Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük | TED | لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك. |
Doktora da bunu açıkladım. O yaraların olması için ölmüş olması gerek. | Open Subtitles | والذي ما شرحته للدكتور الطيب، يجب أن يكون ميتاً حتى تحدث الإصابات. |
Belki olması gereken yer orasıdır ve belki orada dünyanın düz olmadığını keşfedebilir. | Open Subtitles | ربما ذلك حيث يجب أن يكون وربما هناك سيكتشف أنّ.. الأرض ليست مسطحة؟ |
Bir şeyler yapmış olmalısın! Bunu yapması için bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | لقد قمت بشيء ما يجب أن يكون لديها أسباب لما فعلته |
Oradan oraya gitmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | هو يجب أن يكون مكان لآخر المؤثر في العراء. |
Kalbi zayıf bir adam, nükleer bir bombayla birlikte olmamalı. | Open Subtitles | رجل بقلب ضعيف لا يجب أن يكون مع قنبلة نووية |
Şantaj olması için resmi bir dilekçe halinde olması gerekir. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليكون ابتزازا يجب أن يكون عبر رسالة رسمية |
Bu yüzden "suçlu" kararı mümkün olan tek sonuç olacak. | Open Subtitles | أى أن الحكم بالاٍدانة يجب أن يكون الاستنتاج الوحيد الممكن |
Bir nedeni olmalı, bilmeden birşey yapmış olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك سبب ما. لقد فعلت شيئا دون أن أعرف. |
Fakat sizi tetikleyenin bu olması gerekmiyor. | TED | لكن هذا لا يجب أن يكون الشيء الذي دفعني. |
Hatırladığım kadarı ile çapraz yaptığın o çizginin, aşağıya doğru olması gerekirdi. | Open Subtitles | كما أذكر، فإن الخط الذي ترسمه يجب أن يكون عمودياً، لا عرضياً. |
Ancak yeni bir paradigma ise başka kullanımları da olmalı. | TED | إنه نموذج جديد، لكن، يجب أن يكون له استخدامات أخرى. |
Bu konuyla ilgilenen ulusal bir araştırma programına sahip olmalı mıyız? | TED | هل يجب أن يكون لدينا برنامج بحوث قومي ينظر في الموضوع؟ |
Ayrıca, şu ayakkabılı kediyle sıkı dost olduğundan bunun hemen olması gerek. | Open Subtitles | بالإضافة , يجب أن يكون سهلا بما أنك صديق ذلك القط بالأحذية |
Gerçeğin duygusal bir ağırlığı olması gerek, önemli bir şey söyle. | Open Subtitles | يجب أن يكون للحقيقة ثقلًا عاطفيًّا، عليك أن تفضي بحقيقة مهمة. |
Fakat olması gereken de bu, İnşa edilmiş çevrede doğanın parmak izleri. | TED | ولكن هذا ما يجب أن يكون عليه الأمر، بصمات الطبيعة في بيئة البناء. |
O görev için en az beş kişilik bir grupta olmalısın ve o kişilerden biri 35. seviye iyileştirici olmalı. | Open Subtitles | من الضروري أن تكوني في جماعة من 5 أشخاص على الأقل لذلك المسعى وواحد يجب أن يكون معالج في مستوى35 |
Bu onlardan biri olsa gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا واحد من تلك المتنزهات إلى أين أنت ذاهب ؟ |
Koşmalarını ve oyun oynamalarını sağlamak çok zor olmamalı, değil mi? | Open Subtitles | لا يجب أن يكون الأمر صعبا على حثهم على الركض واللعب،صحيح؟ |
Bunu nasıl telafi edeceğini düşünmekten bir taraflarından ter akıyor olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون لافون يتعرق الآن فى محاوله معرفة كيف يمكنه تعويضك |
- Freon da kullanabiliriz. - Hayır, oda sıcaklığında olacak. | Open Subtitles | نستطيع استخدام الفريون أيضا كلا، يجب أن يكون بحرارة الغرفة |
O çocuğun kralı olmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن يكون لوردا وإمبراطور ذلك الطفل. |
Futbolcu olması gerekmiyor, herkes... olabilir. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون بطلك لاعب كرة قدم قد يكون أي شخص |
Şarapnel parçaları olması gerekirdi. Şurada ve şurada. - Ama yok. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شظايا هنا وهنا ، ولكنها ليست موجودة |
Papalık bankacısı Tanrı'ya adanmış biri olmalıdır! Ve İsa'nın öğretilerine! | Open Subtitles | المصرفي البابوي يجب أن يكون مُكرس إلى الله وتعاليم المسيح |
Goethke, öğretmenin, çocuğun babasının Kuzey Avrupa kökenli olması gerektiğini söylemiş | Open Subtitles | غوثيكا، معلمتك تقول أن أبوه يجب أن يكون من النوع الشمالي |
Fakat bu alan, bin yıllar boyunca bu bölgeyi tanımlayan önemli bir ekonomik ilişkinin merkezinde bir kompleks olmalıydı. | TED | لكن الموقع يجب أن يكون أكثر تعقيدًا في قلب رابطة من الاقتصادات الهامة التي حددت المنطقة منذ ألف عام. |
ama bir yandan da hukuki yanınızın çok düzenli olması gerekiyor. | TED | ولكن أيضا الجانب القانوني يجب أن يكون في حالة جيدة جدا. |