"يومك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gün
• İyi
• gününü
• gününde
• Gününüz
• gününün
• günü
• Güne
• Bugün
• gününüzü
• senin
• günden
• günündesin
• günler

Say ki vapurda ilk gün biriyle karşılaştın. Hiç tanımadığın biri.
افترض انك قابلت احدهم في القارب، في يومك الاول، غريب تماما

Bir sürü tavuk kaçıp gidiyorlar, buyur tatlım, iyi günler.
كثير من الدجاج ينطلق للخارج تفضلي يا عزيزتي طاب يومك

Fuardaki gününü bozduğuma üzgünüm. Beni hastaneye getirdiğin için sağ ol.
آسف على تخريب يومك في المهرجان شكراً لأنك جلبتيني إلى المستشفى

İlk gününde evinden uzak olduğun için bu kadar nostaljik olman gerekmez.
لا يجب أن تشعر في يومك الأول بالكثير من الحنين اتجاه المكان الذي جئت منه , تعرف ذلك

Kesinlikle kazandınız. Bugün şanslı Gününüz beyler.
هذا يومك المحظوظ دعنا نرى واحد, إثنان, ثلاثة

gününün nasıl olduğunu ve nerede yemek istediğini öğrenmek, ...seninle tartışmak istiyorum.
أريد أن أعرف كيف كان يومك أين تريدين الأكل وأريد أن أجادلكِ

Dinle, biliyorum bu senin ilk günün ve buraya geldiğim ilk günü hatırlıyorum.
اسمع ، اعرف بأنه يومك الأول وأتذكر عندما تحركت ، أخذت الكثير لأتعود

Alarm çaldığında, yorganı kaldırın, fırlatın, kalkın ve Güne başlayın.
وعندما يرن جرس المنبه، خذ ملاءتك وغطاءك، ارم بها بعيدا، وقف وابدأ يومك.

Bir gün boyunca koridorda kalırsan 240 kez düğmeye basman gerekir.
لو قضيتي يومك في الصالون فعليك أن تضيئي الأنوار 240 مرة

Beni dinle, böylelerinin canını sıkmasına izin veremezsin yoksa gün geçmek bilmez.
استمع، لا يمكنك أن تسمح لهؤلاء الاشخاص إزعاجك وإلا لن تكمل يومك

Videonun kazara herkesin izlediği gün bunu görmek için tam yanı başındaydım.
إن يومك ديو ت ي، قصد ذهب الفيروسية وكنت هناك لرؤية ل؟

Sahil gününü daha iyi hale getiren etkisiz bir eleman olduğumu biliyorum.
أدري بأني الشخص الثانوي هنا والذي قد يجعل يومك في الشاطئ جميلاً

- İyi bir eş gibi sana gününü sorayım mı?
هل علي سؤالك , كيف كان يومك ؟ كالزوجة المطيعة؟

Yapabileceğim bir şey olursa, beni arayın. İyi günler.
لو ان هناك اى شئ تحتاجينه فيما بعد اخبرينى, يومك سعيد

gününü mahvetmek istemem, ama benim kitabımda senin gibilere "metres" denir.
لا أريد أن أفسد يومك ولكن من وجهة نظري, أنتِ عشيقته

Sana bakabileceğim kadar itici olmadığın günlerin video filmlerini seyrederek tüm gününü geçir.
اقض كامل يومك في مشاهدة الأفلام المنزلية بينما أنت لا تبغضني بالنظر إليك

İlk gününde, hiç kimse ile tanışamayacağını sanıyorsun.
في يومك الأول, تشعر و كأنك لن تقابل أحداً أبداً,

Söylemeye gerek yok, ilk Gününüz olacak.
ولا احتاج ان اقول ان هذا اول شيء في يومك

-Peki. gününün nasıl geçtiğini sorardım ama kanepede kötü günü gördüm.
أردت أن أسألك عن يومك لكني مررت للتو بــ 500 باوند من يوم سيء على الأريكة

İşin ilk günü, 15 yaşındaki kızdan temiz bir sopa yediniz.
في يومك الأول تمت اهانتك على يد فتاة ذات 15 عاماً

Yarın Güne başlarken ne giyeceğinizi düşündüğünüzde, umarım bu aşamanın kıymetini bilir ve seçimlerinizin sizi nasıl etkilediğini düşünebilirsiniz.
غداً، عندما تبدأ يومك وتفكر ماذا سترتدي، أتمنى أن تقدر سير ذلك وتفكر بأن اختيارك وكيف سيجعلك تشعر.

Bana karşı öfkeli ve ne yaptığımı Bugün bile bilmiyorum.
هو حاقد على والى يومك ما ادري ايش سويتله انا

Bu, bir saatlik işle bütün gününüzü geçirebileceğiniz belediye dairesi değil.
هذا ليس مكتب المدينة حيث تهدر يومك بأكمله لتعمل ساعة واحدة

Buraya geldiğin ilk günden beri inşa ettiğim her şeyi yıkmaya çalıştın, uğruna direndiğim her şeyi.
منذ يومك الأول هنا، وأنت تحاول تدمير كل شيءٍ بنيته وكل شيءٍ أدافع عنه.

- Saçmalık, tabii. Evlat, Bugün şanslı günündesin.
ذلك هراء حسناً يا طفل، اليوم يومك المحظوظ، حسناً؟