Bu adamlar varken rasgele ateş atan tüfeğe ne gerek var? | Open Subtitles | حسناً، مع رجالٍ كهؤلاء من يحتاج لأسلحة تُطلِقُ طلقاتٍ سريعة عشوائيّة |
Hey, sagligin yerinde olduktan sonra sigortaya ne gerek var, degil mi? | Open Subtitles | هاا . من يحتاج للتأمين طالما انتي تبقين بصحه جيده صحيح ؟ |
- General Lambert'e takviye lazım. - Ancak iyi dileklerimi sunabilirim. | Open Subtitles | جنرال لامبيرت يحتاج تعزيزات أستطيع أن أرسل له فقط أطيب تمنياتي |
Birçok endüstride daha çok düşünmek ve ayarlama yapmak gerekiyor | TED | قد يحتاج ذلك في بعض الصناعات لمزيد من النظر والضبط. |
Ütülenmiş çarşafların arasına sokulunca insan içkisini kesme cam bardaktan içmek istiyor. | Open Subtitles | رجل يجد نفسه في شراشف مكوية يحتاج قليلا من البلور مع شرابه |
Ama bazen bir insanın umudu olduğunu anlaması için bir işarete ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لكن أحياناً الرجل يحتاج الى أشارة ,هناك بعض الأمل بالنسبة له ,أتعلم؟ ؟ |
Onu öldürmek için iki tane kıçı kırık zenciden fazlası gerek. | Open Subtitles | الامر يحتاج أكثر من فريق تزلج جمايكي مع أسلحة لإيقاف والدك |
Evet Haber iyi, yırtılma yok. Sadece kopma var, ameliyata gerek yok. | Open Subtitles | الخبر السار أنه مجرد التواء في الرباط لا تمزق، لن يحتاج الجراحة |
- Bir şeyler yap. - Hayır, onun hastaneye kaldırılması gerek. | Open Subtitles | فقط افعلى اى شئ لا انه يحتاج ان يكون فى المستشفى |
Yaralarının temizlenmesi lazım, elbiselerinin değiştirilmesi ve iki saatte bir pozisyonunun değiştirilmesi lazım. | Open Subtitles | , يحتاج إلى تغيير حفاضه و تغيير ملابسه و تغيير وضعه كل ساعتين |
Atrial fibrillasyon ve hızlı ventriküler yanıtı var hemen defibrile edilmesi lazım. | Open Subtitles | انه مصاب بسكتة و نبضه عالٍ , يحتاج الى ضربة كهربائية الان |
Neyse içeri doğru büyüyen bir tırnağım var, onu çıkarmam lazım. | Open Subtitles | على اية حال، لقد حصلت على مطول للأظافر يحتاج الى الصيانة |
- Şu an senin hala onun arkadaşı olduğunu bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | الآن، وقال انه يحتاج إلى معرفة ان كنت لا تزال صديقه. |
Bu özel bir durum ve özel olarak hapsedilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أنه حاله غير تقليديه و يحتاج الى حجز غير تقليدى |
Birine şefkat gerekiyor. Göstereyim diyeceğim ama karşılığında ne bulacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | يحتاج أحدهم لعناق، لكنتُ عانقتك ولكنّي لا أعرف أيّ عدوى ستصيبني |
Oğlu 6 aydır okula gitmiyormuş, özel öğretmenlik yapmamı istiyor. | Open Subtitles | ولده لم يدرس لمدة ستة أشهر و يحتاج الى تدريس. |
Bir erkek çocuğunun yaşamında ona adam olmasını öğretecek birine ihtiyacı vardır, ondan. | Open Subtitles | إن الولد يحتاج إلى الرجل في حياته لكي يعلمه كيف يصبح رجلاً حقيقاً |
Logan, bazen zihnin bazı şeyleri kendi kendine bulması gerekir. | Open Subtitles | ولكن , لوجان أحيانا يحتاج العقل الي اكتشاف اشياء بمفرده |
O da Sigfrid'in bir işe yaramadığını ve çalışması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | فإنه يعتقد أن سيغفريد أيضا تافه و يحتاج للمزيد من العمل |
Amaç sende olan bir şeye ihtiyacı olan herkes ile ticaret yapmak değil. | TED | فلا يجب أن يكون الهدف القيام بالأعمال مع كل من يحتاج ما لديك. |
Yapılması gereken tüm işler kendisine kaldığı için kaynanam öfkeli. | TED | وحماتي تغضب بشدة، لأنها اعتنت بكل شيء يحتاج إلى عناية. |
Ama Lang'ın daha fazla bozukluğa ihtiyacı vardı. Garsonların birinden istedi. | Open Subtitles | ولكن لانج يحتاج الى الكثير من التغيير هو طلب احد الجارسونات |
- Günlerdir böyle somurtuyor. - Bence birisine görünmesi gerekli. | Open Subtitles | نكد وغير متعاون منذ أيام، أعتقد أنّه يحتاج لزيارة مختص |
Seni tekrar görmesiyle başa çıkabilmesi için sadece biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج بعض الوقت ليتعامل مع رؤيتك ثانية، هذا كل ما بالأمر |
Günde bir paket içen fakir adam günde 10 paket almak zorunda kalacak. | Open Subtitles | الوغد المسكين الذي يدخن علبةً في اليوم سوف يحتاج تدخين 10 علب يومياً |
Burada senin prenses ellerinle... işlem görmek isteyen işler var Linda. | Open Subtitles | إليكِ هذا العمل الإضافي الذي يحتاج لمستكِ الملكيه أيها الملكة ليندا |
Kendisi zatürre ve yoğun bakıma ihtiyacı varmış gibi görünüyor. | TED | لديه التهاب رئوي، و يبدو انه يحتاج إلى عناية مركزة. |