Garcia, orasıyla iki adam arasında bir bağ var mı? | Open Subtitles | غارسيا هل هناك اي صلة بين ذلك الموقع و الرجلين؟ |
Aranızdaki bağ oğlum ve benim aramdaki bağ kadar güçlü. | Open Subtitles | هناك رابطة بينكم يا رجال قوية كالرابطة بيني وبين إبني |
Yani onunla, Bayan Kettering arasında bir bağ yok, değil mi? | Open Subtitles | اعنى, لايوجد رابط بينها و بين السيدة كيترينج اليس كذلك ؟ |
Görünüşe göre kardeşler arasındaki bağ imparatorluğu savunan kılıç değil artık. | Open Subtitles | يبدو أن الرابطة بين الأخوة لم تعد السيف الذي يحمي إمبراطوريتنا |
Bir sonraki sergim - bununla çoğunuzun canını sıktım - tasarım ve bilim arasındaki bağ hakkında. | TED | المعرض القادم الذي سوف أعمل به والذي سمع الكثير منكم عنه هنا هو حول العلاقة بين التصميم والعلم. |
Bu adamın karısıyla kardeşim arasındaki bağ TV dizisi olarak görünüyor. | Open Subtitles | الصلة بين زوجة ذلك الرجل وأخي تبدو أنها ذلك البرنامج التليفزيوني. |
Bu sayede onunla hâlâ aranda bir bağ olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | لأنه بهذه الطريقة ستعلمين انكِ لا زلتي على اتصال بهم |
Aralarında bir bağ bulunmayan iki müşteri ve bir fahişe. | Open Subtitles | إذن رجلان و مومس و لا توجد صلة واضحة بينهم |
Bazılarınız, spektrumun iki ucunda olan zararsız ve korkunç arasında nasıl bir bağ olduğunu merak ediyorsunuzdur. | TED | أعتقد أن بعضكم يفكر ويتعجب من وجود صلة بين البراءة والرعب، شيئان يبدوان على النقيض تماما تفصل بينهما مسافة كبيرة. |
Neden her bir tabloyla bir bağ kurmamız gerekiyor? | TED | لماذا يفترض بنا أن نكون صلة مع جميع اللوح؟ |
Bir çocukla annesi arasında daha güçlü bir bağ yok. | Open Subtitles | لايوجد هناك رابطة أقوى من تلك التى بين الأم وطفلها |
Biliyor musun? Onu sonraki gece gördüğümde aramızdaki bağ kemikleşmiş gibiydi. | Open Subtitles | أتعرف حين رأيته الليلة التالية ، كان مثل رابطة تكونت بيننا |
Birimizin zihni ile çocuğunki arasında bir bağ meydana getirmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا إنشاء رابطة بين أحد عقولنا الواعية و بين عقله الواعي. |
Ama Mary Drake ve Elliott Rollins arasında bir bağ bulamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أستطع إيجاد رابط بين ماري دريك و إليوت رولينز. |
CRS ile immün sisteminin lösemiyi yok etme yeteneği arasında güçlü bir bağ var. | TED | لذا فهناك رابط قوي بين السي أر إس وقدرة جهاز المناعة على القضاء على سرطان الدم. |
Fizik ve belli başlı tesadüflerin sonucu oluşan kimyasal bağ yoluyla, insan zihni nörobiyoloji ve pek çok tesadüften ortaya çıkabilir. | TED | يمكن للعقل البشري أن ينشأ من بيولوجيا الأعصاب والكثير من الحوادث، الطريقة التي تنشأ بها الرابطة الكيميائية من الفيزياء وحوادث معينة. |
Sadece tek bağ içeren yağ asitleri doymuş yağ olarak, bir veya daha fazla çift bağ içerenler ise doymamış yağ olarak adlandırılır. | TED | الأحماض الدهنية ذات الرابطة الفردية تسمى الدهون المشبعة وتلك التي تحوي رابطة مزدوجة أو أكثر تسمى الدهون غير المشبعة |
James Bone ve Tino Zapatti'nin ölümü arasında ne gibi bir bağ vardı? | Open Subtitles | ما هي العلاقة بين مصرع جيمز بون وتينو زباتي؟ |
Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere. | TED | كانت الصلة الوحيدة بالعالم الخارجي هي شباك صغير في مكان أعلى من أن يُرى. |
Bu, matematiğin ve bilgisayar bilimlerinin her yerinde mevcut ve empati ile bu bilimler arasında derin bir bağ var. | TED | وهذا كله موجود في الرياضيات وهذا كله موجود في علم الحاسوب وهناك بحق اتصال عميق بين التعاطف وهذه العلوم. |
Tıbbi palyaçolar anbean palyaçolar, hemşire ve çocuk arasında bağ kurmaya çalışır. | TED | يعمل المهرجين الطبيون لحظة بلحظة لإنشاء تواصل بين المهرجين، والممرض والأهل والطفل. |
ve hatta hiç tanışmamız olmamıza rağmen, bir çeşit bağ kurabiliyoruz beraber. | TED | وبطريقة ما، مع أننا لم نلتقي أبداً أستطعنا إقامة شكل من التواصل. |
Biri seni tanırsa, o bağ boynunun etrafında bir ilmeğe dönüşür. | Open Subtitles | إذا تعرف عليك أحد سوف يتم إلفاف هذا الرباط حول رقبتك |
O sadece beslenmek için öldürüyor,ama kurbanları arasında bağ oluşmasını istiyor, | Open Subtitles | إنه يقتل من أجل أن يأكل ولكنه يفضل أن يكون لديه ارتباط مع الضحايا |
Marslılar olarak sadece şekil değiştirme gücümüz yoktur aramızda bir bağ vardır. | Open Subtitles | نحم كاهل المريخ، لا نتشاطر فقط قدرتنا على التحول لدينا إرتباط .. |
Cinsel tacizin yanısıra el ve ayak bileklerinde bağ izleri var. | Open Subtitles | تم الإعتداء عليها جنسياً مع وجود علامات رباط حول معصميها وكاحليها |
Kadınlarda bu bağ daha güçlü. | TED | بالنسبة للنساء، هذه الروابط يمكن أن تكون أقوى. |
Taşıyıcı organizmayla görsel ve işitsel bağ kurmayı deniyorduk. | Open Subtitles | علشان نشوف لو ممْكِنُ نَْعملَ إتصال صوتي و بصري بالكائن المضيّفَ الحي. |