ويكيبيديا

    "bekliyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تنتظرك
        
    • ينتظرك
        
    • تتوقع
        
    • انتظارك
        
    • تنتظرني
        
    • انتظار
        
    • بانتظارك
        
    • ينتظرنا
        
    • إنتظارك
        
    • تنتظرنا
        
    • إنتظار
        
    • بإنتظارك
        
    • الانتظار
        
    • بانتظار
        
    • انتظارنا
        
    Krallık seni bekliyor ve ben de seni burada himaye ediyorum. Open Subtitles إن المملكة تنتظرك و لهذا فأنا إحتفظ بك بمكان أمين هنا
    Büyük meşenin orda seni bekliyor. Şu yoldan çeyrek mil ötede. Open Subtitles انه ينتظرك بجانب السنديان الكبير بعد ربع ميل فى ذلك الاتجاة
    Onu bizden uzak tutanın bu alüminyum şapkalar olduğuna inanmamı bekliyor musun cidden? Open Subtitles هل تتوقع منّي أن أصدّق أنّ هذه القبعات منعتنا من أن نفقد الوعي؟
    Sizi Lake Tahoe'ya götürmek için Reagan Havaalanı'nda bir Gulfstream sizi bekliyor. Open Subtitles جالف ستريم في انتظارك في مطار ريجان الدولي لينقلك الي بحيره تاهو
    Ben aradığımda, o orospu orada hazır ve bekliyor olsun. Open Subtitles و عندما أتصل، ستحضر هذه الحقيرة إلى هناك و تنتظرني
    Size zinde atlar ayarlandı, yol açık ve bir gemi bekliyor. Open Subtitles لديهم جياد نشطة ، و الطريق مفتوح و فى انتظار سفينة
    NBA'de oynadığın ve bir şehre girdiğin zaman... yüzlerce kız lobide bekliyor olacak. Open Subtitles والان وانت في الفريق وتلف حول المدينة هناك مئة فتاة في الاسفل بانتظارك
    Ben geldiğimde barda seninleydi ve şimdi burada ve sanırım bizi bekliyor. Open Subtitles كان معك عندما وصلت و الآن هو هنا و أعتقد بأنه ينتظرنا
    Dünya sizi bekliyor. Harika birisiniz. Sağolun. Open Subtitles إن العالم بأجمعه فى إنتظارك أنت فى قمة الجمال
    Ne zaman dönmek istersen Luthor Ş'de seni bir iş bekliyor. Open Subtitles هناك دائماً وظيفه تنتظرك إذا أردتي أن تعودي لشركة لوثر كورب
    Gecenin, korkunç davetkâr olduğunu biliyorum ama bayan Vale sizi bekliyor. Open Subtitles أنا أعلم أن الليل مغري بالنسبة لك لكن الآنسة فيل تنتظرك
    Başkan Chow yukarıda bekliyor. Bay Yip, lütfen onlarla gidin. Open Subtitles مستر شو ينتظرك بالأعلى مستر ييب اذهب معهم من فضلك
    Bileğindeki o iğrenç şeyi hemen şimdi çıkartabiliriz. Taksi bekliyor. Open Subtitles نستطيع أن نزيل ذاك الشيء البغيض من ساقكَ الآن,التاكسي ينتظرك
    Bütün okulun önüne çıkıp, herkesin gözü önünde zavallılığımızı sergilememizi cidden bekliyor musun? Open Subtitles هل حقاً تتوقع منا الصدوع أمام المدرسة بأكملها ونقوم بإستعراض الفاشل ليراه الجميع؟
    Kendini yürüyüşe çıkacak kadar iyi hissedersen ödülün seni bekliyor olacak. Open Subtitles ,لذا اذا شعرتى انكى قادره على المشى جائزتك ستكون فى انتظارك
    Burada zaman geçiriyorum çünkü bir yıllık bir izin almaya ve o zamanı çocuğumuzla geçirip sonra döndüğümde kariyerimin beni bekliyor olması gibi... Open Subtitles أنا اقضي وقتي هنا لأنني لا أتمتع بالقدرة على أخذ عام اجازة لقضائه مع ابننا و أعلم أنه عندما اعود ساجد وظيفتي تنتظرني
    Ağır bir hava doluştu içeri sessiz kalabalık bekliyor kararı. Open Subtitles الهواء ثقيل مع الحَدس مثل الحشد الساكن فى انتظار القرار
    Ya bir anahtar ya da utanç seni bekliyor olacak. Open Subtitles إما أن تستلمي مفتاح أو سيكون بانتظارك عار أبيض مثير
    Ama evrenin büyük bir kısmı keşfedilmeyi bekliyor ve kazanılacak çok şey var. TED لكن هناك الكثير ينتظرنا في الكون ليتم اكتشافه. الفرص أمامنا كبيرة.
    Emin olun bekliyor olacağız. Hoşça kalın! Open Subtitles حسنا, بروفيسور نحن سنكون في إنتظارك اديوس
    Bizi bir saat sonra Miami'ye götürmek için bir uçak bekliyor. Büyük bir mesele haline getirme. Open Subtitles هناك طائرة تنتظرنا لتقلنا الى ميامى خلال ساعة
    Senin kabul etmeni bekliyor. Bu yüzden de adamlarını yolladı. Open Subtitles إنه في إنتظار موافقتكِ و لهذا قام بإرسال رجاله إليكِ
    Buraya şey için geldim, bir adam sizi lobide bekliyor. Open Subtitles في الحقيقة،أتيت إلى هنا لأن هنالك رجل بإنتظارك في القاعة
    Bu arada buza yatırılmış üzümlü soda ve ayı postu bizi bekliyor. Open Subtitles بالمناسبة، لديّ صودا بالعنب مثلجة مع سجادة جلد دب في الانتظار حقًا؟
    Şu anda inanılmaz kamu güvenliği problemleriyle boğuşuyoruz, çünkü öyle bir durumdayız ki cezaevlerindeki insanların üçte ikisi orada duruşma bekliyor. TED و نحن نواجه تحديات لا تصدق متعلقة بالأمن العام لأن لدينا وضع حيث ثلثي الناس في السجون موجودين هناك بانتظار محاكمتهم.
    Bizi karşılamak için istasyonda bekliyor olacaklar ve yemek de hazır olacak. Open Subtitles سيكون في انتظارنا في محطة القطار و سيكون العشاء جاهزا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد