Albay Munro durur, ama General Webb anlaşmaya saygı gösterip askerlerini geri göndermeyecek. | Open Subtitles | الكولونيل مونرو قد يفعل لكن الجنرال ويب لن يحترم الاتفاقية ويرسل جنودهم بعيداً |
- Ölüsüne saygı duyan bir Navajoya ait oldugunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنه من المحتمل أن يكون النافاهو لذي يحترم الموتى |
Büyükbabam Avatar'ın içgüdülerine saygı duyardı. Ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | جدى سوف يحترم رغبة الافاتار . لذلك سأفعل أنا أيضاً |
Yoksa kendine saygısı olan hangi öğrenci bu mükemmel votkayı başka bir sebeple çöpe atar ki? | Open Subtitles | الآن، أي طالب يحترم نفسه يرمي طوعا فودكا جيدة؟ |
İnsan hayatına saygısı yok demek. | Open Subtitles | من الواضح بأنُّ لا يحترم الحياة الآدميّة |
Böylece planlı bir şekilde geciktirmeye başladım. Kendine saygılı, işini son ana bırakan herkes gibi ertesi sabah erkenden kalkıp nasıl son ana bırakacağımın adımlarını yazdım. | TED | لذلك ماطلت بشكل مضاعف، وكأي مماطل يحترم نفسه، استيقظت مبكراَ في الصباح، وأنجزت قائمة من الخطوات حول كيفية المماطلة. |
Beyler, Meksikalılara saygısızlık eden 'gringo'lara ne yaparız? | Open Subtitles | ماذا نفعل مع السائح الذي يحترم المكسيكيين ؟ |
Ancak, jüri talimatlarını takip ederek, yasaya saygı gösteren bir insan olarak pes ettim. | TED | ومع ذلك، حسب تعليمات القاضي، وكوني شخصاً يحترم القانون استسلمت. |
Komedyenlerin, yumruklarını gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği ve buna güvenilen bitiş sözlerine saygı duymayan bir gösteri hazırladım. | TED | كتبت عرضاً كوميديا لم يحترم الجزء المضحك لدي، ذلك الجزء حيث يتوقع الكوميديين ويثقوا بنكاتهم ويحولونها إلى مداعبات. |
Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman hem insanlara hem de gezegene saygı duyan bir iktisat geliştirebiliriz. | TED | حيثما نجد أنفسنا منهارين بين السوق والدولة، نستطيع أن نبني اقتصادًا يحترم كلًا من البشر وكوكب الارض. |
Dünyadaki herkes Nelson Mandela'ya saygı duyuyor. Herkes ona hürmet ediyor | TED | ان كل شخص في هذا العالم يحترم نلسون مانديلا كل شخص يقدر مجهود هذا الشخص |
Bir gün öğreneceksiniz yüce kralım... insanların saygı duyduğu üç şey vardır: | Open Subtitles | سوف تتعلم أيها الملك الكبير أن الرجل يحترم ثلاث اشياء فقط |
saygı duymak için senin karakter ve cesaretine sahip bir kişiyi... seçeceğini nerden bilebilirim ki? | Open Subtitles | كيف أعرف أن صاحبة الجلالة اختارت شخصك وشجاعتك لرجل يحترم و يقدر ذلك |
Söz sözdür. Evald'ın buna saygı duyduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الوعد ، وعد و أنا أعرف أن إيفلد يحترم ذلك |
Söz sözdür. Ve Evald'ın buna saygı duyduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الوعد ، وعد و أنا أعرف أن إيفلد يحترم ذلك |
Eksik olan şey bu işte. Kimsenin hiçbir şeye saygısı kalmadı. | Open Subtitles | هذا هو المفقود لا أحد يحترم أى شخص اللآن |
Sandalet giyen, kendine saygısı olmayan bir süper kahraman. | Open Subtitles | لا بطل خارج يحترم ذاته يرتدي نعلاً مفتوح من عند أصابع قدميه |
Prensimiz veya insanlar için saygısı yok. | Open Subtitles | هو يقول شراً أينما يذهب ولا يحترم أميرنا ولا شعبنا |
36 saat evvel dürüst ve yasalara saygılı bir vatandaştım. | Open Subtitles | فقط منذ 36 ساعة, كنت مواطنا محترما, مطيعا,يحترم القانون, |
Özellikle de senin sayende, çünkü kadınlara karşı çok saygılı. | Open Subtitles | وهذا بمثابة تقدير لك، لأنّه يحترم النساء جداً. |
Tanrı şahidim olsun ki mahkememde saygısızlık yapacak olan ilk kişinin boğazını kurşunla doldururum. | Open Subtitles | بحقّ الربّ، سأطلق النار على المُحرّض التالى الذى لا يحترم قاعة محكمتى |
Uzak durma emrine uyan bir erkek kadar seksi olmayan hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أكثر إثارة من شابّ يحترم أمراً |
Rus Evi'nin rolü biliniyor. Russell bu bağa değer veriyor. | Open Subtitles | . دور البيت الروسى سوف يحترم روسيل يقدر قيمه الصله |
Eğer kanunlar itaat istiyorsa, cezanın suça uygun olması gerekmez mi? | Open Subtitles | , إذا كان القانون يريد أن يحترم يجب العقاب أن يلائم الجريمة ؟ |