Bu bir süre gayet güzel çalıştı, fakat geçen senenin sonunda sızdırmaya başladı. | TED | وعمل ذلك جيدًا لفترة من الزمن، لكن لاحقاً، وفي السنة الاخيرة، ظهر تسرب. |
Umut edelim de bir anlaşmaya varsınlar ve bizi bir süre serbest bıraksınlar. | Open Subtitles | دعنا نأمل أنهم يمكنهم التوصل إلى اتفاق وان يتركونا لحالنا لفترة من الوقت. |
Bu şehir benim için bitti. En azından bir süre için. | Open Subtitles | هذه البلدة قد انتهت بالنسبة لي على الأقل لفترة من الوقت |
Evet, ama bir süre çok dikkatli olmak akıllıca olur. | Open Subtitles | و لكن أظن أن من الحكمة أن نحترس لبعض الوقت |
Ayrıca tehlikenin geldiğine dair ipuçlarını hatırlayıp ayırt edebiliyorlar. Ve ziyaretlerinden çok uzun bir süre sonra bile mekânları hatırlayabiliyorlar. | TED | هي تتذكر وتستطيع أن تفرق بين السبل التي تنذر بالخطر وتستطيع أن تتذكر مواقع مهمة حتى بعد زيارتها لمدة طويلة. |
Bu durum hoşuma bile gitti. bir süre sessiz kalmak iyi geldi. | Open Subtitles | وعجبنى ذلك.أعتقد أنه شىء جيد . أن تبقى صامت لفترة من الوقت |
bir süre sessiz kalman akıllıca olur. Daha iyi olur. | Open Subtitles | أنه من الحكمة أن تبقى هادئا لفترة سيكون من اﻷفضل |
Birlikte yaşarken kısa bir süre sonra birbirimizin sinirini bozmaya başlayabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أخشى لو أننا عشنا معاً لفترة أننا قد نثير غضب بعضنا البعض. |
Kendi iyiliğin için, bence bir süre bunlardan uzak dur. | Open Subtitles | اعتقد ان من مصلحتك الخاصة أن تختفى عن الآنظار لفترة |
Ama bir süre dönemeyebilirim, ve arayıp ne yaptığını öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | لكننى قد أغيب لفترة ، و كنت أريد أن أطمئن عليك |
İyileşecek. Ama onu bir süre burada tutmak iyi olur. | Open Subtitles | سيكون بخير، لكن من الأفضل أن نضعه تحت المُراقبة لفترة |
O ve Rob Wham'i görmeye gittiler. bir süre dönmezler. | Open Subtitles | هي وروب ذهبوا لرؤية ويم لن يعودوا لفترة من الوقت. |
Ari ve Uzi'yle birlikte bir süre için benimle kalacak. | Open Subtitles | هو و آري و أوزي سيبقون سيبقون معي لفترة بسيطة |
bir süre burada kalalım, ben prangaları... çıkarmanın bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | إنتظر وأختبئ هنا لبعض الوقت سأجد طريقة للتخلص من هذه السلاسل |
Oraya gideceğiz bir süre orada kalacağız, sonra da buraya geleceğiz. | Open Subtitles | نذهب إلى هناك، ونبقي هناك لبعض الوقت ثم نعود إلى هنا. |
bir süre üzülebilirsin ama sonra aşkını bir başkasıyla paylaşacaksın. | Open Subtitles | قد تتألم لبعض الوقت ولكن يوماً ما ستتقاسم حبك مجدداً. |
Ama aynı yüzü uzun bir süre görünce olaylara bir anlam verebiliyorsun. | Open Subtitles | إلا إذا رأيت شخص في الأنحاء لمدة كافية وربطت به هذه الأشياء |
Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı | TED | 7 بوصات من المطر تساقطات على مدى فترة قصيرة للغاية. |
bir süre burada olmayacağıma göre, kütüphanenin anahtarı sizde olmalı. | Open Subtitles | حيث أنني سأتغيب لفتره طويله,يجب أن تحصل علي مفتاح المكتبه |
Uzun bir süre benimle konuşmadı, çünkü ailemi küçük düşüreceğimi düşünüyordu. | TED | ولم تكلمني لوقت طويل جداً لأنها أعتقدت بأني سأخيب آمال عائلتي |
bir süre burada dinlenelim derim, sonra şafağa kadar yürümeye devam edelim. | Open Subtitles | أنا أقترح أن نستريح هنا لبرهة ثم نواصل السير حتى الفجر |
Bu bir süre olacak kadar patoloji sonuçları bulunmaktadır , ama ben çok emin değilim hepimizkanser çıktı . | Open Subtitles | و سوف ننتظر فتره حتى ظهور نتيجة فحص عيناتك و لكن انا على ثقه كامله اننا ازلنا السرطان بالكامل |
Benden kısa bir süre sonra Yusef ve Antron geldi. | Open Subtitles | و بعدي خرج يوسف و خرج أنترون بعدي بفترة قصيرة |
Ve bir süre önce teknolojinin neye benzeyeceğine dair bir videoyu gösterdiniz. | TED | وقد نشرتم هذا الفيديو منذ مدة يوضّح ما ستبدو عليه تلك التقنية. |
Bu yolculukta uzun bir süre tam anlamıyla kendi başımızaydık. | TED | لقد كنا لوحدنا تمامًا في هذه الرحلة لوهلة من الزمن |
Stephen Hawking ve diğerleri ile birlikte bir süre bu teori üzerine çalıştım. | TED | الآن , انا عملت على النظرية لفترةٍ, مع ستيفن هوكنج و آخرين |
Bu, inanmayı sürdürmek ve savaşmak için çok uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل ليستمر المرء في الصراع ليستمر في الإيمان |
Yardımın için sağ ol. bir süre ağır bir şey kaldırmamam gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل، أشكركَ على المساعدة، لا يفترض بي حمل شيء مدّة من الزمن |
Tamam, şimdi herkesin çok sessiz durmasını istiyorum. Çünkü bir süre burada kalacağız. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسناً، والآن، أريد من الجميع الهدوء لأنّنا سنبقى هنا لمدّة مِن الوقت، حسناً؟ |