Benim yanımda yetişmeni istedi, çünkü gizli bir stilim olduğunu biliyor. | Open Subtitles | لقد نصحك لأدربك بنفسى لأنه يعلم أن لدى أسلوب سـرى |
Senin gücünün sevginde olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنه يعلم أن قوتك تكمن فى قدر الحب الذي بداخلك |
İkimiz de biliyoruz ki, bu iğrenç bürokratik boşluk lanet olası birgün kapatılacak. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هذا بذئ المنفذ البيروقراطي الذى سيتم غلقه فى أى يوم |
İkimiz de üç gün içinde ölme ihtimalin olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هناك إحتمالٌ بأنك ستموت خلال ثلاثة أيام |
Herkes bilir ki çocuklarla yenen akşam yemeği çocuklar için iyidir. | TED | الجميع يعلم أن تناول العشاء مع الأسرة امر جيد للأطفال. |
Ama bu odadaki herkes biliyor ki işleriniz yasallığın dışında her şey. | Open Subtitles | لكن الجميع في هذا الغرفه يعلم أن عمله اي شي غير قانوني |
Baba, neredeyse herkes bunun eşcinsellerin gurur bayrağı olduğunu bilir. | Open Subtitles | بوب، تقريباً كل شخص يعلم أن ذلك يعني فخر الشذوذ |
Sizi çok sevdim. Borçlanmanın bu kadar eğlenceli olabileceğini kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | إنني أحبكما يارفاق, من كان يعلم أن الدَين قد يكون مسلياً للغاية؟ |
Bana söylemedi çünkü gerçeğin kurgudan daha kötü olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لم يخبرني لأنه يعلم أن الحقيقة ستكون أسوأ من الخيال |
Ya da orada altın olduğunu biliyor ve onu kendi için istiyor. Evlat. | Open Subtitles | أو انه يعلم أن هناك ذهب ويريد أن يحصل عليه لنفسه |
Bağırıp çağırdığı adamların dostumuz olduğunu biliyor. Nesi var bunun? | Open Subtitles | إنه يعلم أن هؤلاء الأشخاص الذين صاح فيهم أصدقاؤنا ,ما الموضوع معة؟ |
Haklıymışsın. Deckert Gibbons'ın hayatta olduğunu biliyor. Şuna bak. | Open Subtitles | كنت محق ديكيرت كان يعلم أن غيوبنز لم يمت ، أنظر إلى ذلك |
Sana şunu söyleyeyim, o da bunun saçmalık olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ودعني أخبرك شيئا حتى هو يعلم أن هذا إخفاق |
Herkes kadınların kırılgan olduğunu biliyor. Duygusal olduğumuzu. | Open Subtitles | الكل يعلم أن النساء ضعيفات عندما تطرأ عليهن المشاعر.. |
İkimiz de biliyoruz ki böyle bir tutuklama terfi getirir. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن عمل مثل هذا ستكون عائداته كبيرة جدًا |
Diğerinde ise iki tane hindistan cevizi vardı ve ikimiz de biliyoruz ki iki hindistan cevizi her ikisine de uyar. | Open Subtitles | و الآخر كان عليه اثنين من جوزة الهند و كلانا يعلم أن اثنين من جوزة الهند يمكن أن تُفسَّر بطرق مختلفة |
Yani ikimizde biliyoruz ki uzaylı maddeleri insan biyolojisine negatif tepki veriyorlar. | Open Subtitles | أعني، كلانا.. كلانا يعلم أن المواد الفضائية تتفاعل سلبيا مع البيولوجيا البشرية. |
İkimizde bu çocuğun hasta ve tedaviye muhtaç olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هذا الفتى مريض ويحتاج إلى مساعدة جدية |
Çocuk gelişimini düşününce, ilk 5 yılın dil gelişimi ve bağlanma açısından en kritik dönem olduğunu biliyoruz. | TED | لذا عندما نفكر بتطور الطفل، جميعنا يعلم أن أول خمسة سنوات تعد فترة حاسمة للغة و التعلق في الدماغ. |
Fakat herkes bilir ki cadılar bayramı şeker ürteticilerinin uydurmacasıdır. | Open Subtitles | لكن الجميع يعلم أن الهالويين قد أخترعته شركات الحلوى |
Sen, ben, tanrı ve herkes biliyor ki bankalar devletten faizsiz kredi almadan ve para kaybettiklerinde devletten aldıkları kurtarma paketleri olmadan öğleni bile edemezler. | Open Subtitles | أنا وأنت والله والجميع يعلم أن البنوك لن تتمكن من البقاء على قيد العمل حتى فترة الغداء من غير قروض الحكومة بدون فوائد. |
Yuletide* yaklaşmakta ve herkes Noel'in bağışlama zamanı olduğunu bilir. | Open Subtitles | موسم الميلاد أمامنا والجميع يعلم أن الكرسميس هو وقت الصفح |
Bebeklerin bu kadar merak uyandırıcı olduğunu kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | ومن كان يعلم أن الأطفال يمكنهم أن يكونوا مدهشين هكذا؟ |
Ama adalet sistemini değiştirmenin ya da başkalarının adaleti bulmasına yardımcı olmanın tek yolunun mağduru oynamamak olduğunu biliyordu. | TED | لكنه كان يعلم أن الطريقة الوحيدة لتغيير النظام القضائي أو مساعدة الآخرين للحصول على العدالة هي ألا يلعب دور الضحية. |
Annemin onu duyabileceğini bilmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يعلم أن ماما يمكنها أن تسمع ذلك أوه. |
Mahvolmuşsun. İkimizin de bildiği gibi bu kirlilik, senin mahvolma nedenin. | Open Subtitles | إنّك في حالة فوضى، وكلانا يعلم أن رثاثة الهيئة هي إلغاؤك. |