Ama leşçiller her şeyi çalar, ölü ya da diri her şey. | Open Subtitles | ولكن , المتوحش يسرق اى شىء سواء كان ميتا او غير ذلك |
Birisi o üç tabloyu çalar da, nasıl kimse fark etmez? | Open Subtitles | كيف بحق الجحيم يسرق شخص ما ثلاث لوحات بدون ملاحظة أحد؟ |
Hastamı görmeye gel, bana bir ders verirsin, sonra müzik çalar, di mi ama? | Open Subtitles | تأتي و ترى مريضي, و تعلمني, و ندع الموسيقي تعزف, صحيح؟ |
Nasıl bir insan, bir bebeğin beşiğini çalar ki ? | Open Subtitles | لا اعرف نوع البشر الذين يسرقون سُرُر الأطفال ؟ |
Hayat bir hırsızdır. Sebastian hep derdi ki, "Hayat her şeyi çalar." | Open Subtitles | إن الحياة لص ،دائماً ما يقول إن الحياة تسرق كل شئ " |
Bizim sınırlı bir girdimiz var ve parayı veren düdüğü çalar. | TED | لدينا مساهمة محدودة ، لأنه هو من يدفع للزمار الذي يعزف النغمات. |
Aklımızı bir müzik çalar olarak düşünürsek şunu görürüz: | TED | لو اعتقدنا أن عقولنا مشغل موسيقى؛ سنري ذلك. |
Siz bu durumdayken her seferinde telefon çalar. | Open Subtitles | عندما تكونين في هذا الموقف دائما الهاتف يرن |
Evet, bu dinsizler çalabildiklerini çalar, geri kalanını öldürürler. | Open Subtitles | أجل ، هذا الكافر يسرق ما يمكنه سرقته ، و يقتل البقية. |
Affedersiniz hocam ama bir vidayı kim çalar ki? | Open Subtitles | المعذره سيدي ما هو السبب يجعل أي شخص يسرق برغياٌ ؟ |
Sadece bir fare başka insanın haraç aldığı parayı çalar. İşte teklifim. | Open Subtitles | وحده الحقير الذي يسرق أموال شخص آخر غصباً |
Soda şişelerimi çalar, depozito paralarını alırdı. | Open Subtitles | كان يسرق قناني الصودا خاصتي ويقوم باستبدالها. |
Evet sen djsin bize bi şeyler çalar mısın. | Open Subtitles | لقد قالت أنك تعزف , أتخذلك مقعد اذا كنت تريد الأنضمام الينا |
Sabahları, Mahoney piyanosunu çalar, ilk konçertosunun tamamlamaya çalışırdı. | Open Subtitles | في الصباح تعزف ماهوني على البيانو في محاولة لانهاء معزوفتها الموسيقية الاولى |
Nasıl bir insan, bir bebeğin beşiğini çalar ki? | Open Subtitles | لا اعرف نوع البشر الذين يسرقون سُرُر الأطفال ؟ |
Nasıl 40 milyon değerinde altın çalar, kefaleti ödeyecek parayı bulamazsın? | Open Subtitles | كيف تسرق 40 مليون دولار من الذهب وليس لديك المال لدفع الكفالة؟ |
O Macar olmalı. Her gece çalar, demiştin. | Open Subtitles | لابد أن يكون المجرى الذى يعزف كل ليلة كما أخبرتنى |
Salı günü bir müzik çalar almaya heveslendim ama o tüm paramızı kitaplara harcıyor. | Open Subtitles | الثلاثاء أردت شراء مشغل اسطوانات، لكنه صرف كل أموالنا على الكتب |
Telefon neden hep insan banyoya girdiginde çalar? | Open Subtitles | لماذا يظل الهاتف يرن عندما تظلين في حوض الأستحمام؟ |
Benim video kameramı çaldığı gibi sizin de herşeyinizi çalar. | Open Subtitles | سيسرق كل ماعندك كما سرق كاميرة الفديو خاصتي |
Ama bilirsiniz işte, televizyonda sürekli görürüm cani suçlu ve polisin olduğu sahne ve polis kapıyı çalar ve suçlu, bana sorduğunuz şeyi sorar, bilirsiniz işte, arama emri. | Open Subtitles | لكني أرى دائما في التلفاز مشهد المجرم والشرطي الشرطي يطرق الباب, ثم يسأل المجرمُ عن, تعلم, عما سألتني, المذكرة |
Serserinin kıyafetlerini ve çalar saati çöpün üstüne koy ki açıkça görülebilsin. | Open Subtitles | ضعي ملابس المتشرد والساعة المنبه في اعلى النفايات حتى تكون ظاهرة للعيان |
Biri bir zil çalar, sen de fırlarsın. | Open Subtitles | أحد الحمقاء يدق الجرس وأنت تسرع له وتسرع له تماماً |
- Siz de piyano çalar mısınız Bayan Bennet? | Open Subtitles | ـ هل تجيدين العزف على البيانو أنسة بنيت؟ |
- Kız kardeşimin saksafon çalar mısın,dostum. | Open Subtitles | لقد عزفت على الساكسفون يوم زواج اختي |
Kendi özel hayatlarına değer veren insanlar, genellikle önce kapıyı çalar. | Open Subtitles | الناس الذين يقيمون حياتهم غالبا ما يطرقون الباب أولا |
Fakat bir gün büyüyüp koca adam olduğunda stadyum çalar, ocakları yıkar. | Open Subtitles | لكن يوماً ما سيكون بالغاً، ويسرق ملاعب رياضة ومناجم |