Herhangi Bir şeye, herhangi bir yerde ya da zamanda dönüşebilirler. | TED | يمكنهم أن يتحولوا إلى أي شيء في أي مكان وأي وقت. |
Baro sınavım için çalışıyorum, yani Bir şeye ihtiyacınız olursa, seslenmeniz yeterli. | Open Subtitles | إنني أستذكر من أجل الامتحان النهائي لو إحتجتي أي شيء فقط ناديني |
Gizli dikkatte, gözlerinizi hareket ettirmeden Bir şeye dikkatinizi verirsiniz. | TED | وفيه تولي اهتماماً لشيء ما، ولكن من دون تحريك عينيك. |
Eğer bir suç mahallinde Bir şeye dokunursan, bu pudrayı koyduğumda parmak izlerini ortaya çıkarıyor, ben de orada olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لو لمستِ شيئاً في مسرح الجريمة ،أضع بعضاً من هذا المسحوق عليه لأتمكن من رؤية بصماتك وحينها أعرف أنِك كنتِ هناك |
Ümitsizce başka Bir şeye, herhangi Bir şeye odaklanmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاول أن تركز بشدّة على شيء آخر، أيّ شيء آخر |
Belki farkında değilsiniz ama şu anda oldukça nadir Bir şeye bakıyorsunuz. | TED | من المحتمل أنك لا تدرك أنك الآن تنظر إلى شيء نادر نسبياً. |
Fakat olduğum yerden olmak istediğim yere gitmek için, Bir şeye ihtiyacım vardı. | TED | ولكن للذهاب من حيث كنت الى حيث اردت ان اكون كنت احتاج شيئا |
Eğer Bir şeye ihtiyacın olursa bizi ara tamam mı? | Open Subtitles | اذا كان هُناك أي شيء تحتاجه يمكنك الاتصال بنا ,اتفقنا؟ |
Dibinde solucan olan hiç Bir şeye on milden fazla yaklaşmayacağım. | Open Subtitles | لم أكن سأفعل أي شيء له علاقة بدودة في قاع القنينة. |
Bir şeye ihtiyacınız olursa, ben hemen kapının arkasında olacağım. | Open Subtitles | أنا سأكون بجانب بابك إذا كنت بحاجة إلى أي شيء |
Söyle ona, Bir şeye ihtiyacı olursa, herhangi Bir şeye, hemen koşarım. | Open Subtitles | أخبريها إن كانت تحتاج أي شيء أعني أي شيء , أنا هنا |
Yer altının bitki gibi Bir şeye ihtiyacı var ama kayaları soluyor. | TED | تحت السطح يحتاج لشيء ما على نحو النباتات ولكن يعيش على الرواسب. |
Annem aşırı gergin ve benim ona veremeyeceğim Bir şeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أمي متوترة للغايه و هي بحاجه لشيء ما لا يمكنني تقديمه لها |
Dr. Hood, Ajan Young, başka Bir şeye ihtiyacınız olursa sorabilirsiniz. | Open Subtitles | إن إحتجتم لشيء آخر أطلبوا مني ذلك سنفعل شكراً لك سيدي |
Biz Telmarineler almadığımız Bir şeye, asla sahip olduk demeyiz. | Open Subtitles | نحن التلماريين ما كنا لنملك شيئاً لو لم نأخذه بأيدينا |
Konu açılmışken, olanaksızı gerçekleştiren Bir şeye rast geldim de ne demek? | Open Subtitles | وبينما نحن بالموضوع، ماذا تعني أنّك وجدت شيئاً يقوم بما لا يتصوّر؟ |
Hiç sanmıyorum asker! Er sınıfından birisi böyle Bir şeye sahip olamaz. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك أيها المجند لا يمكن لمجند أن يمتلك شيئاً كهذا |
Eğer Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. Numaram sende var | Open Subtitles | .إذا أحتجتِ أيّ شيء آخر، أتصلي بيّ .بحوزتكِ رقم هاتفي الشخصي |
Bir şeye baktığında, ona bakmaktan sıkıldığın hiç olmuş muydu? | Open Subtitles | هل نظرت مرة إلى شيء وأحسست بالسقم لمجرد نظرك إليه؟ |
Hepimizin çok farklı, hatta “sıradışı” Bir şeye sahip olduğu sanılıyor. | TED | كلنا اعتقدنا أننا نمتلك شيئا جدا متميز, إن لم يكن متفرد. |
Pekala, denge artış sistemi denilen Bir şeye erişim sağladım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد اخترقت شيئًا ما يُدعى نظام تعزيز الإستقرار |
Özel hayatlarımızda pek yakın olmadığımızın farkındayım ama Bir şeye ihtiyacın olursa. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس لدينا علاقة شخصية حقيقية، ولكن اذا احتجتِ أي شئ.. |
Geceleri Bir şeye ihtiyacın olursa... Şeker olur, süt olur. | Open Subtitles | لذا ان اردت اي شيء بالليل, كالسكر أو .. الحليب |
Madem bizi seviyorsun, o halde bizi neden istemediğimiz Bir şeye sürüklüyorsun? | Open Subtitles | إذا كنتم تحبونا, لماذا تحاولوا بأن تدخلونا في شيء ليس لتا فيه |
Biliyorum ama Bir şeye başladığın zaman durum çok zorlaşıyor. | Open Subtitles | أنا أعرف لكن الأمر صعب جداً عندما تبدأ بشيء ما |
Evet. Büyüyünce kendiliğinden düşecek geçici Bir şeye ihtiyacım var sadece. | Open Subtitles | نعم , لكننى أحتاج لشئ مؤقت ينكسر و يقع عندما ينمو |
Herhangi Bir şeye ihtiyacın olursa, aramakta çekinme, olur mu? | Open Subtitles | إذا ماإحتجتي لأيّ شيء فلا تترددي بالإتصال بي، حسنٌُ ؟ |
Başka Bir şeye zamanım olmayacak, o yüzden beni unutmalı. | Open Subtitles | ولا أملك الوقت لأي شئ آخر. لذا هي يجب أن تنسي أمري. |
Dylan, bu öğleden sonra gördüğüm bir kadın otel odasında ölü yatıyor çünkü Cam ve ben Bir şeye çok fazla yaklaştık. | Open Subtitles | يا ديلان، امرأة رأيتها بعد ظهر هذا اليوم, كاذبه وجدت ميته في غرفة الفندق لأنى وكام كنا قريبين جدا من شيء ما. |