Kanıtlamaya çalıştığım nokta takım çalışmasının kişisel beceriden daha üstün olduğuydu. | Open Subtitles | الامر الذى احاول اثباته ان هذا الفريق يتقدم يوم عن الاخر |
Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
Hep üzerinde çalıştığım file benzer bir poselen fil yapmayı düşünürdüm. | Open Subtitles | انا افكر فى عمل نحت للفيل مثل هذا الذى اعمل به. |
Alex, bak... Üzerinde çalıştığım dava fena bir dava, cidden fena. | Open Subtitles | القضية التي اعمل عليها يا اليكس , صعبة , صعبة جداً |
Böylece deneylere başladım ve yapmaya çalıştığım şey üstün duygudaşlık makinesini inşa etmekti. | TED | لذا بدأت بالتجربة، وكان الشيئ الذي حاولت بناءه بمثابة آلة تكسب تفاعلاً كبيراً |
Yani, Tanrım, sana doğum günü partisi... hazırlamaya çalıştığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | و رباه , انا آسفة أني حاولت أن أقيم لكِ حفلة عيد ميلاد |
ama çalıştığım yerde depoda 1.000.000 tümen değerinde stok var. | Open Subtitles | لكن في مكان عملي هناك مليون تومان مدخرة لي هناك |
Her gece yeniden öldüğüm, bacaklarımı çözmeye, yüzeye çıkmaya yani ölümü yenmeye çalıştığım ama asla başaramadığım için bu döngünün içinde olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | انا اصبحت اعتقد انني .. كنت في ذلك الصدى لإنه في كل ليلة انا سوف اموت احاول ان افك ساقي اسبح الى السطح |
Söylemeye çalıştığım şey bir erkek arkadaşının olmaması harika birşey. | Open Subtitles | ما احاول قوله انه من الرائع انكِ لا تملكين حبيب |
Müdüre rüşvet vermeye çalıştığım anlaşılmıştı ama ister inanın ister inanmayın hâlâ o ödülü Luke kazansın diye bir yol düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد امُسك بي وانا احاول ان ارشي المدير لكن صدقوا او لا تصدقوا كنت لا ازال احاول ان افكر في طريقة |
Emrinde çalıştığım, ya da eskiden çalıştığım adam; işinin en iyisidir. | Open Subtitles | الرجل الذي اعمل لديه, او كنت كذلك انه الافضل في المجال |
Onun için çalıştığım son gün öğle yemeğinden döndüm ve paramedikleri gördüm. | Open Subtitles | كنت اعمل في يومي الاخير لديه عندما عدت من الغداء ورايت المسعفين |
Son beş veya altı aydır üzerinde çalıştığım bir şarkının prömiyerini yapmak istiyorum. | TED | اريد ان اظهر لأول مرة اغنية جديدة كنت اعمل على اعدادها خلال الستة اشهر الماضية. |
4400'leri durdurmak için gönderildiğim söylendi, ve yapmaya çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | اخبرونى انى وجدت لايقاف ال 4400 وهذا ما حاولت ان افعله |
Sana güzel bir gün yaşatmaya çalıştığım için üzgünüm, amma şerefsizmişim ya. | Open Subtitles | انا اسف انني حاولت ان اجعلك تحظين بيوم جميل يالني من حقير |
Dünyaya çıkarmaya çalıştığım benlik, tekrar tekrar reddedilmişti. | TED | الذات التي حاولت أن أقدمها للعالم كانت تجابه بالرفض مرة تلو الأخرى. |
Denver'da postacı olarak çalıştığım için, her gün yürümeye alışmıştım. | Open Subtitles | خلال عملي كساعية بريد في دينفر اعتدت على المشي يومياً |
Benim de yapmaya çalıştığım buydu Alex. Öyleyse oradaki ne Matt? | Open Subtitles | ذلك ما أنا كنت أحاول أن أفعله ثم ماذا حدث هناك؟ |
Bunun, evlat edinmeye çalıştığım çocuk yüzünden yaptığımı düşünüyor olamazsın. | Open Subtitles | لا تقل لي إنّك تلمّح إلى الطفلةِ التي حاولتُ تبنّيها |
Sizleri, son 28 yıldır doğada birlikte çalıştığım, olağanüstü bir yunus grubuyla tanışmanız için Bahama adalarına götürmek istiyorum. | TED | حسنا، سنذهب إلى جزر البهاما لنلتقي مجموعةً رائعةً من الدلافين التي أعمل معها في البرية منذ ثمانية وعشرين عاماً |
Birkaç yıldır üzerinde çalıştığım teleskobun adı Murchison Widefield Dizisi ve şimdi size inşa sürecinin zaman çizelgesini göstereceğim. | TED | الآن، التيليسكوب الذي عملت عليه لعدة سنوات يسمى مرشيستون مصفوفة الحقل الواسع، وسأعرض لكم فيديو قصير عن كيفية صنعه. |
Bu yırtıcı-av kaynak paylaşımı modeli kendi araştırmamda üzerinde çalıştığım bir şey. | TED | هذا النموذج من نمط مشاركة الموارد بين المفترس والفريسة هو أمر عملتُ عليه في بحثي. |
Hiçbir şeyi kanıtlamaya çalıştığım yok, adamım. Her zaman yaptığım şeyleri yapıyorum, tamam mı? - Dikkat et. | Open Subtitles | أنا لا أسعى لأثبت أي شيء يا رجل أنا فقط أفعل ما أريد ، مفهوم ؟ |
Üzerinde çalıştığım ve sana göstermem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء أريدُ أن أريكِ إياه. شيء كنتُ أعملُ عليه. |
Bay Tura, hayatınızı kurtarmaya çalıştığım için affedin beni. | Open Subtitles | أرجوك يا سيد تورا , سامحني على محاولتي لانقاذ حياتك |
Ben çalıştığım insanlara güvenmek zorundayım Jim. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَئتمنَ ناس أَعْملُ مَع، جيِم. |
Anlamaya çalıştığım tek şey, aranızda bilgi alışverişi olup olmadığı. | Open Subtitles | كلَّ ما أحاولُ أن أكتشفهُ هو إن كنتما تتشاركان المعلوماتَ. |
Benim çalıştığım laboratuvarda, hücreleri doğal ortamlarından çıkarıp | TED | أشتغل في مختبر حيث نأخذ الخلايا من محيطها الأصلي. |