ويكيبيديا

    "يترك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • terk
        
    • bırakmadı
        
    • bırakmamış
        
    • bırakmaz
        
    • bırakmıyor
        
    • izin
        
    • bırakıp
        
    • bırakmış
        
    • bıraktı
        
    • bırakmak
        
    • bırakacak
        
    • bırakmadan
        
    • geriye
        
    • bırakması
        
    • bıraksın
        
    diyordu. En sonunda, SKY'yi bir kutuya koyduk ve asker, merkezi terk edeceği zaman, onu orada bırakmayı tercih etti. TED في نهاية الأمر ،وضعنا الوجه في صندوق لاحتواء أكبر له، وعندما غادر العسكري المكان اختار أن يترك الوجه الدموي خلفه.
    Fakat bana hiç para bırakmadı. Banka müdürüne konuştun mu? Open Subtitles . صحيح، من السيء أنه لم يترك لي بعض المال
    Asıl sorun, bombayı yapan kendine has bir imza bırakmamış. Open Subtitles المشكلة أن صانع القنبلة لم يترك خلفه أي توقيع فريد
    Güvenlik yetkisine sahip olan bir kişi otel odasında bir şey bırakmaz. Open Subtitles أي أحد مصرّحا أمنيا سيعرف بألا يترك أيّ شيء في غرفة الفندق
    Bu düşmanca tavır bize güç kullanmaktan başka seçenek bırakmıyor. Open Subtitles هذا لعمل العدائي لم يترك لنا خيار سوى الرد بقوّة
    Kimsenin kullanmasına izin verecek tipte bir adam gibi görünmüyordu. Open Subtitles لم يبدو مثل الرجل الذى يترك نفسه لأحد أن يستغله
    O paketi bir masanın yanına bırakıp çıkışının görüntüleri elimizde. Open Subtitles وجدناه يترك ذلك الطرد بجوار المكتب ثم رحل قبل الانفجار
    Bay Onegin amcanız mülkünü bunu yapın diye bırakmış olamaz değil mi? Open Subtitles بالتأكيد سيد أونيجن عمك لم يترك لك أملاكه لتتصرف بها على هواك
    Zayn Malik grubu bıraktı ve internet duygu patlamalarıyla doldu. TED يترك زين مالك الفرقة، وينفجر الإنترنت بالمشاعر.
    Karısını ve çocuklarını, kendisinin kaçtığı bir yerde bırakmak mı? Open Subtitles يترك زوجته وأولاده وقصره وملكه فى مكان يهرب هو منه؟
    Böylece Lou karısını ve çocuklarını terk etti ve Tina'ya taşındı. Open Subtitles إذا ، لو يترك زوجته و أولاده و ينتقل برفقة تينا
    Sevgilinle birlikte daire al iki ay içinde terk edip gitsin. Open Subtitles تشتري شقة مع حبيبك وبعد ذلك يترك لك في غضون شهرين.
    Çünkü, sen bir kahramansın, ve kahramanlar dostlarını asla terk etmezler. Open Subtitles تعلم، لأنك تحب أن تكون البطل والبطل لا يترك صاحبه خلفه
    Her şey bir yalanmış! Bize hiçbir şey bırakmadı, çünkü hiçbir şey yokmuş. Open Subtitles الأمر برمته احتيال، لم يترك لنا شيء، لأنه لا يوجد شيء من الأساس.
    Frankie bir not bile bırakmadı, nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Open Subtitles فرانكي لم يترك رسالة و لم يعرف أحد أين ذهب
    Ama o benim depolama ünitesi ile bir yönlendirme adresi bırakmadı. Open Subtitles ولكن قالت انها لم يترك عنوان الشحن مع وحدة تخزين بلدي.
    Adamın biri iki defa aramış, ama mesaj bırakmamış. Open Subtitles جاءتك مكالمتين ولكن المتصل لم يترك أية رسالة
    Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. Open Subtitles القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب
    Ardında hiçbir şahit veya iz bırakmıyor. Open Subtitles لم يترك وراؤه أية شهود, أو حتى أجزاء بصمات.
    Cesedin ağzındaki zımbaları çıkarmalarına izin verme. Lütfen, hatırım için. Open Subtitles لا يترك أي شخص يزيل المشابك من فمّ النائب، موافقة؟
    Bu kamyonetini bir yere bırakıp geceyi dışarıda geçiren bir adam değil. Open Subtitles هذا الشخص ليس من النوع الذ يترك سيارته بدون قفل موثوق منه
    Evet. Görünüşe göre, onu dört çocukla ve yarım yamalak bir gelirle bırakmış. Open Subtitles نعم، على ما يبدو، تركها مع أربعة أولاد ولم يترك لها أى أموال
    Ayrıca kendine başka birini bul. Rahibe Maria! Schmidt çekici bize bıraktı mı? Open Subtitles حسنا، يمكنك الحصول على صبي آخر. لم يترك شيئا لا شى.
    Koç takımı bırakmak istiyor, arkadaşların o kadar emek verdi. Open Subtitles رأيت هذا المدرب يترك فريقه و أرى أصدقائك يحاولون التدريب
    Şimdiden bir parmağını kaybetti. Şehrin her yanına parçalarını mı bırakacak? Open Subtitles لقد خسر بالفعل إصبعاً لن يترك قطعاً في جميع أنحاء المدينة؟
    "Umut, arkamızda korku dışında bir şey bırakmadan ulaşmaya çalıştığımız ufuktur." Open Subtitles الأمل هو أفق نتجه إليه يترك لا شيء خلفنا عدا الخوف
    En azından vücudundaki herhangi bir şey, öldüğünde geriye bir iz bırakmalıydı. Open Subtitles أي شيء في نظامه من شأنه أن يترك أثر مكان ما توفى
    Ve bu önemli, çünkü bağışıklık sisteminizin iyi hücreleri yalnız bırakması gerekiyor. TED وهذا مهمّ، لأن جهازنا المناعي يحتاج أن يترك الخلايا الجيّدة وحدها.
    Neden birisi tüm bir uygarlığı yok etsin, fakat inanılmaz gelişmiş teknoloji ürünü bir şeyi dokunmadan bıraksın? Open Subtitles لماذا يريد شخص ما تدمير حضارة بكاملها لكن يترك قطعة واحدة من التقنية المتقدمة سليمة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد