Fakat bunu günümüz dünyasında yapmanın şahane bir yolu var. | TED | ولكن هناك مجال ممتع يقوم بهذا في العالم الحديث .. |
bir zamanlar... ...sadece krallar leopar kürkü giyerdi. Fakat şimdi geleneksel şifacılar ve büyücüler... ...seramoniler ve ritüeller sırasında giyiyorlar. | TED | انه يقوم بهذا طيلة الوقت .. انه يسلخ جلد الفهود .. ويقدم ذلك للملوك وعبر الاحتفالات والطقوس الدينية والسحرة والمشعوذين |
Evi çok iyi idare ediyor. Onsuz ne yaparız bilmem. | Open Subtitles | إنه يقوم بعمل رائع و لا أدري ماذا نفعل بدونه |
O kadar çivi çakmalar ve toplamalara rağmen hâlâ ne yaptığını anlayamamıştık. | Open Subtitles | لكل هذا الطرق والنشر، نحن لا نعرف ما يقوم به في الواقع |
Yan tarafta tüylerini düzelten erkek ondan iki kat daha büyük ve bu yaşlı erkek onu lider yaptı. | TED | والذكر الذي يقوم بالتودد إليه على جانب الصورة أكبر منه بمرتين، وهذا الذكر المسن هو الذي جعل منه قائداً |
Daphne'nin, onun saçını koklamaktan daha fazlasını yapacak bir erkek arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها بحاجة إلى رجل بإمكانه أن يقوم أكثر من , شم شعرها فقط |
Aynı zamanda koroner atar damarları da genişletir, anjini önler. | TED | كما يقوم بتوسعة الشرايين التاجية مما يسبب توقف للذبحة الصدرية |
Herneyse, O bunların hepsini yapmak zorundaydı çünkü babam sonuçlarla tamamiyle kafayı bozmuştu. | TED | في الحقيقة قام بكل ذلك وكان يقوم به لانه كان مهووساً بالنتائج المرجوة |
Pazarlama yetkilisi işe alacaksanız yeni bir ürün için açılışa özel kampanya hazırlatın. | TED | إذا كنت تريد توظيف مدير تسويق، يقوم بوضع خطة لحملة إطلاق منتج جديد. |
Daha sonra radyolog ve patolog, bazen de adli tıp uzmanı bir araya gelirler ve çıkan verilere bakarlar. | TED | ومن يقوم اخصائي الاشعة مع الطبيب الشرعي واحيانا عالم ادلة جنائية بالنظر الى المعلومات الظاهرة ومن ثم يجلسون سوية |
Ve bence tiyatro tam olarak ışık ile hayatı iyileştirebileceğimiz bir yer. | TED | وأعتقد أن المسرح هو المكان الذي يقوم فيه الضوء حقاً بتعزيز الحياة |
Çok seyahat ediyor ve hep meşgul. Bugün saat 12:30'a randevu aldım. | Open Subtitles | يقضى الكثير من الوقت فى السفر يقوم بالمحاضرات فى العديد من الوقت |
Aynı hatayı birinin daha yaptığını görmek beni çok üzer. | Open Subtitles | لذلك قد أكره حقاً رؤية شخص آخر يقوم بنفس الخطأ |
Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz. | Open Subtitles | لا يعني بأن هناك جزء مني لن يقوم بهذا ربما سنعثر على الطريق لنعود إلى بعضنا البعض يوماً ما |
- Yapma... Paul'un dışında kimsenin, bu işi yapacak kadar zeki olduğunu düşünmüyordu. | Open Subtitles | أنه كان يعتقد أنه لا يوجد أى شخص بذكاء بول لى يقوم بسرقته |
Aynı zamanda posta kodunun genetik kodumuzu da şekillendirdiğini öğreniyoruz. | TED | ونتعلم أيضًا أن الرمز البريدي يقوم فعليًا بتشكيل الرمز الوراثي |
Burası herkesin bir şeyler yapmak zorunda olduğu bir dünya. | Open Subtitles | هذا عالمٌ يجب أن يقوم فيه كلّ شخصٍ بعملٍ ما |
Niye yakında var olmayacak bir gelecek için çalışayım? Hem de hiç kimse bu geleceği kurtarmak için bir şey yapmıyorken. | TED | وإلّا فما فائدة أن أتعلّم لمستقبلٍ ربّما اختفى قريباً عندما لا يقوم أحد بفعل أي شيء من أجل إنقاذ هذا المستقبل؟ |
bir araba kiralaması gerçekten çok ilginç. Neden yapsın ki? | Open Subtitles | غريب جداً من أنه استأجر سيارة لما قد يقوم بذلك؟ |
Böyle bir şeyi yaparken yakalanacak kadar aptal bir büyücü tanıyor musun peki? | Open Subtitles | وهل تعرف ساحراً غبي بما يكفي لكي يقبض عليه وهو يقوم بشيء كهذا؟ |
Sanırım bu işi yapanın bu adam olması, hepimizi oldukça rahatlatırdı. | TED | أعتقد أننا سنكون كلنا مرتاحين مع هذا الشخص الذي يقوم بها |
Kendine "aziz" diyen tanıdığım azizlerin... hiçbiri, bunun hepsini bir günde yapmaz. | Open Subtitles | أي رجل ورع صدقا أعرف أنه لن يقوم بكل ذلك بيوم واحد |
Çocuklar derste fotoğrafları çekiyorlar, onları öğretmenlerine veriyorlar, okul duvarlarına yapıştırıyorlar. | TED | يقوم الأطفال فقط بإنتاج الصور في الفصل ويستلمها المدرس يلصقونها على المدرسة. |
Bay Wang'ın çok yüksek sesli müzik dinlediğini sandım çünkü operayı seviyordu. | Open Subtitles | اعتقدت ان السيد وانج يقوم بأداء دور تمثيليا لأنه أحب تقمص الادوار |
Akşamdan kalma, tıraş olmamış bir kaptanın bizi rezil etmesine göz yummayacağım. | Open Subtitles | لن أدع قائد مركبة يقوم بتمثيل شركتنا يظهر بمظهر سئ ويخذل عملائنا |