Ve kralımın düşmanlarını cezalandırmak bir suç ise bunu memnuniyetle tekrar yaparım. | Open Subtitles | و لو كانت معاقبة خونة مليكي جريمه فيسعدني أن أرتكبها علي الدوام |
Geçen gece olan olayda alkol de varsa bu ağır bir suç olacak. | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي حدث بالأمس إذا كان هناك كحول في الأمر فتلك جناية |
Üzgünüm ama işlemediği bir suç yüzünden bir adamı hapse tıkmış olabilirim. | Open Subtitles | لكن ربما أكون قد سجنت الشخص الخطأ من أجل جريمة لم يرتكبها |
Bu mektup dosyana konulur ve herhangi bir suç işlemen hâlinde karar verme aşamasında davanı inceleyen hakime sunulur. | Open Subtitles | سيوضع هذا الخطاب فى ملفك و لو أدنت فى مرة بجريمة سيقدم إلى القاضى , وحينها سيقوم أو ستقوم |
Kural çiğnemedim. bir suç girişimini engellemek için araya girdim... | Open Subtitles | لم أكسر أي قانون , لقد تدخلت لمنع نشاط إجرامي |
Ama devlete karşı bir suç işlendi ve birilerinin bunu ödemesi gerek. | Open Subtitles | ولكن هناك جريمة أرتكبت في حق الدولة ولابد لأحدهم أن يدفع الثمن |
Birkaç ay sonra anladı ki burası bir suç örgütünün görünen yüzü. | Open Subtitles | عمل لبضع شهور ثم إكتشف أن هذا الملهي هو غطاء لمنظمة إجرامية |
Ne zaman kasabada bir suç işlense Richard, o suçların işlendiği evlere gidiyordu. | Open Subtitles | احيانا كانت تحصل جريمة في البلدة وريتشارد يذهب للمنازل التي وقعت الجرائم بها |
(Kız kardeşi: 16.) HB: Bay Gelehun, burada yargılanmadığınızı hatırlatmak istiyorum işlediğiniz herhangi bir suç için. | TED | 16. سيد غيلهون، أرغب أن أذكرك بأنك لست في محاكمة هنا من أجل أي من الجرائم التي ارتكبتها. |
Illinois eyaletinde iki eşliliğin hâlâ ağır bir suç olduğuna da eminim. | Open Subtitles | وان متأكد جدا ان الزواج بأمرأتين جريمه في هذه الولايه من الينويا |
Ben onu 30 suç, bir suç veya bir kabahat veya hepsi için soruşturmayı seçebilirdim. | TED | كان باستطاعتي الخيار بإدانته بـ 30 جريمة أو جريمه واحده أقل وحشيه أو لا شيء. |
Burada bir suç işlendiğine dair haber aldık. | Open Subtitles | نحن نملك تقرير حول جناية مدونة على هذا البار |
İşlemediğim ve detayları hakkında hiçbir şey bilmediğin bir suç için beni cezalandırmak. | Open Subtitles | واجبكم المدني بمعاقبتي عن جريمة لم أكن ارتكبها وشيء أنت لاتعرف عنه شيئاً؟ |
bir suç kutlanmaz. Bu ahlaka aykırı. | Open Subtitles | لا نستطيع الإحتفال بجريمة هذا غير أخلاقى |
Daha önce bir suç kaydım bulunmadığıyla ilgili yalan söylediğimi, ondan sonra anladılar. | Open Subtitles | وحينها اكتشفوا أنني كذبت أثناء طلبيللعمل.. عندما قلت أنه ليس لديّ سجلّ إجرامي |
"Nerede çözecek bir suç varsa, çözmek için orada... olacağım." | Open Subtitles | أينما كانت هناك جريمة غير محلولة فسأكون أنا موجود لحلها |
Uzun zamandır da bir suç örgütünün liderlerinden birisi olmasından şüphe ediliyormuş. | Open Subtitles | .. يرتاب أنه لفترة طويله كان أحد قادة منظمة إجرامية .. |
Yarın evleneceğimizden dolayı bu bir suç değil. | Open Subtitles | ليس هناك جريمة في إظهار العاطفة بالأخص أننا سنتزوج غدا |
Büyük bir suç dalgasına benziyor. Haksız mıyım? | Open Subtitles | تبدو مثل موجة من الجرائم الرئيسية المتفجرة، صح؟ |
Ailemizin eskiden olduğu gibi olmasını istemek bir suç mu yani? | Open Subtitles | إنها جريمة لأريد أن تعود عائلتي إلى ما كانت عليه سابقاً |
Bunları yok etmeliyiz. Kanıt çalmaktan bahsediyorsan, bu çok büyük bir suç. | Open Subtitles | إذا كنت تفكر بسرقة الأدلة هذه جريمة كبرى |
- Sadece sesini alçalt. - Hayır, Tim, ne tür bir suç işliyorsun? | Open Subtitles | ـ أبقِ صوتك منخفضاً ـ لا لا يا تيم ، الذي تفعله هو جريمة |
Söylesene... O dördü neden böyle bir suç işlemişti? | Open Subtitles | لكن أخبريني, لماذا ارتكب أربعتهم هذه الجريمة الشنعاء ؟ |
İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. | Open Subtitles | ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا |
Uçak tuvaletindeki duman dedektörünü etkisizleştirmiş ki bu federal bir suç. | Open Subtitles | قدّ أبطلت كاشف الأدخنة بمرحاض الطائرة، و هذهِ تُعدّ جنحة فدرالية. |