ويكيبيديا

    "يتغير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değişmeyecek
        
    • değişmemiş
        
    • değişir
        
    • değişebilir
        
    • değişmez
        
    • değişecek
        
    • aynı
        
    • değişmek
        
    • değişti
        
    • değişmiyor
        
    • değişiklik
        
    • değişmesini
        
    • değişiyor
        
    • değiştirir
        
    • değişmediğini
        
    Ne kadar kötü, ya da ne kadar iyi olursa olsun, bu değişmeyecek. Open Subtitles لذا لا يهم مهما كانت الامور ستصبح سيئه او جيده فهذا لن يتغير
    Burada pek fazla şey değişmemiş. Burası hala annene mi ait? Open Subtitles إذاً لم يتغير الكثير هنا، ما زالت أمك تملك المكان ؟
    Bazen arka taraf ön taraftan daha geniş gözükmektedir, ve daha sonra değişir. TED في بعض الاوقات يبدو عريضاً من الخلف اكثر منه من الامام انه يتغير
    Aralarında küçük farklılıklar var bir insanın el yazısı, on yılda biraz değişebilir. Open Subtitles هناك تناقضات بسيطه, في مدى أن خطه قد يتغير في خلال 10 سنوات
    Şekli hiç değişmez yine de, ışığın yönüne göre farklı şekillerde görünür. Open Subtitles ,شكله لا يتغير أبدا ,ومع ذلك يبدو مختلف اعتمادا على زاوية الضوء
    Bu mümkündür tabii ancak yakın zamanda değişecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. TED الأمر ممكن، لكن لا أظنه أمرًا سنراه يتغير بسرعة.
    Beslenme düzeni çocukluğundan beri aynı en sevdiği şey mısır gevreği. Open Subtitles لم يتغير نظامه الغذائي منذ طفولته طعامه المفضل هو رقائق الذرة
    Etrafa bakın. Oda, sandalyeler, odun. Etrafımızdaki her şey değişmek zorunda veya biz bu problemi çözemeyeceğiz. TED أنظر حول الغرفة، الكراسي، الخشب كل شئ حولنا يجب أن يتغير أو أننا لن نقدر على إمتصاص هذه المشكلة
    Ve bu hiçbir zaman değişmeyecek, tabi eğer yönetim kurullarında daha fazla kadın olmazsa. TED ولن يتغير ذلك على الإطلاق حتى يكون لدينا المزيد من النساء في اعلى مجالس الإدارة.
    Ne olursa olsun değişmeyecek kişi ile ne kadar kovarsa kovsun gitmeyecek olan kişi bir araya gelirse kim kazanır sence? Open Subtitles شخص لن يتغير و شخص لن يبتعد مهما حاولت طرده ان التقيا من برأيك سينتصر؟
    İnsanlar bu satış yüzünden işlerini kaybetmeyecekler, birşey değişmeyecek. Open Subtitles أن بيع الشركة سيعرض مناصبهم للخطر لن يتغير شيء هنا
    Bakalım: hükümet, para, savaş. Öyleyse hiç bir şey değişmemiş. TED فالحكومة والمال والحرب، لم يتغير شيء للآن.
    Bu köprü İnka zamanından beri hiç değişmemiş. TED لهذا لم يتغير هذا الجسر منذ زمن حضارة الإنكا،
    Kariyerine on yıl boyunca devam edebilirsin on yıl boyunca mükemmel, değişmemiş bir güzellik. Open Subtitles قد تواصلي وظيفتك لعشرة سنوات عشرة سنوات مثالية من الجمال الذي لا يتغير
    Belki şimdilik, ama gün olur her şey değişir, tabii senato da. Open Subtitles ربما في الوقت الحالي , لكن الزمن يتغير و كذلك مجلس الشيوخ
    Bir kadın evlendiğinde, soyadı değişir. O zaman bir farklılık olur. Open Subtitles . عندما تتزوج المرأة , يتغير اسمها . وهذا يصنع اختلاف
    Küresel iklim bir kaç kısa yılın içinde dramatik biçimde değişebilir. Open Subtitles الطقس العالمى من الممكن أن يتغير وبالطبـع .. فى بضع سنين
    Hadi ama, bir adam 3 haftada ne kadar değişebilir ki? Open Subtitles هيا ، كيف يمكن لصديق ان يتغير في ثلاثة اسابيع ؟
    Geçen zamanı ölçmenin bir yolu yoktur çünkü kainatta hiçbir şey değişmez. Open Subtitles فسيكون من المستحيل قياس مرور الزمن لأنه لن يتغير شيء في الكون
    Frank, birinin lafıyla değişecek biri değil. Open Subtitles فرانك ليس من النوع الذي يتغير إذا طلبت منه ذلك
    O zamandan beri sarayda aynı kalan tek yer burası. Open Subtitles المكان الوحيد الذى لم يتغير من وقتها هو هذا المكان
    Sahil haftalardır boştu ve bu durum değişmek üzere. Open Subtitles لقد كان هذا الشاطيء فارغاً لاسابيع لكن هذا علي وشك أن يتغير.
    Ama şimdi, bir göz kırpması süresinde oyun tekrar değişti. TED واليوم وفي ومضة عين يمكن لكل شيء ان يتغير مرة اخرى
    Bizim için bir şey değişmiyor çünkü burada suçlanan bizler değiliz. Open Subtitles نحن يهود وسنبقى يهود لن يتغير شيء لاننا لسنا المتهمين هنا
    Çocukluğundan beri oyun arkadaşlarında pek bir değişiklik yok yani. Open Subtitles نعم، هو يلعب المواعدة لم يتغير كثيراً منذ كان صغيراً
    Gerçekliğimin değişmesini ve birinin benim hayata döndüğümü farketmesini umdum. TED تمنيت لو أن واقعي يتغير وأن يلاحظ شخصاً ما أنني قد عُدت للحياة.
    Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. TED إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً.
    Zaman beni ve sevdiğim insanı değiştirir. Open Subtitles الحب الحقيقي هو عندما أتغير عندما يتغير محبوبي
    Yani bu adamın 5 yıl önce öldüğünü ve hiç değişmediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles إذن ذلك الرجل إختفى منذ خمس سنوات و لم يتغير فيه شيئاً ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد