ويكيبيديا

    "bile" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حتى
        
    • حتّى
        
    • بالفعل
        
    • حتي
        
    • ولا
        
    • قد
        
    • لو
        
    • بالكاد
        
    • أي
        
    • ولو
        
    • ولم
        
    • دون
        
    • إن
        
    • أيضاً
        
    • أبداً
        
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış seçkinler insanları ayartma gücünü bile yitirmişler. TED لأن ھذه النخبة الفاسدة في المنطقة فقدَت حتى قوّتَھا في الخداع،
    Ve hatta online suçluları bulabilsek bile çoğu zaman sonuç alınmaz. TED و حتى اذا استطعنا ايجاد المجرمين في الغالب لا يوجد ناتج
    Şimdi bile, onun gözlerini düşündüğüm zaman, kanım damarlarımda donuyor. Open Subtitles حتّى الآن، عندما أفكر فى عيونه يجمد الدم فى عروقى
    Şimdi bütün bebekler, Berkley'dekiler bile krakeri sever ve çiğ brokoliyi sevmez. TED وكل الصغار حتى في بيركلي، يحبون البسكويت ولا يحبون القرنبيط غير المطهو.
    Çünkü sonuçta, yetişkinlere bile istatistik hakkında sorduğunuzda aşırı derecede aptal görünüyorlar. TED فكما نعلم، حتى البالغين حين تسألهم عن الإحصاء، يبدون في غاية الغباء.
    Doğumdan bile önce kendi kültürlerinin mutfağına özgü tat ve baharatlarla tanıştırılıyorlar. TED كان يجري تعريفهم على النكهات والتوابل للمأكولات المميّزة لثقافتهم حتى قبل الولادة.
    Bu nedenle tuhaf bir notayı tarif etmek bile zor. TED لذلك فمن الصعب حتى وصف ما قد تكونه نوتة مضحكة.
    Görünen şu ki katılmaya karar vermiş olsanız bile daha fazla seçenek mevcutken o zaman bile, olumsuz sonuçları var. TED الان يتضح انه حتى وان قررت ان تشارك اذا وجد الكثير من المشاركات, حتى في تلك الحالة تكون العواقب سلبية
    Fakat gerçek şu ki ilk hangi bilgenin dediğinin önemi yok çünkü bilgenin verdiği bir öğüt, bugün bile geçerli. TED لكن الحقيقة أنه لن يؤثر من هو الحكيم الذي قالها أولا لأنها ما زالت نصيحة حكيمة حتى في يومنا هذا.
    Bunun mükemmel bir kıyafet olmayabileceğini düşünmek için durmadınız bile TED حتى أنك لم تفكّر للحظة أنها قد لا تلائمك كثيًرا.
    Bir şeyleri kaybetmekten nefret ederiz, çok riskli olmasalar bile. TED نكره خسارة الأشياء، حتى إذا لم تنطو على مخاطرة كبيرة.
    dijital kamp ateşleri. Gerçekleri, benzetmeye, mecaza ve kurguya bile dönüştürüyoruz. TED نحن نحول الحقائق الى تشبيهات و استعارات، بل و حتى تخيلات.
    Burada planktonlar arasında, besin ağı o kadar dolaşık ve karışıktır ki, bilim insanları bile kimin kimle beslendiğini bilmezler. TED هنا بين كل العوالق تعد الشبكة الغذائية شديدة التعقيد و الإبهام والتشابك حتى العلماء ذاتهم لايمكنهم تحديد من يفترس من
    İnsanların duygularını sezeriz. Onların eylemlerinin anlamlarını, eylemler henüz gerçekleşmeden bile biliriz. TED نحن نستشعر مشاعر الآخرين. نحن نعرف معنى أفعالهم حتى قبل أن تحدث.
    Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. TED والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط
    Bunu yapsak bile hala büyük bir sorunumuz var. Bizi insan gen haritası konusuna geri getiren bir sorun: Hepimiz farklıyız. TED ولكن حتى مع ذلك، مازالت هناك عقبة، وهذا في الواقع يعيدنا إلى خريطة الجينوم البشري، لأننا جميعاً نختلف بعضنا عن بعض.
    İyi bir konuşma yerinde olurdu. Gazeteler bile sizi kutluyor. Open Subtitles خُطبةٌ جيّدة ستكون ملُائِمة قريباً حتّى الصُّحُف تُهلّل لنا الآن
    Ve işte burada yeryüzünde bile, hayatı nasıl uzatacağımla ilgili çalıştım. TED أنا الآن على الأرض بالفعل. ظللت أعمل على طريقة إطالة عمر.
    Genellikle keme yılanı gibi büyük yılanları tüketirler; hatta kobraları bile yerler. TED وعادة ما يأكلون الثعابين الكبيرة مثل الثعابين الفئران، او حتي الكوبرا نفسها
    Eğer en yakınınızdaki kapıyı söküp onu yakalamak için daha geniş alan sağlasanız bile, onu yine de kurtaramayacaksınız. TED حتى لو انتزعت اقرب باب لكي توفر مساحة أكبر لالتقاطها به ستبقى غير قادر على انقاذها على اي حال
    Toplamda 400 oyun bulunduğu ortamda, 1 oy bile farkediyordu. Open Subtitles أجازه الكونجرس بالكاد بنسبه صوت واحـد مـن إجـمالى أربـعـمائـة صـوت
    Ben fakir olduğumun farkında bile olmadan, Doğu Los Angeles'ta büyüdüm. TED لقد نشآت في شرقي لوس آنجلوس، ولم أكن أدرك أنني فقيرة.
    Hatta geçen haftadaki seçimler bile fazla bir drama olmaksızın geçti. TED حتى أن الانتخابات في الأسبوع الماضي مرت دون الكثير من الضجة.
    Bence bu şu hali ile bile tıbbın pekçok alanında inanılmaz faydalı. TED لذلك إن هذا بالفعل، أظنه نافع بشكل كبير في جميع أنواع الطب.
    destekçiler haline geldi. Hatta meyve suyu durakları bile kurdular. TED مشجعين على جانب الطريق. بل أيضاً وقفو عند أكشاك العصير.
    Bugüne kadar dünyanın en uzak köşesinde bile keşfedilmiş hiçbir toplum yoktur ki, sanat olarak değerlendireceğimiz birşeye sahip olmasın. TED أبداً لم يُكتشف مجتمع ما فى أبعد مكان على وجه الأرض لم يكن به شئ ما الذي يمكننا اعتباره الفن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد