Sonraki beş dakikada ise, kazdığı toprak ile üzeri örtülmüş olur. | Open Subtitles | فى غضون 5 دقائق , يصبح مدفوناً فى الحفرة التى حفرها |
Organik bir sistemin gelişiminde bir değişiklik yapmak ölümcül olur. | Open Subtitles | لعمل تغير فى تطور الحياة العضوية , يصبح النظام قاتل |
Bizim yerimiz olacak, herşeyden uzakta Hep istediğimiz gibi, beğendin mi? | Open Subtitles | سوف يصبح هذا لنا كله لنا, كما أردت تمام هل أحببتيه؟ |
Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte gittikçe daha da küçülüyor. | TED | ولأننا كما سمعنا في تيد طوال الإسبوع بأن العالم يصبح أصغر وأصغر بزيادة أعداد الناس فيه تريد أشياء أكثر وأكثر |
Sırf bir iç işleri pisliği polis şefi olmaya yaklaştı diye mi? | Open Subtitles | لأن بعض رجال الشئون الداخلية أصبح قريبا من أن يصبح قائد البوليس |
Her nedense yeniliğin zaman içinde ilerlemeniz gibi daha zor hale geleceği öngörülüyor. | TED | لذا بطريقة ما، نتوقع أن يصبح الابتكار صعب الحدوث أكثر كلما تقدمنا بالزمن. |
O an geldiğinde, aşka olan tutkun, artık düş ve kuruntu olmayacak. | Open Subtitles | عندما تأتى تلك اللحظه رغبتك فى الحب لن يصبح خيالاً او وهماً |
İnsan o kadar çok hikaye anlatırsa kendisi hikaye olur. | Open Subtitles | يخبر الرجل قصصه عديد من الأوقات حتي يصبح هو القصص |
Bu gerçekleştiğinde de "Yalancı Ay" denilen büyüyü yapmak mümkün olur. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك يصبح من الممكن اطلاق تعويذة القمر الكاذب. |
Ya kendini toplar ve Cuddy'nin ihtiyaç duyduğu kişi olur ya da olmaz. | Open Subtitles | إما أنه سيتغلب على نفسه و يصبح الشخص الذى تريده هي أو لا |
Belki kesilecek ve bir gün birine güzel bir mobilya olacak. | Open Subtitles | ربما يتم قطعه و يصبح قطعة أثاث جميلة في يوم ما |
Eğer şirketin bu kısmının varlığı durdurulursa, kredi verenler için bir karışıklık olacak. | Open Subtitles | ،إن كان ذلك الجزء من الشركة لم يعد موجوداً فسـوف يصبح فوضى للدائنين |
Yani, Milo'nun zekası, milyonlarca insan onu kullandıkça, daha da zeki hale gelecek. | TED | اي ان دماغ مايلو .. وباستخدام الملاين له سوف يصبح اكثر ذكاءُ وحنكةُ |
Willy ne kadar ömrü kaldığını öğrenince bir kız olmaya karar vermiş. | Open Subtitles | عندما علم ويلي كم بقي له في حياته قرر أن يصبح فتاة |
Merak etme, kan değişimi yapmadığın sürece bir vampir olmayacak. | Open Subtitles | لا تلقل لن يصبح مصاص دماء إلى أذا استبدل دمه |
Benim işim herkesin olabildiğince iyi bir yazar olmasını sağlamak. | Open Subtitles | وظيفتي أن أتأكد أن يصبح الجميع في صفي افضل الكتاب |
İdareye bir rapor çıktı ve durum ciddileştiği için çok riskli olmadan önce bunu bir kere daha yapacaklar. | Open Subtitles | وصل التقرير إلى الإدارة منذ أن أصبحت الحالة خطرة فسيفعلون ذلك مرة أخرى قبل أن يصبح الأمر أكثر خطورة |
Bizim lise takımımız, All Star takımı olana kadar durmaya niyetim yok. | Open Subtitles | تعرفن ، لن اتوقف حتى يصبح فريق مدرستنا ضمن فريق كل النجوم |
İrlandalı, Yahudi ve İtalyanların beyaz olması biraz zaman aldı. | TED | لقد استغرق زمنًا قبل أن يصبح الإرلنديون واليهود والإيطاليون بيضًا. |
Ancak genom 100 dolara haritalanabilindiği zaman, diyelim beklerken de 99 dolar oldu, olacak şey, bunun perakende haline gelmesidir. | TED | ولكن عندما يمكن للجينيوم أن يُرسم بـ 100 دولار، 99 دولار أثناء انتظارك، ما يحدث هو أنه يصبح وكأنه يباع بالتجزئة. |
Bildiğimiz bir şey, üstesinden gelinmesinin zor olduğu şeyler olma eğilimindeler. | TED | حسنا، شيء واحد نعرفه أنهم يميلون لأن يصبح تخطيهم جدا صعب. |
Onu yerinde tutacağım. İyi pozisyon alana kadar etrafından dolan. | Open Subtitles | سوف اثبته بالبندقيه و اذهب انت حتى يصبح امامك مباشره |
Yine de tereddüt ediyoruz, asteroidin yönünü değiştirmek için harekete geçmiyoruz, ne kadar çok beklersek o kadar zor ve pahalı olmasına rağmen. | TED | مع ذلك، نرتبك، ولا نقدم على أي إجراء لتحويل مسار الكويكب، مع أنه بقدر ما ننتظر، بقدر ما يصبح أكثر صعوبة وغلاء. |