Ve sonra birkaç saniye başka bir şey düşünmek için uzaklaşıyor Ve düşünüyor, 'Belki, farklı bir açıdan yaklaşırsam.' | TED | وها هو يبتعد قليلاً ومن ثم يقترب مرة اخرة ويقول في نفسه ربما علي ان اقترب من زاوية اخرى |
Dikenin altında küçük bir yavrusu var aslında Ve karşıya doğru güzelce kaymıştı. | TED | في الواقع، لديه ابنٌ يوجد في نهاية عنيقه وها هو يطفو بجمالٍ وروعة. |
Ve işte tüm bunların dahil olduğu teknolojiden bir parça. | TED | وها هنا القليل عن التكنلوجيا التي تدخل في ذلك الأمر. |
İşte buradalar, gösterinin yıldızları, tamamen işlevsel ilk yarı sentetik organizmalar. | TED | وها هي ذي، نجوم العرض، أوّل عضيّات نصف اصطناعيّة فعالة كلياً. |
Burada, raftan Şimdi aldığım... ...bir Homo Erectus un kafatası var. | TED | وها هي جمجمة الإنسان المنتصب القامة، والتي أخذتها من ذلك الرف. |
Ve ben de buradayım. Bu oldukça yüksek etkili bir röntgen cihazı. | TED | وها هي صورتي .. هذا جهاز تصوير باشعة اكس .. قوي جداً |
Ve bu da aynı çocuk amliyattan iki hafta sonra sağ gözü açık. | TED | وها هو نفس الطفل بعد العملية ب 3 أسابيع, و عينه اليمنى مفتوحة. |
Bunlar yatış için imzalamanız gereken belgeler Ve ziyaretçi kartı. | Open Subtitles | هذة الأوراق الخاصة بالإيداع لكى توقعها وها هو تصريح الزيارة |
Cerrahideki ilk günüm Ve bir insanın kalbini elimde tutuyorum. | Open Subtitles | هذا أول يوم لي بالجراحة وها أنا أمسك بقلب بشري |
Dik durdum, omuzlarımı geri attım, paketimi cilaladım, Ve yanına yürüdüm. | Open Subtitles | صلبت طولي و أكتافي للخلف.. وخففت من وزني.. وها قد دخلت |
Yukardaki çocuklar, kaçıştaki suçluya ihtiyaç duyuyor Ve biz buradayız. | Open Subtitles | الأولاد بالأعلي شعروا بإنك في حاجة للمساعدة وها نحن جئنا |
Yani, seni sürekli etrafta görüyordum Ve hep tanışmak istemiştim Ve işte burdayım! | Open Subtitles | لقد كنت اراك فى الجوار وكنت اتطلع الى مقابلتك .. وها انا هنا |
İşte lastik izlerinin güzel bir fotoğrafı. Daha uzağa gidebilir miyiz? | Open Subtitles | وها هي صورة رائعة لعلامات الإطار هل يمكننا الحصول على المزيد؟ |
Ama ne hapistesin, ne de hücrede. Adı her neyse işte. | Open Subtitles | وها أنت خارج السجن أو الحبس الانفرادى أو أيا كان اسمه |
Otobüslerin üzerinde kameralar var Ve işte! Bir şey bulduk. | Open Subtitles | الحافلات لديها كاميرات عليها وها هى ذا لدينا شيء ما |
Köylülere su kanalı yaptırdın Şimdi arkandan ne laflar ediyorlar. Kime yarandın? | Open Subtitles | لقد ساهمت في بناء قناة للمياه وها هم القرويين يتحدثون عنك بالسوء |
Özel askeri eğitimleri olduğunu düşünüyoruz, Ve Şimdi bir vurgun daha yaptılar Ve başka bir masum insanı daha öldürdüler, Charlie. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأنه قد تلقوا تدريب عسركي خاص وها هم قد بدؤوا يضربون ثانيةً وقد قتلوا شخصا بريئا آخر يا شرالي |
Dün gece onunla birlikte oldum sayılır o yüzden Şimdi etkimden kurtulamıyor. | Open Subtitles | لقد ضاجعتها تقريباً الليلةَ الماضية وها هي الآن تعود طالبةً الركوبَ مجدّداً |
Sizin gelişinizden beri her şey kötü gidiyor Ve yine buradasınız. | Open Subtitles | بالتأكيد, كل شيء كان معوّجاً منذ وصلتي وها أنتِ ذا مجدداً. |
Araba burada kanın kokusunu bir kez aldı Ve tekrar tatmaya geldi. | Open Subtitles | لذلك محرك السيارة قد شعر بالإحراج وها قد جاء الآن لكي ينتقم |
Merdivenlerden emeklerdim Ve sen orada olurdun, ocağın başında krepleri çevirirken. | Open Subtitles | وأنزل الدرج ببطء، وها أنت ذا. واقفاً بجانب الفرن تقلب الفطائر. |
Bir kere böyle bir şey yaptım Ve şimdiden onlardan biri oldum. | Open Subtitles | مرة واحدة.. فعلتها مرة واحدة ، وها أنا ذا أصبحت واحدة منهم |