Onların kanını tam burada, Draba'nın öldüğü yerde görmek istiyorum! | Open Subtitles | أُريد أن أرى دمائهم تعُم المكان هنا حيث مات درابا |
öldüğü zaman cennetin ve dünyanın üzerindeki karanlığı gördün mü? | Open Subtitles | انت رأيت الظلام الذى ملأ السماء و الارض حين مات |
Sonra sevgilisi öldüğü için kendisini tam orada öldüren bir gencin olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | بعدها تبين لنا أن صبياً قتل نفسه في هذا المكان لأن صديقته ماتت |
Babam öldüğü güne kadar o askerleri vuramadığı için sinirliydi. | TED | وحتى يوم وفاة والدي كان محبطاً بسبب عدم إصابته تلك الاهداف حينها |
Arka cebinde bulduğumuz bu kamerayla öldüğü gün çekim yapılmış. | Open Subtitles | هذه الكاميرا الرقمية التي وجدت في حقيبته أؤخذت يوم وفاته |
Babam onun annemin öldüğü gece bekçiyi aradığını bekçinin de babamı aradığını söyledi. | Open Subtitles | قال أبي إنها اتصلت بالوكيل على المنزل والذي اتصل به ليلة موت أمي |
O halde bu fotoğraf kadının öldüğü gün çekilmiş olmalı. | Open Subtitles | إذاً، هذه الصورة ربما إلتقطت في نفس يوم وفاتها ؟ |
Hammond'un öldüğü gün yazılmış mektubun tam bir kopyası olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | لقد قيل انه نسخة مشابهة تماما لواحد كتبتيه يوم مقتل هاموند |
O komünist piç kurusunun öldüğü gün büyük bir gündü! | Open Subtitles | اليوم الذي مات فيه ابن الشيوعية العاهرة كان يوم عظيم |
En az 15 kişinin yaralandığı ve bir kişinin öldüğü söyleniyor. | Open Subtitles | أصيب 15 شخصا على الأقل وقيل لنا أن شخصا قد مات |
Omoc'un öldüğü gece bu süre on dakikadan fazla sürmüş. | Open Subtitles | الليلة التي مات فيها أوماك أخذو أكثر من عشرة دقائق |
Hayır, aile büyüklerimizin her birinin öldüğü yaşı hatırlamak çok yorucuydu. | Open Subtitles | لا، أتعب عندما أحاول معرفة عن أيّ عمر مات كلّ أجدادي. |
Arkadaşı öldüğü için kalbinin hızlı attığını söyleyen de sendin. | Open Subtitles | وأنتِ مَن قلت أن نبضها كان يتسارع لأن صديقتها ماتت |
Görünüşe göre annesi öldüğü zaman devlet bakımı altına alınmış. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان قيد الحماية بواسطة الحكومة عندما ماتت والدته. |
Bilim adına, öldüğü yeri incelemem için izin verir misiniz? | Open Subtitles | حسناً، باسم العلم، أتسمحين لي بفحص المكان الذي ماتت فيه؟ |
Ancak efendim, mektup Bay Hammond'un öldüğü en son gün yazılmış. | Open Subtitles | ولكن الخطاب يا سيدى... قد تم كتابته يوم وفاة المرحوم هاموند |
Paradine'in öldüğü zaman da onun uşağı ve güvenilir yardımcısı olarak görev yapıyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | فى وقت وفاة الكولونيل بارادين, تم استخدامك ثانية كخادم, ورفيق مؤتمن له |
öldüğü gece dairesine gittim bunu cesedinin yanındaki kahve sehpasının üzerinde buldum. | Open Subtitles | بليلة وفاته ، توجهتُ الى شقته ووجدتُ هذا على الطاولة المجاورة لجثته |
Diyorlar ki, Mary öldüğü için iblisi besleyecek kimse kalmamış. | Open Subtitles | يقولون بسبب موت ماري لم يعد هناك أحد لأطعام الشيطان |
Onun öldüğü gün ya da öldüğü o anda, İngiltere'de bir çeşit duraksama oldu, ve insanlar, bir kitle halinde, onun yasını tutma kararı aldılar. | TED | كان هناك نوع من الركود التام في بريطانيا ذلك اليوم أو في لحظة وفاتها و قرر الناس الحزن على وفاتها بطريقة جماهيرية |
Ya siz Mösyö Marshall, Karınızın öldüğü saat için görgü tanığınız yok! | Open Subtitles | سيد مارشال, انت نفسك ليست لديك حجة غياب فى وقت مقتل زوجتك, |
Zavallı Bay Treves, öldüğü gece çok geçerli bir şey söylemişti. | Open Subtitles | المسكين السيد تريفز فى ليلة موته قال شيئا وثيق الصلة جدا |
Her şey aynen annemin öldüğü zamanki gibi yeniden başlayacak. | Open Subtitles | وستبدأ القصة مرة ثانية تماماً كما حصل عندما توفيت أمنا |
Bryce Larkin öldüğü ve şu anda odamda kız arkadaşımla sevişmediği için minnettarım. | Open Subtitles | انا ممتن لان لاركن برايس ميت وليس حاليا في غرفتي مع صديقتي الجديده |
Sonuç: öldüğü gece iki farklı yerinden bağlanmış. | Open Subtitles | الخاتمة: تم تقييدها مرتين في موقعين مختلفين ليلة موتها |
Birisinin, öldüğü gün mektubu Hammond'a götürüp götürmediğini öğreneceklerdir. | Open Subtitles | ووقتها سيكتشفوا ,إن كان هناك من قام بتسليم هاموند رسالة يوم مقتله |
öldüğü gece, televizyon seyrediyordum. | Open Subtitles | وحين مقتلها كنت في المنزل أشاهد التلفزيون |
Bu gazetecilik mesleğinin neden öldüğü açıklıyor. İzin verir misiniz? | Open Subtitles | هذا يلخص لما الصحافة ميتة الان , هل تمانع ؟ |
Elması bilen herkesin... bu gemide öldüğü sanılıyor, ama bu kadın elması biliyor. | Open Subtitles | وكلّ العارفين بشأن تلكَ الماسة يُفترض أنّهم ماتوا في تلكَ السفينة، لكنّها تعلم. |