Saçları sizin kadar güzel başka bir kadın görmediğimi söyleyebilir miyim acaba? | Open Subtitles | هـلّ لي أن أقـول أنّنـي لم أرّ إمرأة شعرهـا جميـل من قبـل |
Aslında ikinci boşanmasını yaşayacak bir kadın olarak seni anlıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كـ إمرأة في طريقها لطلاقها الثاني أتفهم ذلك |
Birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك |
Rus kökenli bir kadın olarak, neredeyse hayatı boyunca orada yaşamış olmasına rağmen, her zaman biraz yabancı hissetti. | TED | كانت دائمًا تشعر بأنها دخيلة على المجتمع، بالرغم من أنها قد عاشت هناك معظم حياتها، امرأة من أصل روسي. |
Evet, senin yaşında bir kadın için bu işler biraz tuhaf kaçıyor. | Open Subtitles | آجل ، أعتقدتُ أنّ هذه ستكون مرحه قليلاً لـ أمرأة بـ عمرك |
bir kadın hastane dışında her yere makyaj malzemeleri parfümü ve mücevherleriyle gider. | Open Subtitles | لماذا تذهب المرأة إلى أى مكان عدا المستشفى ومعها دائماً المكياج العطر والمجوهرات |
Hiç komik değil! bir kadın öldürüldü. Bir katil, bizi oyuna getirdi! | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً , هناك إمرأة قتلت وأنا وأنت أوقع بنا القاتل |
Okumuş bir kadın değildi, pek güzel de sayılmazdı ama onu sevmiştim. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة على مستوى من العلم أَو حتى جميله لَكنّي أحببتُها |
Kocam, bu hafta sonu eve bir kadın davet etti. | Open Subtitles | قام زوجي بدعوة إمرأة لتقيم في منزلنا لعطلة نهاية الإسبوع |
Orada görmeniz gereken bir kadın var ve oraya girebilmenizi sağlayacağım. | Open Subtitles | هناك إمرأة يجب أن تراها و أنا سأتأكد من أن تدخل |
bir kadın sana böyle baktığında... genelde özel bir anlamı vardır. | Open Subtitles | عندما تنظر إليك إمرأة على هذا النحو فإن ذلك يعني شيئاً |
Üzerinde yalnız sütyen olan bir kadın, güpegündüz ortalıkta dolaşıyor. | Open Subtitles | إمرأة تتجول في وضح النهار وليست مرتدية سوى حمّالة صدر |
Geceleri erkekleri ziyaret eden bir ruh, genelde yaşlı bir kadın siluetiyle. | Open Subtitles | هي روح ذلك رجال الزيارات في الليل، عادة على شكل إمرأة عجوز. |
Sarışın olmadıktan sonra bir kadının... gerçekten bir kadın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أظن المرأة قد تكون إمرأة فعلا إلا إذا كانت شقراء |
Tüm dönem boyunca, arkadaşım ağzını her açtığında benim öğrencilerim bir kadın gördü. | TED | خلال ذلك الفصل الدراسي كله، كلما تكلمت زميلتي، ما شاهدوه طلابي كانت امرأة. |
Ayrıca güçlü ve güzel bir kadın olduğunu düşünüyorum, ama farkında değilsin. | Open Subtitles | أظن كذلك أنك أمرأة قوية و جميلة و التي لا تدرك هذا |
bir kadın hastane dışında her yere makyaj malzemeleri parfümü ve mücevherleriyle gider. | Open Subtitles | لماذا تذهب المرأة إلى أى مكان عدا المستشفى ومعها دائماً المكياج العطر والمجوهرات |
Her zaman beyaz bir kadın olmanın nasıl olduğunu merak etmiştim. | Open Subtitles | على مايرام. كنت دائما اتمنى ان احصل على قدم امرأه بيضاء. |
Karımın yerinde senin gibi bir kadın olsaydı, tüm Avrupa'yı işgal ederdim. | Open Subtitles | لو كان لدى امراة مثلك بدلاً من زوجتى، كنتُ لأغزو أوروبا كلها. |
Senin için, güzel bir kadın ve kim olduğuna gelince. | Open Subtitles | حسناً، من أجل مرأة جميلة سوف تظل من دون إسم |
Allah insanı bir kadın ve bir erkekten yarattı Amr, seni karnında taşıyan anaya saygın, bütün kadınlara yansımalı. | Open Subtitles | خلق الله الإنسان من ذكر واحد و أنثى واحدة عمر , يجب عليك أن تحترم رحم الأم التى أنجبتك |
Böylesine şiddetli suçları işlemek bir kadın için olağandışı değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا غير عادي لإمرأة ترتكبْ العديد من الجرائم العنيفة ؟ |
Acaba eskiden sarışın bir kadın masaldaki ayıcıklarına mı aitti? | Open Subtitles | هل كان يعرف بأنه كان مملوكا لامرأة شقراء وثلاث دببة؟ |
Şeker gibi kokmak istemeyen bir kadın tanımıyor musunuz Allah aşkına? | Open Subtitles | الا تعرف إمراة لا تحب أن تكون رائحتها كقطعة الحلوى ؟ |
Ama karışımızda değişmek isteyen, bunu herkese kanıtlamak isteyen bir kadın var. | Open Subtitles | تلك امرأةٌ تريد أنْ تتغيّر و تريد مِن الجميع أنْ يروا ذلك |
Belki de seni uzun vadede mutlu edebilecek başka bir kadın vardır. | Open Subtitles | ربما هناك أمرأه أخري بالخارج يمكن أنّ تجعلك أسعد في المدي الطويل |
bir kadın, bir erkeğin ağırlığını nasıl kendi avantajına çevirir. | Open Subtitles | كيف يمكن للمرأة أن تستخدام الوزن المتفوق للرجل كميزة لها |
Benim gibi hisleri kuvvetli bir kadın bilir. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنك أن تكون إمرأةً حسّاسة مثلي |