Önemli sağlık mesajı: blog yazma sağlığınız için tehlikeli olabilir, Özellikle de erkekseniz. | TED | رسالة صحية مهمة: التدوين قد يكون خطرا على صحتك، خصوصاً إذا انت مُذكر. |
Hapishane ve cezaevi kültürümüzü değiştirmemiz gerekli, Özellikle gençler için. | TED | نحتاج لتغيير الثقافة الموجودة في المعتقلات والسجون، خصوصاً للسجناء اليافعين. |
İzin verin, sizleri, Özellikle de siz gençleri, seçtiğiniz bu yolda, gidebildiğiniz kadar ileri gitmeniz konusunda teşvik ederek başlayayım. | TED | لذا دعوني أبدا بحثكم و خصوصا على الجانب الشاب منكم على هذا الطريق الذي اخترتم لتذهبوا إلى أبعد ما يمكن |
Fakat dört dörtlük olmak önemli, Özellikle biri tek başına öldüğünde. | Open Subtitles | لكن من المهم أن تكون دقيقاً خاصةً حينما يموت رجل وحده |
Bu araştırma 80'lerde Özellikle Berkeley'deki bir grup tarafından, Judith Klinman, yürütülmüştür. | TED | هذا بحث تم إجراؤه في الثمانينات، بالتحديد بواسطة فريق من مدينة بيركيلي. |
Onları her yerde görmüşsünüzdür. Özellikle radarların artık daha ucuz olduğu şu günlerde. | TED | لقد رأيتموها هنا في المحيط وخاصة ان الرادارات هذه الايام اصبحت ارخص سعراً |
Bu, aynı zamanda ruhu yaratmak ve beslemekle ilgili birşey. Ve, Özellikle kentsel Amerika'da ruhu beslemenin nasıl olacağını hayal edin. | TED | كما أنه التفكير حول الروح الخلاقة ورعايتها . و تصور و لا سيما في المناطق الحضرية في أمريكا عن تنمية الروح. |
Bugün, Özellikle iklim değişikliğiyle soruna doğru ilerliyoruz gibi görünüyor. | TED | اليوم، خصوصاً مع الاحتباس الحراري، يبدو أن مستقبلنا مليء بالصعاب. |
Bilgim arttıkça ikisi arasındaki bağlantıyı daha çok görür oldum, Özellikle sicim teorisini. | TED | وكلما تعلمت أكثر، كلما رأيت الصلة بينهما أكثر، خصوصاً فيما يتعلق بنظرية الأوتار. |
Çünkü oraya bayılıyorum. Çok güzel bir yer. Özellikle de günbatımında. | Open Subtitles | لأننى أحب المكان هناك المنظر جميل هناك , خصوصاً عند الغروب |
JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi, Özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı oluşabilir ve bu bence gayet normal. | TED | ج د: أعتقد أنه مع ظهور أي تقنية جديدة، خصوصا مثل هذه ستكون هنالك آراء متباينة وأعتقد أن ذلك أمر مفهوم تماما. |
Bu uygulamaları herkese henüz ulaştıramadık, Özellikle Sahra Altı Afrika'da. | TED | لم نكمل توصيل تلك الأشياء لكل الناس، خصوصا في أفريقا. |
Olağanüstü bir sorun bu. Özellikle de İsviçre ekonomisi gibi finans endüstrisine yatırım yapılan tröste dayalı bir ekonomi açısından. | TED | فهذه مشكلة كبيرة إذا كنت تفكر، خصوصا في اقتصاد دولة كسويسرا، والذي يعتمد كثيرا على الثقة الملقاة على القطاع المالي |
Özellikle de kendilerine verilen bir kutu meyveye platinyum muamelesi yapan ailemi. | Open Subtitles | خاصةً بوالدين مثلكما, الوحيدان اللذان يعاملان صندوقاً من الفاكهه كأنه معدن البلوتونيوم |
Evet, Özellikle Triad'ın bütün o saldırıların arkasında olduğunu bildiğimiz için. | Open Subtitles | أجل، خاصةً بعد معرفتنا أنَّ شيطان المثلثات، وراء كل هذه الإعتداءات |
Bu bakış açısı Özellikle de hastalık yapan organizmaların zararlılıklarındaki inanılmaz çeşitliliği düşünecek olursak en akla yakın olanı. | TED | و بالتحديد التأمل فى الفكرة الأساسية و التى فى إعتقادى تفسر التنوع الهائل فى مدى ضرر الكائنات المسببة للمرض. |
Özellikle de bu haberin en çok kimi üzeceğini düşününce. | Open Subtitles | وخاصة لأنه من الممكن أن يكون قد أحزن شخصاً آخر. |
Tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, Özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
İşim bu Özellikle de yalnız olmanın tehlikeli olduğu böyle zamanlar gibi. | Open Subtitles | بالأخص بأوقات كهذه ، عندما يكون الوضع خطيراً لك أن تكوني لوحدك |
Özellikle de o yaşlı cadaloza ve diğer kraliyet fertlerine. Hepsi lanetlenmişler. | Open Subtitles | خاصّة تلكَ الشيطانة العجوز وأيّ فرد آخر من العائلة الملكيّة، فجميعهم ملاعين. |
Çoğu zaman nefes alması çok zor, Özellikle de ağır film ekipmanlarını taşırken. | TED | في بعض الأحيان يكون التنفس صعب، خاصة عند حمل جميع معدات التصوير الثقيلة. |
Özellikle bunun güvenli bir yuvaya ihtiyaci var. O bir anne. | Open Subtitles | هذه علي وجه الخصوص تحتاج مثل هذا المأوى الآمن، لأنها أم. |
Su kimseye zarar vermez, Bayan Bergen, Özellikle benim mesleğimde. | Open Subtitles | الماء لا يضر أحدا يا مس بيرجن بالذات فى مهنتى |
Ancak Özellikle dalgıçkuşları için hediye alıp verme kur yapmanın sadece başlangıcıdır. | Open Subtitles | لكن بالنسبة للطيور الغواصة تحديداً فإن تبادل الهدايا هو فقط بداية المغازلة. |
Bu değişkenlik Özellikle yaşlıların yararlılığına ve o toplumun değerlerine bağlı. | TED | التفاوت ناتج وبشكل خاص عن فائدة كبار السن وعلى قيم المجتمع. |
İki anneye sahip olma fikri çok yeni değil, Özellikle de bizim yaşadığımız yerde. | TED | فكرة وجود والدتان ليست غريبة جداً، خصيصاً حيث نسكن. |
Özellikle bu çok önemli bir kitapsa. Ki bu öyle. | Open Subtitles | .خاصه اذا كان الكتاب حقا مهما حيث ان هذا الكتاب |