsüzsün. Geçmişe de hiç ilgin yok.
إنّك وقح تماماً وجلف قليلاً، وغير مهتم جداً في الماضي.

Ülkenizdeki yabancılara karşı tipik kaba davranışlar!
تهانينا ، سلوك وقح أكثر مثالية نحو زيادة الأنجاب

Hakkımda ne düşündüğünü biliyorum. Sana göre kaba, soğuk, insanlıktan nasibini almamış biriyim.
أعرف كيف ترينني تظنين أنني شخص وقح ومتبلد الأحاسيس

Çok kaba bir davranış! Medeni hayatla asla uyuşamayacaksın!
تصرف وقح انت لن سوف لن تصل للمجتمع المتحضر

kabalık etmek istemem ama bir eleştirmenin ne dediği umurumda değil.
لا تعتقد أني وقح ، لكن لا يهمني ما يقوله آي ناقد فني

Charley, burada kabalık etmen gerekmiyor.
شارلي لا يوجد سبب لتكون وقح عند التحدث عن هذا

Çok kabasın! Kapıyı çalmadan zart diye içeri giriyorsun.
انت وقح جدا , لأنك دخلت هنا بدون الطرق على الباب

Gerçekten tam bir aptal yalancı, utanmaz bir kelle avcısı pisliğiyim değil mi?
أنت بالفعل غبي... كاذب وحثالة وقح من صائدي الجوائز؟

-Küstahlığının hesabını vereceksin. -Komik olmaktansa küstah olmayı tercih ederim!
أنت ستدفع الثمن انت وقح من الأفضل أن يكون وقح من مضحك

Jephro, saygısız bir adam Bayan Hunter'e bakıyor.
جيفرو ,هناك شخص وقح كان يحدق الى الانسة هنتر.

-Ne istiyorsun -Ne kadar kabayım...
كَمْ انا وقح أنت يُمْكِنُ أَنْ تَدْعوَني القلنسوةَ

Bu söylediğim şey çok kabaydı. Çok kabaydı. Özür dilerim.
هذه وقاحة ، أعلم عندما أقول شيء وقح فأسف لهذا

Bir bardak içkilik para bile bırakmadı. Ne kadar kabaca.
لمْ يترك لي ثمن كأس جعة حتّى يا له مِنْ وقح

Ahmak, pislik ve hastanın önünde söyleyemeyeceğim bir sürü kötü kelime.
وقح و مغفل و المزيد من الكلمات السيئة التي لا يجب ان اتلفظ بها أمام المريض

Biraz küstahça olduğunu biliyorum, ama bu gece dışarı çıkmıyorsan, Marcus'a göz kulak olabilir misin?
أعلم أنّ هذا وقح قليلاً ولكن بما أنّك لن تخرج الليلة فهل تستطيع مراقبة ماركوس

Ama bununla yüzleşelim. O terbiyesiz ve kaba.
.. لكن دعنا نواجه الامر انه احمق و وقح

Bu arsız davranışları yüzünden hayranları Luke Nakano'nun onu yenmesini umut ediyordu.
هذا نوع وقح من السلوك الجمهور هنا يأملون ان لوكو ناكاو

Onlara kötü bir şey söylerim korkusuyla kimse arkadaşım olmaya cüret edemiyor.
لا يجرأ أحد على مصادقتني خوفاً من أقول شيء وقح

Biraz yüzsüzlük olduğunun farkındayım ama işte ben de yüzsüz bir maymunum.
أعرف أنه تصرف به بعض الوقاحة، ولكنني قرد صغير وقح.