ويكيبيديا

    "öldü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مات
        
    • ميت
        
    • ميتة
        
    • ميّت
        
    • توفى
        
    • ماتَ
        
    • موتى
        
    • لقد ماتت
        
    • توفت
        
    • رحل
        
    • ومات
        
    • قُتل
        
    • ميته
        
    • ميّتة
        
    • قتلوا
        
    1918 yılındaki grip salgını sırasında 50 milyon insan öldü. TED ففي عام 1918، وأثناء وباء الحمى مات 50 مليون شخص.
    Tifodan kaynaklanan yüksek ateşten öldü 44 yaşında, sanırım, 43 ya da 44. TED لقد مات بسبب حمى التايفويد في عمر 44، كما أعتقد، 43 أو 44.
    Bir gün, demiryolu işçilerinin gittiği bir otelde servis yaparken bebeğim öldü. Open Subtitles طفلى مات فى يوم كنت أجهز فيه طعام العشاء لرجال السكك الحديدية
    Bu iş sadece bir formalite. Don Birnam zaten öldü. Open Subtitles أنا أضفي على الواقع شكلا رسميا دون بيرنام ميت بالفعل
    Şu anda bile uyanıp "Zelda öldü mü?" diye düşünüyorum. Open Subtitles حتى الان استيقظ و افكر هى لازالت زيلدا ميتة الان؟
    Bunu yapan adam... daha bıçağını silmeye fırsat bulamadan öldü. Open Subtitles الرجل الذي فعلها مات قبل أن يجد الوقت لمسح سيفه
    Brian O'Blivion 11 ay önce ameliyat masasında sessizce öldü. Open Subtitles برايان بوليفيان مات في هدوء علي منضدة منذ 11 شهرا
    Sırf yanlış kişi öldü diye! Bu bir savunma olamaz! Open Subtitles فقط لأن الشخص الخطأ قد مات, هذا لا يثبت براءته
    Vida Surat öldü! Şimdi, ya kasabadan gidin, ya da ölün! Open Subtitles سكروفيس قد مات الآن اخرج من هذه البلدة أَو انك ستموت
    Billy Mahoney 17 yıl önce öldü, Nelson sorumlu hissediyor. Open Subtitles لقد مات بيلي ماهوني منذ 17 سنة ونيلسن يشعر بمسؤوليته
    Sonra babası da yüzme bilmediği için kazara boğularak öldü. Open Subtitles وثم مات. مات غرقاً بشكل عرضي لأنه لا يجيد السباحة.
    Biz oraya varmadan ölmüştü. Ama Alvarez orijinal türden öldü. Open Subtitles لا شيء مات قبل وصولنا لكن ألفاريز مات بالفيروس الأصلي
    İşte geldik. Pekala, bu yeri şapkadan seçmiş olduğun için, kardeşim öldü. Open Subtitles حسنا طالما أنت ألتقطت ذلك المكان خارج القبعه فأن أخى قد مات
    Yaşıtlarının çoğunda olduğu gibi o da zamanı gelmeden öldü. Open Subtitles لقد مات مثل كثير من الشباب في عمره، قبل أوانه
    O artık öldü ve hikayelere inanıyorsan bu gölün dibinde bir yerde. Open Subtitles القاتل ميت الآن في مكان ما أسفل هذه البحيرة إذا صدقتي القصص
    Lord Griffin öldü. Bu sadece benim, Peter, havlucu çocuk. Open Subtitles لورد جريفن ميت انه انا فقط ، بيتر فتى المناشف
    20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. Open Subtitles قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت
    öldü mü, yaşıyor mu bilmiyorum fakat bizim başımız büyük dertte. Open Subtitles لا ادري ان كانت حيه ام ميتة لكننا في مأزق رهيب.
    Bir başka gerçek şu ki, erkek kardeşim hapiste kızkardeşim, çocuklarından biri hala yaşıyormuş gibi davranıp bir yardım kuruluşunu dolandırıyor babam öldü ve annem 140 kilo ağırlığında. Open Subtitles هناك حقائق أخرى وهى أن أخى بالسجن أختى تدعى أنها تعول طفلاً لتأخذ الإعانة أبى ميّت و أمى تزن 312 رطلاً
    Mendy Ripstein maçtan üç hafta sonra öldü. Sözünü tuttu. Open Subtitles توفى ميندى ريبستين بعد ثلاثة أسابيع من تلك المباراة الكبيرة
    O öldü Doktor Oswald, hemde çok uzun zaman önce. Open Subtitles لقد ماتَ أيها الطَبيب أوزولد، لقد ماتَ مُنذُ زَمَنٍ طَويل
    Ama senin için bir sorun kalmadı, çünkü görüyorsun ya onlar öldü. Open Subtitles على أي حال، لا يوجد أمامك أي مشكلة، فهم موتى وبلا شك
    -Hayır, annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı. Open Subtitles كلا , لقد ماتت أمى منذ سنوات وبعد ذلك كان هناك أبى فقط
    Karılarından birisi, kendisini terk etti, diğeri kötü ruhlara karşı tedavi esnasında öldü. TED واحدة من الزوجات تخلت عنه وأخرى توفت أثناء العلاج من أرواح شريرة.
    Babam öldü ama annemle kardeşim çok mutlu olacak. Open Subtitles لقد رحل والدي عن هذه الدنيا، لكن أمي و أختي ستفرحان.
    Siz verdiniz. Bu yüzden Amerikan askerleri ve siviller öldü. Open Subtitles أنت فعلت ذلك ومات جنود أميركيون ومدنيون أبرياء بسبب ذلك
    Bir gün komşularından biri bir mayına bastı ve öldü TED يوما ما، قُتل أحد جيرانها عند مروره فوق أحد الألغام.
    Senin karın öldü ama. Bluey'i eve sokabilirdin. Haberi olmazdı. Open Subtitles زوجتك ميته ، كان يمكنك وضعه بالمنزل فهى لن تعرف
    Kız öldü, kadın yaralandı ve benim başka teorim kalmadı. Open Subtitles الفتاة ميّتة, المرأة مصابة وأنا لم يعد لدي نظريّات
    Önce o öldü, sonra annemi öldürdü. Annem de çalışanları. Open Subtitles كان أول الواحد يموت، ثم قتل أمي وبعدها قتلوا الموظفين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد